Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Platformu Derneği 2. Olağan Genel Kurul Toplantısı, Prof. Dr. Necmettin Erbakan Kongre Merkezi’nde gerçekleşti.
Toplantıda bir konuşma yapan AK Parti Genel Sekreteri Abdülhamit Gül, 15 Temmuz ruhuna vurgu yaparak, “O gece tanklar sokağa çıktığında, F-16’lar havada uçuştuğunda gerçekten sağına ve soluna bakılmadan bütün dava insanları, bütün Türkiye’nin aziz insanları sokaklarda, meydanlarda Türkiye’nin istikbalini ve istiklalini korumak için sokaklara, meydanlara çıktılar. Bu aziz milletin bir ferdi olduğumuz için ne kadar şükretsek az. O gece bir kez daha bu milletin bir ferdi olmanın ne anlama geldiğini hepimiz yaaşadık, gördük. Bu topluluk daha önceleri 28 Şubat’taki zulmü, 28 Şubat’ta seçilmiş hükümetin nasıl devrildiğini hepimiz gördük. Gerçekten bizim büyüklerimizde yine seçilmiş bir iktidarın nasıl devrildiğini Menderes döneminde, Demokrat Parti döneminde gördüler” diye konuştu.
FETÖ’ye Şahin görünümlü Kartal benzetmesi
“Aslında mesele Türkiye’de 200 yıldır millet mi hakim olacak? Yoksa seçkinler, bürokratik bir oligarşi mi hakim olacak?” diyen Gül şöyle devam ettti:
“Kavganın temel sebebi bu ve burada Menderes’e yapılan muamele, ‘hayır söz milletin değildir, yetki milletin değildir, yetki de söz de karar da vesayet odaklarınındır’ diyerek Menderes’le yapılan mücadele, Erbakan Hoca ile yapılan mücadele işte milletin egemen olmasının engellenmesine yönelik bir darbe girişimi, onursuz bir girişimdi. Biz 28 Şubat’ı yaşadığımızda şunu gördük, elele eylemleriyle, başörtü eylemleriyle haksızlığa uğrayan kesimlerin yanında durmayan bir kesim vardı. FETÖ terör örgütü o zamanlar hiçbir şeye karışmayan, mübarek görünümlü, Şahin görünümlü Kartal gibi takıyye yapan, hiçbir şeyle uğraşmayan, siyasetle ilgisi olmayan bir kesim gibi o dönemlerde de aslında siyasetin ne kadar mübelliği olduklarını hepimiz çok iyi görüyorduk. ‘Beceremediniz bırakın, Cebrail gelse bana Refah Partisi’ne oy ver dese oy vermem’ diyecek kadar inançla, İslamla da zıt bir duruş içerisine giren bir yapı vardı. O zaman müslümanların, muhafazakarların, mağdurların hiçbir meselesinde bu örgüt yanlarında yer almamıştır, hepimiz yaşadık. Hiçbir İnsan Hakları mücadelesinde yer almadılar ve Erbakan Hoca’nın, o dönemki hükümetin devrilmesinde de bunlar aktif rol aldı.”
“FETÖ ile mücadeleyi şimdi çok istiskal etmeye çalışan bir anlayış var”
Aynı örgütün 15 Temmuz’da ve onun öncesinde Gezi Süreci’nde, 17-25 Aralık sarbe girişiminde de bu örgütün seçilmiş hükümeti devirmek için elinden geleni yaptığının altını çizen Gül, “Yargı darbesiyle, sokak vesayetiyle ve şimdi de silahlı darbe girişimi. FETÖ ile mücadeleyi şimdi çok istiskal etmeye çalışan bir anlayış görülüyor sanki. Sanki 15 Temmuz hiç yaşanmamış, sanki 15 Temmuz’da F-16’larla Emniyet binaları bombalanmamış, 241 şehit verilmemiş, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi bombalanmamış, bu aziz milletin tecelligahı olan Meclis bombalanmamış, köprülerde insanların üzerine ateşler açılmamış gibi bu işi asla kimsenin örtmesinde, unutturmasında başarıya ulaşamayacağına inanıyoruz. FETÖ ile mücadele milli bir meseledir, Türkiyenin İstikbali meselesidir ve inşallah bu mücadelede de hepimiz kararlı bir şekilde duruşumuzu göstermeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Mesele, Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Yeni Türkiye inşasının önünün kesilmesidir”
Yeni bir Türkiye’nin kurulduğuna vurgu yapan Gül, “Mesele yeni bir Türkiye’nin kurulmasını engellemektir. Mesele, Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Yeni Türkiye inşasının önünün kesilmesidir. Bunun için her türlü ittifakları yapacaklar, her türlü ittifakları yapıyorlar ama milletimiz bu oyunu Allah’ın yardımıyla bozacaktır. O gece, hiçbir şekilde arkasına dönüp bakmadan meydanlara çıkan bu aziz insanlar bütün oyunları bozmuştur bozmaya devam edecektir. Geçtiğimiz hafta, ‘Dünya 5’ten büyüktür’ diyerek Birleşmiş Milletler’de bütün dünyaya bu gerçekliği haykıran bir lider ve bu liderin önücülüğünde kurulmaya çalışılan bir Yeni Türkiye mücadelesi var. Yeni bir dünya mücadelesi var, bu mücadelede de hepimiz hep birlikte inşallah dimdik Elif gibi durarak bu mücadeleyi yapacağız ve kazanan yine millet olacak. Küçüklüğümüzden beri hep ‘Erbakan, Başbakan’ sloganlarıyla büyüdük, bir hayal gibiydi oldu. İnşallah Türkiye’nin kendi meselelerini çözmek üzere kalıcı bir şekilde sistem değişikliğiyle beraber bugün bir hayalimiz daha kaldı, ‘Başkan Erdoğan’ yapacağız. Erdoğan’ı Başkan yaparak Türkiye’nin geleceğine, Türkiye’nin ufkuna kalıcı bir şekilde inşasına katkı sağlayacağız” açıklamasını yaptı.