DEMET İLCE / MUHABİR
Türkiye maalesef maden kazaları sonucu yaşanan ölümlerde dünyada ilk sıralarda yer alıyor. Üsküdar Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Nuri Bingöl, son maden kazalarının önüne geçilmesi için son teknolojileri kullanmanın önemine dikkat çekti ve İliç’te meydana gelen kazaya ilişkin, takip sistemi yerüstü ocaklarda kullanılmış olsaydı toprak altında kalan madencilerimizin yerinin daha kolay tespit edilebileceğini belirtti. Bingöl, “Erzincan’ın İliç ilçesindeki Anagold Madencilik şirketine ait Çöpler Madeni sigorta kapsamına girmiyor, dolayısıyla da sigortası bulunmuyor.” dedi.
MADEN İŞÇİLERİNİN GÜVENLİĞİNE YÖNELİK DÜZENLEME
Bingöl, Soma maden faciasından sonra yapılan düzenlemeye ile ilgili şunları aktardı:
“Halen madenler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü ve Maden Çalışanları Zorunlu Ferdi Kaza sigortası kapsamında belirli periyodlarda denetlenmektedirler. 2014 Soma faciasından sonra maden çalışanlarını güvence altına almak için ferdi kaza sigortası da devreye girmiştir. Ancak tüm madenleri kapsamamaktadır. 301 işçinin hayatını kaybettiği Soma faciasından sonra yapılan düzenleme ile tüm maden işletmelerine, çalışanlarını, kaza sonrası vefat ve sakatlık risklerine karşı sigorta yaptırma zorunluluğu getirildi ve uygulama “Maden Çalışanları Zorunlu Ferdi Kaza Sigortası” adı altında 2015 yılında başladı.
Sigorta kapsamında; bir taraftan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı maden işletmelerini denetlerken, diğer taraftan da sigorta şirketleri madenlerin güvenli ve standartlara uygunluğunu denetliyor. Maden işletmesinin asgari sigorta şartlarını sağladığının tespiti üzerine o madendeki tüm çalışanlar sigortalanıyor. Eğer işletme sigorta şirketinin istediği şartlara uygun değilse sigorta yapılmıyor ve sigortası olmayan maden ocağının faaliyeti durduruluyor, sigortanın isteği şartlar yerine getirilmezse maden işletmesinin ruhsatı iptal ediliyor. Öte yandan, 2015 yılında uygulamaya giren maden sigortası; yer altı tüm madenler ile hem yer altı hem de yer üstü sadece kömür madenlerini kapsayacak şekilde düzenlendi.”
“ALTIN MADENLERİ KAPSAM DIŞINDA TUTULDU”
Söz konusu düzenlemeden altın madenlerinin kapsam dışı tutulduğunu bildiren Bingöl, “Bu nedenle de Erzincan’ın İliç ilçesindeki Anagold Madencilik şirketine ait Çöpler Madeni sigorta kapsamına girmiyor, dolayısıyla da sigortası bulunmuyor. Sigortacılar, Çöpler Maden’indeki faaliyetlerin birçok şirket tarafından yürütüldüğünü; bunların çalışanlar adına zorunlu sigorta dışında sigorta yaptırıp yaptırılmadığının henüz tespit edilemediğini söylüyor.” dedi.
Denetimlerle beraber maden işletmelerinde yürütülen faaliyetlere Üniversitelerin ilgili bölümleri her aşamasında gerek proje yapıcı gerek bilim ve son teknolojiyi sahada uygulanmasını sağlaması, kontrol ve denetleme mekanizmalarının da için de olmasının, madenlerde iş kazalarını önleme açısından çok önemli olduğunun altını çizen Bingöl, maden kazalarının önüne nasıl geçilebileceğine ilişkin şu örnekleri verdi:
“Artık yerüstü maden işletmelerinde heyelan ve toprak kaymasını önlemek için uzaktan şev stabilite hareketlerini ölçen ve anlık uyarı veren son teknoloji sistemler söz konusu. Halen ülkemizde de kullanılmakta olan bu sistemler geliştirilerek bilgisayar, elektronik, yazılım ve yapay zekâ programlarının mutlaka madencilik uygulamalarına daha yaygın olarak girmesi gerekir. Bugün İsveç’te yeraltı madenlerinde şoförsüz maden taşıyan kamyonlar geliştirilmiş olup kullanmaya ve yaygınlaştırmaya başlamışlardır. Tehlikeli ve riskli yerlerde artık uzaktan bilgisayar kontrollü iş makinesi, kamyon, delici makinelerin vs. kullanılmaya başlamasıyla büyük oranda madenlerdeki iş kazalarının da önüne geçilebilir.”
“TEHLİKELER KABUL EDİLEBİLİR SEVİYEYE İNDİRİLEBİLİR”
Bingöl, maden ocaklarında tehlikelerin kabul edilebilir seviyeye indirilmesinin mümkün olduğunu söyledi ve bunun nasıl sağlanacağına ilişkin şunları aktardı:
“Kabul edilebilir seviye, kayıp ve yaralanma oluşturmayacak seviyedir. Öncelikle mekanize yöntemlerin tercih edilmesi, insan gücünün asgariye indirilmesi ile bu seviye yakalanabilir. Bunun ötesinde ise teknik önlemlere başvurmak; çok iyi bir havalandırma, gaz ölçüm cihazları ile anlık denetleme, çok az riskli durumlarda bile işi durdurma ve madeni boşaltma, teknolojik sonar, radar vs. gibi cihazlar ile sondajları destekleme, tahkimatları sağlamlaştırma, zemin etüdlerini daha sistematik yapma vb. önlemler bunlardan bazılarıdır.”
