Gökhan Erek / Özel Haber
Mahalli seçimlere sayılı günler kala başarılı sonuçlar elde etmek isteyen siyasi partiler ve adaylar seçim çalışmalarını hummalı bir şekilde sürdürüyor.
Optimar Araştırma Başkanı Hilmi Daşdemir de seçim sonuçları en fazla merak edilen İstanbul, Ankara ve İzmir’de son durum, Yeniden Refah Partisi, İYİ Parti, Zafer Partisi ve DEM Parti’nin yerel seçimlerdeki rolü ve el değiştirecek il ile ilçeler hakkında Diriliş Postası’na değerlendirmelerde bulundu.
“İSTANBUL’DA SEÇİM BIÇAK SIRTI”
İstanbul seçimlerinin, bıçak sırtı olduğunu belirten Hilmi Daşdemir, “En son 20-25 gün önce bir İstanbul araştırması yaptık. Oradan baktığımız zaman da İstanbul'da Murat Kurum’un burun farkı ile önde olduğu bir sonuç vardı. Kuvvetle muhtemel o devam ediyordur diye düşünüyorum. Ama ne olursa olsun, İstanbul'da mahkeme ile bitecek bir seçim olacak. Herkes itiraz edecek, tekrar sayma talepleri olacak, seçim akşamı bunları konuşacağız.” dedi.
“KURUM İSTANBUL İÇİN ÇOK İYİ BİR İSİM”
Murat Kurum’un, İstanbul açısından çok iyi bir isim olduğunu dile getiren Daşdemir, “İstanbul'da sürecin yönetilmesi, diğer taraftan Kurum'un projeleri de iyi çalışılmış ve tek tek de üzerinde durulmuş projeler.” diye konuştu.
“PROJELER YERİNE HAYAT PAHALILIĞI KONUŞULUYOR”
Projelerin çok iyi olduğunu ancak bu dönemde hiç kimsenin projeleri konuşmadığını anımsatan Daşdemir, “Projeler konuşulmuyor, ideolojiler ya da hayat pahalılığı konuşuluyor. Bu da ciddi anlamda sıkıntıya sebebiyet veriyor. Buradan bakınca bunun da sosyolojik olarak ciddi anlamda ülkeyi bir zemin kaymasına götürdüğü söylenebilir. Netice itibariyle İstanbul'daki bu süreç, projelere bakılmış olsa ya da şu anki belediye başkanı Ekrem İmamoğlu'nun daha önceki proje, vaatlerini ne ölçüde yerine getirdiğine bakılmış olsa çok daha farklı bir noktaya gidebilirdi.” dedi.
PARA SAYMA GÖRÜNTÜLERİNİN İMAMOĞLU’NA ETKİSİ
Kamuoyu tarafından merak edilen hususlardan biri de CHP'de ortaya çıkan deste deste para görüntülerinin, İmamoğlu'nun oylarına bir etkisinin olup olmayacağı konusu.
Para sayma görüntülerinin yayılmasından sonraki süreçte bir araştırma yapmadıklarını söyleyen Daşdemir, “Ancak genel algı açısından baktığım zamanda öyle beklendiği kadar bir oy kaybına yol açmadığını gözlemliyorum. Beklenilen ne derseniz, böyle bir görüntüden sonra mevcut belediye başkanının bir şekilde gözaltına alınması ya da başka türlü bir sorgulanma, hukuki zemine oradaki tüm bulunanların tabi tutulması gerekirdi. Hadi orada bu süreç olmadı. Kamuoyunun mahşeri vicdanında mahkûm olmaları beklenirdi ancak bu da olmadı.” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE’DEKİ EN İYİ SEÇİM KAMPANYASI İZMİR’DE”
İzmir’in, Türkiye'deki en iyi seçim kampanyası yapılan şehir olduğunu vurgulayan Daşdemir, sözlerini şu şekilde sürdürdü, “Hamza Dağ’ın, daha önce ARGE Başkanlığı, sonraki süreçte de Tanıtım Medya Başkanlığı sürecinde tüm verileri dikkatle özümseyip çalıştığı, onlara ilişkin olarak da proje ürettiğini görüyoruz. Etkili bir iletişim dili kullanıyor. Tüm mecraları da etkin kullanıyor. İzmir’de seçim kazanmak kolay değil ancak kaybederse de az bir farkla kaybedebilir.”
“ANKARA’DA SEÇİM KAMPANYASI VE SÜREÇ BİRAZ SIKINTILI OLDU”
Daşdemir, Ankara için maalesef söylenecek çok bir şey yok gibi göründüğünü aktarıp, “Ankara'da hem seçim kampanyası hem süreç biraz sıkıntılı oldu. İlk başlangıç süreci ve sonraki süreçte de buradaki kampanyanın seyri Turgut Altınok'un performansının oylandığı bir süreç olacak. Daha önceki seçimlerde birkaç puan fark vardı. Bu sefer ondan daha fazla bir fark olursa; burada Turgut Altınok'un adaylığının tutmadığının göstergesi olacak.” şeklinde konuştu.
