Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, AK Parti Genişletilmiş İl Danışma toplantısında konuştu.
Çavuşoğlu burada yaptığı konuşmada, demokraside muhalefetin ve ana muhalefetin şart olduğunu belirterek, “Türkiye’de ana muhalefet koltuğu boştur, yok hükmündedir. Çünkü bu insanların, ana muhalefetin Türkiye ile ilgili derdi yoktur. Ana muhalefet, uluslararası vesayet odaklarının, FETÖ’nün, PKK’nın kuklasıdır.” dedi.
“Çocuklar için daha iyi bir Türkiye bırakılacaktır”
Türkiye’nin değiştiğini ve dönüştüğünü ifade eden Çavuşoğlu, “Bu milletin kendine olan öz güveni tavan yapmıştır ve geleceğine eskisine nazaran çok daha güvenli bir şekilde bakmaktadır. Çocuklar için çok daha iyi bir Türkiye bırakılacaktır.” diye konuştu.
“En büyük on projenin beşi Türkiye’ye ait”
Çavuşoğlu, son on yılda dünyada gerçekleştirilen en büyük on projenin beşinin Türkiye’ye ait olduğuna işaret ederek, “Bunları çalışarak yaptık. Her şeyden önemlisi beşeri sermayeyi gün yüzüne çıkararak ve bu milletin bütün fertlerine büyük bir devlet olma onuruna yakışacak davranış modellerini ortaya koyarak, korkmadan, çekinmeden, mazisinden aldığı güçle, yapabileceği inancıyla onlara bu öz güveni sağladık. Bu şekilde gerçekleştirdik.” ifadelerini kullandı.
“Bu ne pişkinlik Allah aşkına?”
Türkiye’nin önceki yıllarda bir paradigması olduğunu belirten Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“Milletin önüne gidiyorsunuz, söz veriyorsunuz ve iki anahtar sallıyorsunuz. Her şeyi yapacağınızın sözünü veriyorsunuz. Millet size inanıyor, kanıyor. Gelip Ankara’ya yerleştiğinizde kurduğunuz hükümetle bu defa millete sırtınızı dönüp vesayet odaklarının boyunduruğu altına giriyorsunuz. Ondan sonra milleti unutuyorsunuz, onların beklentilerine sahip çıkmıyorsunuz. Tamamen Ankara’daki, hatta uluslararası bir kısım vesayet odaklarının boyunduruğu altına girmek suretiyle milletin menfaatini, memleketin gelişimini, kalkınmasını unutuyorsunuz. Bu, böyle oldu. Biz geldiğimizde bu ülkenin kasalarında fareler geziniyordu. Çok geçmiş dönem değil bu. Son zamanlarda bir SGK polemiği yaşanıyor. İnsan utanır biraz, bu ne pişkinlik Allah aşkına?”