Son dönemlerde sık duyduğumuz konulardan biri kaza sırasında açılmayan hava yastıkları…

Çankaya'daki sahipsiz köpek sürüleri mahalle halkını tedirgin ediyor Çankaya'daki sahipsiz köpek sürüleri mahalle halkını tedirgin ediyor

Elbette bu durumun farklı teknik sebepleri olabilir. Ancak asıl mesele, işinin ehli olmayan insanlara emanet edilen araçlar ve özellikle hava yastığına yönelen hırsızlar.

Bir aracın hava yastığı neden çalınır? Kullanıcı bunu anlayabilir mi? Patlayan hava yastığı gerçekten tamir edilebilir mi yoksa bu son derece tehlikeli bir müdahale mi? Bu sorulara yanıt aramak için Tüm Oto Servisleri Federasyonu (TOSEF) kurucularından RS Otomotiv Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Ünaldı ile bir araya geldik.

“Önemli ve pahalı donanımlar hırsızların hedefi”
Ünal Ünaldı sektörü yakından bilen bir isim. O da uzun süredir bu tip olayların duyumlarını aldıklarını söylüyor. Geçtiğimiz günlerde yaşanan bir olayı anımsatıyor. Araç sahibi aracını detaylı temizlik için oto yıkamaya bırakıyor. Burada aracın hava yastıkları çalınıyor. Ve bu gerçek aylar sonra tesadüfen ortaya çıkıyor.

Ünaldı, bu sorunların sadece aracın herhangi bir hizmet için bırakıldığı noktada yaşanmadığını vurguluyor. Park halindeyken de hava yastıkları gibi önemli ve pahalı donanımların çalınabildiğine değiniyor.

“Müzik sistemleri yerine güvenlik donanımları”
Otomobillerin ve onarımlarının maliyetleri giderek yükseliyor. Haliyle hasarlı bir aracın perte çıkarılması da sigorta şirketlerinin işine geliyor. Ünaldı’ya göre işin ‘cazibe artıran’ kısmı da burada başlıyor. Eskiden müzik sistemleri, ekranlar ve benzer pahalı donanımlarda yoğunlaşan hırsızlık hadiseleri, çeşitli güvenlik donanımlarına doğru kaymaya başlıyor.

Ekspertize gelen otomobillerde de kaza sonrası patlayan hava yastığının sarılarak tekrar yerine konmasını, çıkarılan hava yastıklarının farklı marka ve modellere takılmaya çalışılmasını, elektronik sistemlerin manipüle edilerek hava yastığının çalışıyor gibi gösterilmesini artık ‘sıradanlaşan’ meseleler olarak yorumluyor Ünaldı.

“Patlamış hava yastığı tamir edilemez”
Burada temel sorunlardan biri de elbette işin ehli olmayan tamirciler ve merdiven altı işletmeler... Ünal Ünaldı’ya göre araçların aktif/pasif tüm güvenlik donanımında yapılacak işlemler kesinlikle ve kesinlikle bu konuda yetkin, eğitimli ve sertifikalı teknisyenlerce icra edilmeli.

Bu donanımların kazaları önlemek, önlenemeyen kazalarda ise otomobil içindeki insanların hayatlarını korumak gibi çok önemli bir göreve sahip olduğunun altını çiziyor Ünaldı ve devam ediyor:

“Hava yastığını çıkarmak, yenisini takmamak, yerine araç sahibini kandırmak için elektronik yanıltıcı devreler monte etmek, başka malzemeler koymak gibi eylemlerle karşılaşıyoruz. Bu durum aracın bir sonraki kazasında can kayıplarına sebep olabilir. Öte yandan bahsettiğimiz bu işlemler hem teknik prosedüre hem de hukuka aykırı.

Patlamış ve böylece kazada insan hayatını korumaya hizmet etmiş hava yastıklarını orijinal yenisiyle değiştirmeyenler var. Patlamış hava yastığını tamir edip yerine taktığını söyleyenler var. Bunlar kesinlikle yanlış işlemler. Açılmış, görevini yapmış bir hava yastığı tamir edilemez.
Yine aynı şekilde emniyet kemerinin ön gergi mekanizması tetiklenmiş ve çalışmış ise bunun da tamiri olmaz. Tüm mekanizmanın orijinal yenisiyle değiştirilmesi gerekir.”

Hava yastığına yapılmış işlem anlaşılabilir mi?
Bu sorunun cevabı önemli çünkü aracı tamir ya da bakım için bir yere bıraktığımızda genelde başında bekleyemiyoruz. Ünal Ünaldı bu alanda uzman bir isim. Hava yastığına yapılan işlem anlaşılabilir mi diye soruyoruz.

“Aracın iç mekanında, örneğin kokpit kaplamalarında, çok kötü bir işçilik olmadıkça veya SRS sistemi arıza kodu ışığı yakmadıkça kullanıcının anlaması mümkün değil” cevabını alıyoruz. Zaten profesyonel ekspertiz şirketlerinin bu sebeple kurulduğuna dikkat çekiyor Ünaldı.

Kullanıcıların mutlaka ikinci el araç alırken, hatta yeni araç bile alırken profesyonel, kendisini ispatlamış, güvenilir ekspertiz firmalarından destek almasını öneriyor. Ve şöyle bir yol haritasıyla sözlerini tamamlıyor:

“Yaptırdığınız her işlemin mutlaka evraklı bir şekilde yapılmasına ve bu evrakları arşivlediğinize emin olun. Bu evraklardaki bilgilerin doğru olduğunu sonradan değil, size verildiğinde derhal kontrol edin. Plaka no, şasi no, motor no, kullanıcı/sahip bilgileri, kilometre, marka model bilgileri ve yapılan işlemler, işlemlerin tarihi, değişenler hepsinin doğru olduğunu kontrol edin.

Son olarak, evraklarda mutlaka işi yapan kurumun logosu, bilgileri, kaşesi, imzası olsun. Eğer yanlış bir işlem yapıldığını düşünüyorsanız ve elinizde yeterince belge varsa hakkınızı aramaktan çekinmeyin. Gerektiği anda profesyonel bir hukukçudan destek alın.”

Kaynak: TRT HABER