İİBF Mezunları Mücadele Platformu
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, Eski Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu İİBF, 11. Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül, İktisat Fakültesi mezunudur. Ayrıca birçok lider, bakan ve bürokrat da İİBF mezunudur. Böylesine önemli kişileri yetiştiren İİBF günümüzde; 1.494.441 öğrencisi bulunan, 107.573 kişinin kayıt yaptırdığı bir fakülte haline gelmiştir. (İİBF, İktisat Fakültesi ve İşletme Fakültesi, 2011-2012 Öğretim Yılı. Kaynak: ÖSYM) Giderek Fakülte sayısı artmaktadır, zira; ÖSYM Kılavuzunda yer alan 199 üniversitenin 167’sinde İİBF-SBF-İktisat veya İşletme Fakültesi bulunmaktadır. 146 İİBF, 32 İşletme Fakültesi, 7 Siyasal Bilgiler, 2 İktisat Fakültesi, 2 Açıköğretim olmak üzere 189 Fakülte bulunmaktadır. (ÖSYM 2014 Kılavuzu) Yarım milyona yakın mezunuyla mağduriyet giderek büyümektedir. Örneğin; 2012 KPPS’ye giren 931.307 adayın yaklaşık 350.000’i İİBF’lidir. 2012-2014 ÖSYM merkezi atamalarında 1. atama döneminde İİBF’lilere 722, 2. atama döneminde 1781, 3. Atama döneminde 420, 4. atama döneminde 393 ve toplamda 3316 kadro verilmiştir. Bu sayılar salt İİBF bölümlerine ait değildir; Matematik, Endüstri Mühendisliği, İstatistik, Hukuk gibi bölümler de tercih yapabilmektedir yani saf İİBF kadrosu çok daha azdır. Devlet Personel Başkanlığının 2013 açıklamasına göre, Hizmet Sınıflarının doluluk oranları, Eğitim-Öğretim Hizmetleri için %94.15, Sağlık Hizmetleri için %70.54, Genel İdare Hizmetleri için ise %58.67’dir ve boş olan %41.33’lük kısım yaklaşık 277.000 kadroya tekabül etmektedir. Ancak kadro dağılımında adil davranılmamaktadır, öğretmenlere bir seferde verilen 40.000 kadroyu İİBF’liler merkezi atamada 16 atama dönemi toplamında dahi alamamaktadır.
Liyakat esaslarına uyulmadan alım yapılması mağduriyetleri arttırıyor
Uzmanlaşmanın hayati önem taşıdığı günümüzde liyakat esaslarına uyulmadan alım yapılması ise mağduriyetimizi arttırmaktadır. Örneğin; Maliye dersi almamış biri Maliye Bakanlığı’na; İş Hukuku, Sosyal Politikalar vb. dersi almayanların SGK’ya ya da hiç Vergi Hukuku, Maliye, Devlet Bütçesi gibi dersleri almayan kişiler Vergi Müfettişliğine; Bankacılık ve Yönetim hakkında ders alamayanlar da bankalara başvurabilmektedir ve bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Fakat İİBF mezunu mühendislik, öğretmenlik kadrolarına başvuramamaktadır.Genel İdare Hizmetleri (GİH) Sınıfı “Kanunun kapsamına dâhil kurumlarda yönetim, icra, büro ve benzeri hizmetleri gören ve bu Kanunla tespit edilen diğer sınıflara girmeyen memurlar Genel idare Hizmetleri sınıfını teşkil eder.’’ (DMK/36-1) diye tanımlanmaktadır. Genel İdare Hizmetleri için yetiştirilmiş gerekli eğitimi almış İİBF’liler yerine; GİH kadroları için eğitilmeyen, GİH kadrolarında staj görmesine dahi izin verilmeyecek bölümlere GİH kadrosu verilmesi ya da 4-5 yıl eğitim almış İİBF’liler yerine önlisanslardan alım yapılması, bizleri, devleti ve vatandaşları mağdur etmektedir.