“ÇOK FARKLI BİR YOLA GİRİLEBİLİRDİ”
Bir önceki seçimlerde Ankara’da ithal aday olarak da değerlendirilen Mehmet Özhaseki’nin olduğunu hatırlatan Daşdemir, şunları kaydetti, “Özhaseki, daha önce Kayseri'de belediye başkanlığı yaptığı için burada çok içselleştirilememişti. Ankara ile bir hikâyesi yoktu. Geçen dönem belki başka birisi aday yapılsa hikâye çok daha farklı bir yola girebilirdi Ankara açısından.”
“ANKARA’NIN SİYASETİ CHP’YE KAYDIRILIYOR”
Şu an bir önceki dönemde verilen kararların, hem Ankara'yı hem de Türkiye siyasetini etkilediğini aktaran Daşdemir, “İstanbul için de bunu söylemek mümkün. Ankara'daki ilçe adaylarının da belirlenmesinde daha önce MHP'de siyaset yapmış olan isimlerden seçilerek aday yapılmasının belli ölçüde Ankara'da sosyolojik ve siyasal bir dönüşüme de sebep olacak. Uzun zamandır bu tedricen gelen bir süreçti. Hep birlikte izleyeceğiz ama Ankara'nın siyaseti ve sosyolojisi siyasal ve sosyolojik tabanda belli bir şekilde CHP’ye kaydırılıyor. Zeminin kayması da siyaseti de farklı yönlere yöneltebilir. Hep birlikte izleyeceğiz Ankara'yı.” dedi.
“YRP İSTANBUL’UN RİSKE GİRME SEBEPLERİNDEN BİRİ”
Yeniden Refah Partisi’nin, Cumhur İttifakına kaybettireceği yerlerin olduğunu gözlemlediklerini aktaran Daşdemir, sözlerini şu şekilde devam ettirdi, “İstanbul'un riske girmesinin belki sebeplerinden biri bu denilebilir. Diğer taraftan bakıldığında, geçen 2019'da biraz bu şekilde olmuştu. Seçmen kendi duruşunu bozmadan, ince mesajlar verme derdindeydi. Genel seçimde bu mesajı çok veremiyor ama yerelde bunu biraz daha rahat verebiliyor. Şu anda gördüğümüz de o mesajı verdiği bir sürece tanıklık ediyoruz.”
“HAYATİYETİNİ BELEDİYELERLE DEVAM ETTİREBİLİR”
Yeniden Refah Partisi’nin, 14 Mayıs'a göre oyunun biraz daha oyu artmış olacağını dile getiren Daşdemir, sözlerine şu satırları ekledi, “Ama nihayetinde bakıldığı zaman bu yerel seçimdeki oylar, genel seçimdeki gibi sayılmıyor. Hazine yardımı alamıyorsunuz. Öyle iddia edildiği gibi Yeniden Refah Partisi, Ekrem İmamoğlu'ndan milyonlarca dolar para aldı mı, almadı mı bunları bilemeyiz, dedikodu nihayetinde. Ama bir partinin hayatiyetini devam ettirebilmesi için ekonomik bir gelire ihtiyacı vardır. Onu da kuvvetle muhtemeldir kazanacağı birkaç belediye ile de sağlayabilir. Fakat şunu tartışabiliriz o belediyelerdeki kaynaklar, bir partiye kullanılırsa ne kadar ahlakidir ya da kendisini siyasal söylem olarak hak hukuktan bahseden bir parti bunları nasıl alır, kullanır? Onu da ayrı bir tartışma olarak kamuoyunun dikkatine bırakmak gerekir. Böyle bir gerçeklikte var. Onu da söylemek lazım.”
EKONOMİK SIKINTILARIN SANDIĞA YANSIMASI
İktidarın elbette eleştirilecek çok hususu olabileceğini dile getiren Daşdemir, şunları kaydetti, “Ama ekonomik sıkıntıların, vatandaş tarafından fazla hissedilmesi ya da bir takım farklı uygulamalar, aday belirlemedeki sıkıntılar, iktidara karşı negatif bir algı oluşmasına sebep oluyor. Dolayısıyla burada oy oranı küçük partilerin, birazcık daha ön plana çıktığını gözlemliyoruz. Bunların çoğu tepki oylarıdır ya da yanlış aday belirleme sürecinden dolayı oraya seçmenin yönelmesi diyebiliriz.”
“İYİ PARTİ 2019’DAN DAHA FAZLA OY ALACAK”
İYİ Parti’nin önceden siyaset üretirken kendi doğasına, kimliğine uygun siyaset üretmeyip, daha çok farklı kesimlerden aday belirlemiş olmasının İYİ Parti açısından ciddi sıkıntı olduğunu hatırlatan Daşdemir, “Bu da İYİ Parti'ye ciddi anlamda zarar verdi. Ama tüm bunlara rağmen; mevcut CHP iş birliğinden, PKK'nın gölgesinin düştüğü yapıdan uzaklaşmış olması onu belli bir yerde tutacak. Hatta şunu da söyleyebilirim, İYİ Parti 2019'daki aldığı oydan daha fazla oy alacak.” ifadelerini kullandı.
