Bereketli hasatta çiftçinin yüzünü güldüren çileklerin kilogram fiyatı, 70 TL'den alıcı buluyor.
Türkiye'nin önemli tarım şehirlerinden olan Hatay'ın bereketli toprakların çok sayıda ürün yetişiyor. Havaların ısınmasıyla birlikte yaz meyvesi olan çilek de dalında olgunlaşmaya başladı.

Depremzede çiftçilerin geleceğe olan umutlarını yeşerten bereketli çilek hasadı, asrın felaketinin yerle bir ettiği Antakya ilçesinde başladı. Tahtakapı Mahallesi'nde çiftçi Aziz Öztürk'ün yetiştirdiği çilekler, yurt dışına 50 TL'den ihraç edilirken tarlada 70 TL'den alıcı buluyor. Çileğin zorlu hasadında çalışan marifetli kadın işçiler, ortalama 7 saat çalışarak 500 TL yevmiye alıyorlar.

"Tarladan yurt dışına 50 TL'den giderken yurt içinde 70 ile 80 TL arasında satışımız var"

Bu yılki hasadın geçen yıla göre daha güzel olduğunu söyleyen tarla sahibi Aziz Öztürk, "Bu yıl hasadımız geçen yıla göre daha güzel hasadımız var. Çileklerimiz de tat, şekil ve lezzet olarak çok güzel. Burası 5 dönüm ama biz 3 dönümünü çilek ektik. Bu 4'üncü hasadımız. Yeni başladık ama güzel gidiyor hasadımız. Tarladan yurt dışına 50 TL'den gidiyor. Yurt içine de 70 ile 80 TL arasında satışımız var. Marketler, tarlalardan 70 TL'den alıp 80 ile 100 TL arasında satılıyor. Bizde tarla fiyatı 70 TL ile 80 TL arasındadır" dedi.

"Kadın işçilerimiz tüm gün eğilerek çalıştığı için zor oluyor"

İstanbul'da denizin ortasında panik anları! Kıl payı... İstanbul'da denizin ortasında panik anları! Kıl payı...

Çilek hasadının zor bir iş olduğunu ifade eden Aziz Öztürk, "Kadın işçilerimiz tüm gün eğilerek çalıştığı için zor oluyor. Kiraz hasadı kadar çilek hasadı da zordur. Kadın işçilerimizin yevmiyeleri 500 TL'dir. İşçiler, ortalama günlük 7 saat çalışıyor" şeklinde konuştu.

"Eğilmekten belimiz ağrıyor ve çok yoruluyoruz"

Çilek hasadını yaparken çok yorulduklarını belirten Esra Öztrük, "Tahtaköprü Mahallesi'ndeyiz. Bu 4'üncü hasadımız oluyor. Geçen yıla göre çok iyi ve bereketli bir hasat oluyor. Ürün kalitemiz de iyi. Eğilmekten belimiz ağrıyor. Çok yoruluyoruz" ifadelerini kullandı.

Editör: Nusret Odabaş