Bu mağduriyetler;
• Kamu yönetiminde verimlilik sorunları yaşanması,
• Vatandaşın kısa sürede çözülecek işlerinin uzun sürede çözülememesi,
• Uzun süre İdari Bilimler Eğitimi almış kişilerin garsonluk, kasiyerlik, tezgâhtarlık gibi mesleklere yönelmesiyle eğitimli kişilerin atıl duruma düşmesi ve sosyal-psikolojik sorunlar,
• Kendi alanı olmayan kuruma atanan memurun, ilerde eğitimini aldığı kadroya geçtiğinde kurumdaki kadronun boş kalması ve kurumda kişiyi yetiştirmek için ayrılan masrafların heba olması, kurumun işleyişinde aksaklıkların oluşması,
• Kişilerin liyakatsizliğinden dolayı tecrübeli memurların sırtına ekstra yük binmesi olarak sıralanabilir.
Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in paylaştığı: “4001 Ailesi biz size güvenerek İŞKUR’a 713 kişi aldık ama siz ilk 7 ayda %30 unuz İŞKUR’dan ayrılarak Bizi terk ettiniz. Duyurulur.” tweeti ya da Gümrük Ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın: “Gelen adama bakıyorsunuz matematikçi, biyolog, gümrükle alakası yok.’’ açıklaması durumun vahametini göstermektedir. Ayrıca birçok kurumun merkezi alımlardan çıkması ve liyakatten uzaklaşması, üzerimizde maddi/manevi yük oluşturmaktadır. Avrupa Birliği yolunda ilerleyen ve dünyanın 20 büyük ekonomisi arasında yer alan ülkemize bu sorunlar yakışmamaktadır. Bu sebeple liyakate önem verilmeli, mağduriyetlerimiz giderilmelidir. Yüce kitabımız Kuran’ı Kerim’de de liyakatin önemi şu ayetle belirtilmektedir: “Allah size, mutlaka emanetleri (işleri) ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle davranmanızı emreder” (Nisa 58).
TALEPLERİMİZ
• Genel İdare Hizmetler Sınıfı ( DMK/36: Bu Kanunun kapsamına dahil kurumlarda yönetim, icra, büro ve benzeri hizmetleri gören ve bu Kanunla tespit edilen diğer sınıflara girmeyen memurlar Genel idare Hizmetleri sınıfını teşkil eder.) kadrolarının İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Fakültesi, İşletme Fakültesi’ne verilmesi,
• Üniversitelerimizdeki İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Fakültesi ve İşletme Fakültesi sayısının ve fakültelerin mevcut kontenjanların indirilmesi; Ayrıca İkinci Üniversite Kapsamı’nda ve Dikey Geçiş Kapsamı’nda bu fakültelere geçişin zorlaştırılması, minimum kontenjan kotasının getirilmesi.
• Kadro sayılarının en azından her merkezi atama dönemi için 10.000 olması ve 4 atama dönemi toplamında 40.000 kadronun altına düşmemesi,
• Özel sektörde gerekli düzenlemelerin yapılması ve İdari Bilimler eğitimini almış kişilere, eğitimini aldığı işleri yapabileceği istihdam politikalarının uygulanması,
• Merkezi alımlardan çıkan PTT, Belediyelerin ve Gümrük Memurluklarının merkezi alıma dönmesi,
• DHMİ, SGK, YURTKUR, Tapu Kadastro, Maliye Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı gibi öncesinde İİBF kodlarından alım yapan kurumların; büro, yönetim veya icra kadrolarının tekrar İİBF’ye verilmesi,
• Mülakatlarda ”Kamera Kayıt ” uygulamasının olması,
• Bankalara İktisadi İdari Bilimler, İşletme Fakültesi, İktisat Fakültesi ve Bankacılık eğitimi almış kişiler dışında eleman alınmaması,
• Eğitimini aldığımız derslerle uyuşan İş ve Meslek Danışmanlığının bizlere ayrılması,
• Vergi Müfettiş Yardımcılığı gibi uzmanlık gerektiren kadroların eğitimini almış kişilere verilmesi, herkese açılmaması,
• Emekliliğin teşvik edilmesi ve kadroların gençleştirilmesi,
• İktisadi ve İdari Bilimler, İktisat Fakültesi ve İşletme Fakültesi için ”Ortak Kod” tanımlamasının yapılması, ve
• A ve B alımlarında istenilen 35 yaş sınırının kaldırılması.
DERLEYEN: EKREM ÖZDEN