Hasan Taşkın / Diriliş Postası
TSK personeline, FETÖ/PDY mensuplarınca tertiplenen kumpas soruşturmasına ilişkin çoğunluğu eski polis, 121 kişi hakkında hazırlanan iddianamede, örgüt üyelerinin ‘devletin gizli bilgilerini hukuk maskesiyle soruşturdukları’ ayrıntılarla yer aldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı, dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast düzenleneceği ihbarı üzerine başlatılan ve meslekten ihraç edilen eski savcı Mustafa Bilgili’nin yürüttüğü “Kozmik Oda” iddianamesinde, soruşturmadan sorumlu hâkim Halil İbrahim Kütük’ün devlet sırrı niteliğindeki bilgileri kanunlara aykırı olarak paylaştığı anlatıldı.
2012 YILI ÖNCESİ BELGELERE EL KOYMUŞLAR
İddianamede şu tespitlere yer verildi: “1970 yılından günümüze kadar tüm fiziksel evrakın suçla ilgisi olsun olmasın hâkim tarafından incelenmesi, soruşturma savcısı tarafından hâkime yapılan talepte, ‘Kilise, Danıştay Saldırısı, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı ve Necip Hablemitoğlu ve Ankara’da işlenen cinayetler’ gibi kelimelerin de aramalarda araştırılmak istendiği ve 2002 yılı öncesine ait olan 9, 10, 12 ve 13’üncü maddedeki belgelere el konulduğu ortaya çıktı.
Soruşturma konusunda yer almayan 21 kelimenin daha arattırılmak istendiği ve bilinçli bir şekilde karara aykırı olarak arama süresinin uzatıldığı tutanaklarca tespit edildi.”
BİLEREK SAVCILIĞA TESLİM ETMİŞLER
Soruşturulmaması gereken devlet sırrı niteliğindeki bilgilerin soruşturma savcısı tarafından ifade işlemleri sırasında şüphelilere sorduğu da tutanaklarda yer alan bilgiler olduğu belirlendi. El konulan fiziki ve dijital verilerin Genelkurmay Adli Müşavirliği’nde muhafaza edilmesi gerekirken, aykırı bir şekilde bu imaj hard diskinin savcılığa teslim ettiği iddianamede yer aldı.
İddianamede verilen tespitlere göre, eski savcı tarafından istenen soruşturma talebinde, ‘Kilise, Danıştay Saldırısı, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu ve Ankara’da işlenen cinayetler’ gibi kelimelerin de aramalarda araştırılmak istendiği anlatıldı. Ayrıca, 2002 yılı öncesine ait olan 9, 10, 12 ve 13’üncü maddedeki belgelere el konulduğu ortaya çıktı.
Soruşturma konusunda yer almayan 21 kelimenin daha arattırılmak istendiği ve bilinçli bir şekilde karara aykırı olarak arama süresinin uzatıldığı tutanaklarca tespit edildi.
İZİN VERİLMEDİĞİ HALDE ARAMA YAPMIŞLAR
Soruşturulmaması gereken devlet sırrı niteliğindeki bilgilerin soruşturma savcısı tarafından ifade işlemleri sırasında şüphelilere sorduğu da tutanaklarda yer alan bilgiler olduğu belirlendi.
El konulan fiziki ve dijital verilerin Genelkurmay Adli Müşavirliği’nde muhafaza edilmesi gerekirken, aykırı bir şekilde bu imaj hard diskinin Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim ettiği iddianamede yer alan bilgiler arasında.
İddianamede, şu tespitlere yer verildi: “Genelkurmay Adli Müşavirliği’nin yaptığı itirazlar üzerine16 numaralı odadaki belge ve bilgisayarlarda savcılıkça genel arama yapılmasına izin verilmediği halde bu hususta itiraz edilmeyerek, hakimliğin kararına istinaden Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı’nın birinci katındaki arşiv odasında Cumhuriyet Savcısı tarafından genel arama yapılmasına izin verildiği anlaşılmaktadır.”
HAKİM ÖNÜNE ÇIKACAKLAR
Haklarında dava açılan sanıklar, “devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme”, “silahlı terör örgütü kurma veya yönetme”, “kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kaydetme”, “özel hayatın gizliliğini ihlal”, “kamu görevlisinin resmi belgede sahtecilik” ve “iftira” suçlarından yargılanacak.
İZİNSİZ ARAMA!
İddianamede, soruşturmaya ilişkin genel arama yapılmasına izin verilmediği halde, FETÖ üyesi kumpasçıların, genel arama yaptığına da dikkat çekildi. İddianamede, şu ifadeler yer aldı:
“Genelkurmay’ın yaptığı itirazlar üzerine 16 numaralı odadaki belge ve bilgisayarlarda genel arama yapılmasına izin verilmediği halde, Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı’nın birinci katındaki arşiv odasında kumpasçı savcı tarafından genel arama yapılmasına izin verildiği anlaşılmaktadır.”