Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Almanya Başbakanı Angela Merkel İstabul’da bir araya geldi. İkili arasında Üsküdar’daki Vahdettin Köşkü’nde gerçekleştirilen görüşme yaklaşık 1 saat 20 dakika sürdü.

Zirvede daha sonra heyetler arası görüşmeye geçildi.

Bu görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Angela Merkel ortak basın toplantısı düzenledi:

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:

“Başta Libya ve Suriye olmak üzere bölgesel konuları görüştük. Görüşmelerimizde Türkiye ile AB ilişkilerini de ele aldık. Küresel gelişmeler işbirliğinin önemini gösterdi.

TÜRKİYE İLE AB İLİŞKİLERİ

Almanya gelecek ay AB dönem başkanlığını devralacak. Bunu Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için fırsat olarak görüyoruz. Köklü dostluk ilişkilerinin sürdürülmesinin, Türkiye ve Almanya’nın yanı sıra bölgemizin de menfaatine olduğu noktasında hemfikiriz. (Almanya ile) Ekonomi, ticaret, yatırım, enerji ve turizm alanlarında mevcut iş birliğimizi daha da ileri taşımakta kararlıyız.

SURİYE VE GÖÇ KONUSU

Türkiye ve Almanya göç konusunda Avrupa’nın yükünün büyük bir bölümünü üstlenmiş durumdadır. AB ve Avrupa ülkelerinin Suriyelilere daha fazla ve hızlı yardım yapmaları her şeyden önce insani bir sorumluluktur. İdlib son günlerde rejimin ağır saldırılarına maruz kalmaktadır. Aralıksız bombalanıyor. İdlib insanının içinde bulunduğu durumu hafifletmek için elimizden geleni yapıyoruz. Sayın Merkel’e neler yaptığımızı anlattık. İdlibli kardeşlerimize yönelik vahşetin son bulması için herkes rejim üzerinde baskı kurmalı.

TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ALMANYA’DAKİ FAALİYETLERİ

Geçtiğimiz aylarda Barış Pınarı Harekatımızı bahane eden terör örgütü yandaşları, Almanya’da Türklere yönelik saldırılar düzenlediler. Büyükelçiliğimizin hizmet aracı örgüt mensupları tarafından ateşe verildi. Bu saldırıları bir kez daha lanetliyor, kınıyorum.

LİBYA KONUSU: VERİLEN DESTEK HAFTER’İ ŞIMARTMIŞTIR

Libyalı kardeşlerimizi bu zor günlerinde yalnız bırakmamakta kararlıyız. Ulusal Mutabakat Hükümetine destek vermek, BMGK’nin 2259 sayılı kararı gereğince bir tercih değil yükümlülüktür. Libya’da askeri çözümün mümkün olmadığını düşünüyoruz. Sahada sağlanan kısmi sükunet Berlin konferansının düzenlenmesini sağladı. Hafter’in saldırılarını artırması çözüm konusunda niyeti olmadığını göstermiştir. Verilen destek Hafter’i şımartmıştır. Libyalı kardeşlerimizi yalnız bırakmamakta kararlıyız. Türkiye ve Almanya olarak sorunların diyalog ile çözümüne önem veriyoruz.”

Şansölye Merkel’in açıklamalarından satır başları:

“İDLİB’DEN KAÇANLAR İÇİN MADDİ DESTEK VERMEYE HAZIRIZ”

“İdlib’den kaçanların insani durumunu düzeltmek için maddi katkıya hazır olduğumuzu söyledik. Libya’da kırılgan ateşkesin sağlam bir ateşkese dönüşmesi için çaba harcanması gerekiyor.

Konuşmaların ardından soru-cevap kısmına geçildi.