“TAKİP SİSTEMİ YERÜSTÜ OCAKLARDA ZORUNLU OLSAYDI…”
Yine özellikle yeraltında bilgisayar ve elektronik sistemler kullanılarak personel takip ve merkezi gaz izleme sistemleri kurulduğunu söyleyen Bingöl, “Personelin yeraltı çalışmaları, yerüstünden anlık ve çok rahat kontrol edebilmektedir.” dedi ve bu personel takip sisteminin yerüstü ocaklarda zorunlu olmadığını, kullanılmış olsaydı altın madeninde toprak altında kalan madencilerimizin yerinin daha kolay tespit edilebileceğini belirtti.
“SON TEKNOLOJİ MADENCİLİK YAPILMALI”
“Maden işletmelerinin mutlaka üniversiteler ile beraber bilim ve teknolojinin ışığı altında ortak çalışmaları gerekmektedir. Bilim ve teknoloji yaygın bir şekilde madenlerde uygulanmalıdır.” diyen Bingöl, son teknoloji madencilik yapılması gerektiğini şu sözlerle belirtti:
“Aslında birçok tehlikeli ve riskli işler yapılırken mutlaka teknolojik, mekanize insana en az ihtiyaç duyan makine ekipman ve otomasyon sistemlerinin kullanılması zorunlu olmalı. Eski düzen madencilik yerine son teknoloji madencilik yapılmalıdır. Tehlikeli maden işlerinde insan faktörü azaltılmalıdır. Madenler daha sıkı kontrollerden geçirilmelidir. Yapılan madencilik işi dünyanın en zor ve meşakkatli bir o kadar da riskli işlerindendir. Tüm önlemleri almadan, riskli durumları ortadan kaldırmadan çalışma yapmak, eğitimleri aksatmak, denetlemeleri ihmal etmek göçüklere, patlamalara, heyelanlara ve dolayısı ile can kaybına davetiye çıkarmak demektir.”
“TÜRKİYE MADEN KAZASI ÖLÜMLERİNDE İLK SIRALARDA YER ALIYOR”
2014 Soma faciasından sonra madenlerde iş kazaları ülke gündeminde önemli bir şekilde yer almıştı. Aslında Soma’ dan öncede, ülkemizde özellikle yeraltı kömür madenlerinde çok sayıda çalışan insanımızın öldüğü ve yaralandığı büyük iş kazaları meydana gelmiştir. Türkiye, maden kazaları sonucu yaşanan ölümlerde maalesef dünyada ilk sıralarda yer almaktadır.” diyen Bingöl, yaşanan kazaları şöyle sıraladı:
“Zonguldak (Armutçu 1983) Zonguldak Armutçu’da 07 MART 1983’ te meydana gelen grizu patlamasında 103 maden işçisi hayatını kaybetti.
Amasya (Yeni Çeltik 1990) Amasya Yeni Çeltek’te bulunan maden ocağında 07mart 1990’da meydana gelen grizu patlamasında 68 maden işçisi hayatını kaybetti.
Zonguldak (Kozlu 1992) Zonguldak Kozlu’da 03 MART 1992’de Zonguldak Kozlu’da meydana gelen grizu patlamasında 263 maden işçisi hayatını kaybetti.
Yozgat (Sorgun 1995) Yozgat’ın Sorgun ilçesinde meydana gelen grizu patlamasında 37 maden işçisi hayatını kaybetti.
Kastamonu (Küre 2004) Kastamonu’nun Küre ilçesinde 08 EYLÜL 2004’te bakır madenin de çıkan yangında 19 kişi hayatını kaybetti.
Balıkesir (Dursunbey 2006) Balıkesir’in Dursunbey ilçesinde grizu patlaması sonucu 17 işçi hayatını kaybetti.
Bursa (Mustafakemalpaşa 2009) Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde meydana gelen grizu patlaması sonucunda 19 işçi hayatını kaybetti.
Zonguldak’ta (Geldik) 17 MAYIS 2010’da meydana gelen grizu patlamasında 30 işçi hayatını kaybetti.
Zonguldak (Kozlu 2013) Zonguldak Kozlu’da 08 OCAK 2013’de meydana gelen grizu patlamasında 8 madenci hayatını kaybetti.
Manisa (Soma 2014) 13 MAYIS 2014’te Manisa’nın Soma ilçesindeki bir maden ocağında çıkan yangında 301 madenci hayatını kaybetti. Bu kaza Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en çok can kaybı ile sonuçlanan iş ve madencilik kazası olarak kayıtlara geçti.
Karaman (Ermenek 2014) 28 EKİM 2014’ te su Ermenek’teki özel linyit kömürü madeninde su baskınından dolayı 38 gün sonra 18 işçimizin cansız bedenine ulaşılmıştı.
Siirt ( Şirvan 2016) 17 KASIM 2016 tarihin de Siirt’in Şirvan ilçesindeki Maden köy yakınlarında yerüstü bakır. Madenin de meydana gelen heyelan nedeniyle 16 maden işçimiz hayatını kaybetmiştir.
Erzincan (İliç 2024) 13 ŞUBAT 2024 tarihin ’de Erzincan İliç ilçesin ’deki yerüstü altın madenin de meydana gelen heyelan nedeniyle 9 maden işçimiz toprak altında kalmış olup halen ulaşılamamıştır.”