1-31 Ekim tarihleri, meme kanseri farkındalık ayı olarak kabul edilmekte ve bu yılki teması "Hiç kimse meme kanseriyle tek başına yüzleşmemeli" olarak belirlendi. Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) bağlı IARC, 2022'de yaklaşık 20 milyon kanser vakası kaydetti ve 9,7 milyon kişi kanser sebebiyle hayatını kaybetti. Akciğer kanseri, tüm vakaların yüzde 12,4'ü ile en yaygın kanser türü iken, onu yüzde 11,6 ile meme kanseri izliyor.

Kanserle bağlantılı ölümlerin yüzde 18,7'si akciğer kanserinden, yüzde 9,3'ü kolorektal kanserden ve yüzde 7,8'i ise karaciğer kanserinden. Meme kanseri 670 bin can kaybıyla kanser kaynaklı ölümlerin yüzde 6,9'unu oluşturmakta ve 185 ülkede kadınlarda en sık rastlanan kanser türü olarak kaydedilmekte.

IARC tahminlerine göre, 2050'ye kadar 35 milyondan fazla yeni kanser vakası söz konusu olabilir. Bu duruma yol açan etkenler arasında tütün, alkol, obezite ve hava kirliliği yer almaktadır.

Ruanda’daki Marburg salgını resmi olarak sona erdi: Yeni vaka bildirilmedi Ruanda’daki Marburg salgını resmi olarak sona erdi: Yeni vaka bildirilmedi

EORTC ve EUSOMA'nın birlikte yürüttüğü çalışmada, 1990-2011 döneminde meme kanseri olan 2.491 kadın ile sağlıklı 2.984 kadının yaşam koşulları incelenmiştir. Sonuçlar, konut ve işyerindeki hava kirliliğinin meme kanseri riskini artırdığını göstermektedir.

Aynı dönemde, PM2,5 konsantrasyonundaki her 10 mikrogram artış, meme kanseri riskini yüzde 28 artırmış; PM10 ve azot dioksit artışları ise sırasıyla yüzde 9 ve yüzde 5 oranında risk artırmıştır.

Memorial Antalya Hastaneler Grubu Onkoloji Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, hava kirliliğinin insan faaliyetleriyle doğrudan ilişkil olduğunu belirtti. Fabrikalar, enerji santralleri ve inşaat gibi sektörlerin ürettiği kirletici maddelerin, atmosferde birikerek hava kirliliğine yol açtığını ifade etti.

Partikül maddelerin önemli sağlık etkileri olduğunu vurgulayan Özdoğan, PM10'un solunum yollarına ulaşabildiğini, PM2,5'in ise akciğerlerin derinlerine kadar etkileyip kan dolaşımına geçebildiğini söyledi. Bunun yanı sıra, uzun süreli hava kirliliği maruziyetinin bağışıklık sistemini zayıflattığını ve çeşitli sağlık sorunlarını artırdığını belirtti. 

Kirliliğe uzun süre maruz kalan kadınlarda meme kanseri riskinin arttığını söyleyen Özdoğan, PM2,5'in meme dokusunu dolaylı olarak etkileyebileceğini vurguladı. Azot dioksidin de hormonal dengesizliklere yol açarak meme kanseri riskini artırdığı düşünülmektedir. Sonuç olarak, PM2,5, PM10 ve azot dioksit gibi kirleticilere uzun süre maruz kalmanın meme kanseri ile ilişkili olduğu gösterilmiştir; bu nedenle hava kirliliğinin azaltılması, kanserin önlenmesi açısından önemli bir halk sağlığı önceliğidir.

Kaynak: AA