HAFTER’İN ARKASINDA ABU DABİ, MISIR, WAGNER VAR

Erdoğan: Biz şu anda oradaki askeri güçlere Serrac yanlısı güçlere eğitim vermek için buradan TBMM’den de süreci tamamladık. Buradan çıkardığımız yasal düzenleme ile heyetimizi gönderdik. Serrac’ı yalnız bırakmayacağız. Elimizden gelen desteği vermekte kararlıyız. Askerimiz orada eğitim çalışmalarına gerekli desteği verecek. Biz bir terör noktasında herhangi bir tanınırlığı olmayan kişiye değil biz Serrac’a BM Güvenlik Konseyi’nin kendisini tanıdığı bir kişiye ve ordusuna bu desteği veriyoruz. Hafter’in böyle bir tanınırlığı yok, bazı ülkeler tarafından nasıl tanınıyor bunu anlamakta zorlanıyoruz. Moskova’dan kaçtı, Berlin sürecinde de 55 maddelik o metne de yine imza atmamıştır. Bu tür bir insan şımartılırsa destek verilirse… Arkasında Abu Dabi var, Mısır var, Wagner var arkasında kimin olduğu malum.

BERLİN’DEKİ MADDELEN BM’DE ONAYLANACAK

Merkel: Berlin Konferansını düzenlememizin nedeni statükonun tespit edilmesiydi. Taraflar ateşkesi destekleme konusunda yükümlülük gösterdi. Konferanstan bu yana çatışmalar azalmıştı. Şu anda askeri komitenin toplanması. Ben tabii ki bütün çatışmaların hemen sonlanacağını beklemiyordum, kırılgan bir denge var. 55 maddeyi kabul etmeleri çok önemliydi. Zor bir süreç. Biz yoğun olarak takip ediyoruz. Diğer toplantıda bulunan ülkeler de ellerinden geleni yapacaklarını ifade ettiler. Berlin konferasında kabul edilen maddeler BM Güvenlik Konseyi’nde onaylanacak.

Erdoğan: Burada en önemli konu 55 maddeyi sözde kabul etmek başka altına imza koymak başka. Hafter sözde kabul etmiş durumda. Uluslararası anlaşmalarda böyle bir şey söz konusu değil. Hafter’in yarın ne yapacağı belli olmaz.

İKİ LİDER ARASINDA “HAFTER” DİYALOĞU

Merkel: Hafter sadece ateşkesi kabul etti ve askeri komite için isim bildirdi.

Erdoğan: Sayın Şansölye, kabul etti; ama imza koydu mu?

Merkel: Evet bir yanlış anlaşılma söz konusu. Kabul ettiğini söyledi ve imzalamadı. O konuda haklısınız.

İDLİB’DEN YENİ GÖÇ DALGASI

Erdoğan: Çadırlarla bu işi çözmek mümkün değil. 400 bine yakın İdlibli sınırlarımıza geliyor. 10 bin barınak yapmak için adım attı. Sayın Merkel de destek vereceğini söyledi. Terör örgütü halen bölgeden çıkmış değil. Güvenli bölge konusunda hala bize olumlu bir dönüş olmadı.”

ALMAN GAZETECİLERE AKREDİTASYON İDDİASI

Erdoğan: (Bir Alman gazeteci, Türkiye’de Alman gazetecilerin çalışmasına engel çıkarıldığını iddia etmesi üzerine) Alman gazetecilere dönük olumsuz bir çifte standardın olmadığını, açıkça ve ilk elden burada ifade etmek isterim.

FETÖ İLE MÜCADELE

Merkel: (Almanya’nın FETÖ’ye bakış açısına ilişkin eleştirel bir soru üzerine) Bir darbe girişimine katılmış bir kişiyse bağımsız mahkemelerimizin kararlarına uymak durumundayız. Mahkeme kararlarına saygı durmak zorundayız.

“HAFTER’E YÜZ VERİLMEMELİ”

Erdoğan: Hafter’in ateşkesi kabul ettiğine inanmıyorum. Havalimanını bombalamaya devam ediyor. Bu ateşkesi kabul etmedim demektir. Serrac ise aynı şekilde mukabelede bulumuyor. Hafter’in güvenilir bir yanı ve imzası yok. Havalimanına 11 füze attı. Bunların hepsi tespitli. Berlin sürecine gelen ülkelerin bu adama yüz vermemesi lazım. Ben görüşme yapmam, neden? Bir devletin başıysam anlaşmaya vardığımız kişi uymayınca yüz vermek. 55 maddelik anlaşma imzalandı, Hafter’in yok. Bu anlaşma BM Güvenlik Konseyi’ne de gönderilecek. Ama orada Hafter’in imzası yok.”

Editör: TE Bilisim