“TABAN SIKINTILI SÜRECE EVRİLDİ”
İYİ Parti tabanının, siyaset üretirken CHP’ye çok bağlı kalmasından dolayı tabanın CHP adaylarına yöneldiğini aktaran Daşdemir, sözlerine şu satırları ekledi, “Bu her yerde böyle. Başta Ankara, İstanbul, Antalya gibi şehirler olmak üzere buralarda net bir şekilde görüyoruz. Üstelik Mersin gibi açıktan HDP'yi öven, onlarla iş birliğinden behis görmeyen, hatta plakalardaki TR rumuzunu kapatan bir zihniyetin, adayına bile oy veriyor İYİ Parti. O açıdan bakıldığı zaman İYİ Parti tabanının, ciddi anlamda sıkıntılı bir sürece evrildiğini görüyoruz.”
“DEM PARTİ’NİN OY ORANI DÜŞÜYOR”
DEM Parti’de oy oranının düştüğünü ifade eden Daşdemir, sözlerine şu satırları ekledi, “DEM Parti, kendi özgün siyasetini yapamıyor bunun birçok sebebi olabilir. DEM Parti’nin, emperyalistlerin güdümünde bir parti olmuş olması ve bundan dolayı da bu güdümün onları ciddi anlamda bir sıkıntıya götürdüğünü ve bu sıkıntının da yol açtığı sonuç olarak da PKK'nın gölgesinden kurtulamamış olması, onların ciddi anlamda böyle bir sürece evrilmesine sebep oluyor.”
“ZAFER PARTİSİ EN YÜKSEK OYUNU ALACAK”
Zafer Partisi’nin, İstanbul'da en dikkat çeken, en yüksek oyunu alacağını belirten Daşdemir, “Zafer Partisi’nin bazı yerlerde de oyunu artıracağını, belli bir taban tutacağını görebiliriz. Ancak burada bu partiler içerisinde en yüksek oyu yine Yeniden Refah Partisi ve İYİ Parti alacak.” ifadelerini kullandı.
“BBP SİVAS’I KAZANABİLİR”
Büyük Birlik Partisi’nin, Yeniden Refah Partisi’nden ayrıştığı noktalara değinen Daşdemir, “Mustafa Destici'nin, ‘Biz Cumhur İttifakına kaybettirmek için yokuz, biz büyükşehirlerde aday çıkarmayacağız.’ dediğini ve büyükşehirlerde aday çıkarmadığını biliyoruz. Ama sadece Mustafa Destici'nin memleketi Günyüzü’nde Cumhur ittifakı, AK Parti orayı ona bıraktı. Yine Sivas Şarkışla sembolik olarak onlara kaldı ama Sivas'ın da Büyük Birlik tarafından kazanılma ihtimalinin oldukça yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Orada da başka illerdeki tepki oyları oraya yöneliyor.” ifadelerine yer verdi.
EL DEĞİŞTİRECEK İL VE İLÇELER
Seçim sonuçları sürpriz olabilecek yerlerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Daşdemir, “Aydın, ilçelerden Bodrum olabilir, İzmir'de kazanma ihtimali çok güçlü olmayabilir ama oy oranındaki farkın azalacağını ben tahmin ediyorum. Diğer taraftan Hatay kesin ve farkla kazanılacak bir şehir AK Parti açısından. Malatya, Şanlıurfa, Yozgat açısından da Yeniden Refah bir risk teşkil ediyor. Şanlıurfa'da DEM Parti riski de söz konusu. Yine sürpriz yerlerden birisi Sivas'ta Büyük Birlik Partisi olacak kuvvetle muhtemel. Ordu’da elimde hiçbir veri yok. Ancak Enver Yılmaz'ın mitinglerine baktığım zaman biraz canlı geçiyor gibi ancak elimde hiçbir veri olmadan Ordu ile ilgili bir değerlendirme yapmam da doğru olmaz. Bursa bıçak sırtı ama Bursa'nın kazanılmasını bekliyorum, kuvvetle muhtemel öyle olur. Yine devam etme ihtimali oldukça yüksek olacak.” dedi.
1 NİSAN’IN MANŞETİ NE OLACAK?
1 Nisan'ın manşeti ile ilgili yorum yapan Daşdemir, sözlerini şu şekilde sonlandırdı, “O gün ‘Cumhur İttifakı kaybederek kazandı’ manşeti atılabilir. Çünkü oy oranında düşüş olmakla birlikte birçok yerin belediye başkanlığını yine Cumhur İttifakı kazanacak, öyle bir gerçeklik var. Ama diğer taraftan bakıldığı zaman da CHP'nin seçmeni ne olursa olsun kendi partisine oy verirken AK Parti ve MHP seçmeni herhangi bir rahatsızlığı varsa kendi partisine oy vermeyip, kendisine yakın gördüğü başka bir partiye hatta tam tersi, bir partiye de oy verme eğilimi içerisinde olduğunu görüyoruz. Bu da oldukça enteresan bir sonuç diyebiliriz.”