AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, uzun zamandır Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadele içinde olduklarını belirterek, “Bu bir ulusal güvenlik meselesidir. Bu Tayyip Erdoğan’ın kişisel kavgası değildir. Bir devletin verdiği mücadeledir.” dedi.
Akdoğan, “Demokrasi Nöbeti” için geldiği Bilecik’te, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 15 Temmuz gecesinin Türkiye’ye yakışmayan bir tablo olduğunu ifade etti.
Darbe girişiminin olduğu gece Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın nerede ve nasıl olduğunu merak ettiğine değinen Akdoğan, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Ankara’da uçaklar uçuyordu. Bazı yerlerde jandarmaların hareketlenmesi vardı. Öyle olunca bunun mevzi kalkışma olduğu, yani tüm birliklere dönük belli kuvvetlerde hareketlenme olduğunu gördük. Bu da bir cunta hareketi olduğunu gösteriyordu. O andan itibaren zaten milletimiz sokaklara döküldü ve burada bir tarih yazdı. Yani belki de demokrasi tarihinde, herhangi bir askeri kalkışma ve darbe girişimine karşı halkın direnç göstermesi ve püskürtmesi, bunun bir örneği yok. Milletimiz gerçekten bir tarih yazdı. Uzun zamandır bu yapıyla bir mücadele içindeyiz. Yani bu bir ulusal güvenlik meselesidir. Bu Tayyip Erdoğan’ın kişisel kavgası değildir. Bir devletin verdiği mücadeledir. ‘Bu hain örgütle amansız bir mücadele yürütülmelidir’ diyorduk ancak bunu çok fazla insanlara anlatamadık.”
“O gece anlaşıldı”
Akdoğan, bu örgütü sürekli anlatmaları nedeniyle tepki gördüklerini belirterek, “Hatta ‘takıntı haline getirmişsiniz’ deniliyordu. Fakat gerçekten büyük bir tehlike oldukları o gece daha iyi anlaşıldı.” dedi.
Bunun bir ulusal güvenlik sorunu olduğunu vurgulayan Akdoğan, şöyle devam etti:
“Bütün devlet mekanizması topyekun taşın altına elini koymalıdır, bir mücadele vermelidir. Maalesef burada, yani bütün alanlarda, kurumlarda gereken mücadele verilmedi. ‘Bunların paralelci olduğunu nereden biliyorsunuz’ dediler, ‘bunların terörist olduğunu nereden çıkarıyorsunuz’ gibi şeyler söylediler. İşte bunların paralelci, terörist olduğu ortaya çıktı. Yani terörist, kendi insanını katleden, kendi siyasi amaçları için insanları öldüren örgüttür. Şimdi bu yapı o silahı nereden buldu? İllegal bir şekilde alıp almadığının bir önemi yok. Devletin silahını, tankını, uçağını kullanarak insanları katletmesi, devletin silahını kullanmış olması, onun terörist vasfını ortadan kaldırmaz. Bu silahlı terörist bir organizasyondur, terörist bir örgüttür.”
FETÖ’nün Türkiye’ye büyük bir utanç gecesi yaşattığına değinen Akdoğan, “Gazi Meclisimiz çok badireler atlatmıştır. Bu milletin evlatları tankların önünde, uçakların, helikopterlerin mermileriyle vurulmuştur. Katledilmiştir, şehit edilmiştir. Bu gerçekten bir utanç gecesiydi. Bunlarla bundan sonra amasız, amansız mücadele verilmesi gerekiyor ve bütün kurumların, bütün devlet mekanizmasının, sivil toplumun, medyanın, siyasi partilerin hep birlikte taşın altına elini koyması gerekiyor. Çünkü bu artık Türkiye için beka meselesidir.” dedi.
“Gelecek kuşaklar kaybolurdu”
Türkiye’de geçmişten bugüne darbeler yaşandığını anımsatan Akdoğan, şunları kaydetti:
“Türkiye’de bir çok darbe oldu. Biz de darbeden sonra gençliğini yaşamış bir kuşağız. Darbe oldu, partiler kapatıldı, bir nesil kayboldu ama ondan sonra gelen nesil bir varlık gösterebildi. Bu müdahale başarılı olasaydı, sadece bizleri asmakla kalmazlardı, gelecek kuşaklar kaybolurdu. Hiç kimse bir nefes alamazdı. Büyük bir karanlık dönem başlardı. O yüzden bunun ne kadar büyük bir tehlike olduğunu, nasıl bir tehlikenin atlatıldığının çok iyi anlaşılması lazım.”
Akdoğan, Türkiye’nin 15 Temmuz gecesi yeni bir çağ atladığını, yeni bir çağın kapısının açıldığını vurgulayarak, bundan sonra, Türkiye’de kaynağı ne olursa olsun, yöntemi ne olursa olsun, hiç kimsenin tankla, topla, tüfekle, uçakla bu milletin iradesini bastıramayacağını, sindiremeyeceğini belirtti ve milletin bundan sonra bu tür kirli teşebbüslere kesinlikle geçit vermeyeceğini söyledi.
“Örgüt de bunun terörist başı da miadını doldurmuştur”
Uzun zamandır dünyada, Türkiye karşıtı bir kara kampanya yürütüldüğünü dile getiren Akdoğan, “Erdoğan karşıtı, Türkiye karşıtı bu kara kampanya konsorsiyum şeklinde ve içinde bu paralel örgüt vardı. Bunların bu kara propagandası, darbeye zemin hazırlamak için bir psikolojik iklim üretmeye dönüktü. Yani bunun içeriden, dışarıdan bir çok destekçisi vardı. Bütün bunların da çok görülmesi anlaşılması gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Yaşananların evrensel hukukta da bütün dünya hukukları içinde de büyük bir suç olduğuna dikkati çeken Akdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Buna göz yumanlar bu suça yardım ve yataklık etmiş olurlar. Bunun çok iyi görülmesi ve anlaşılması gerekiyor. Bu örgüt de bunun terörist başı da miadını doldurmuştur. Onlarca yıldır bugün için bunları beslediler. Bir cunta yönetimi düğmeye basıp harekete geçireceklerdi. Düğmeye bastılar ama bu zombileştirilmiş olan mahluklar, halkı yenemediler. Bütün bu çabaları heba oldu gitti. Bundan sonra bütün bu yapı da örgüt de elebaşları da miadını doldurmuştur. Çöpe atılmaktan başka o kullananlar tarafından yapılacak bir şey kalmamıştır.”