Eski Hava Kuvvetleri Komutanlığı Başsavcısı emekli Albay Ahmet Zeki Üçok, darbe girişiminde bulunan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi darbecilerin, ‘yalan, ret ve inkar taktiğiyle’ mahkemeleri sulandırmaya çalıştıklarını belirterek, “Yeni ortaya koydukları senaryoyla ‘Görevdeki komutanların emir ve talimatlarıyla hareket ettik’ diyerek TSK’yı suçlayarak 15 Temmuz direnişini itibarsızlaştırmak istiyorlar. Darbe olayını bambaşka bir yöne çekme gayretindeler.” dedi.
Ankara’da görülen ‘çatı davası’ başta olmak üzere darbecilerle ilgili açılan davaları yakından takip eden Üçok, FETÖ’cülerin mahkemelerde sergiledikleri tavır ve yaptıkları savunmalar konusunda, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
“Darbecilerin tavrı çok net” diyen Üçok, pek çok davada darbenin bir numaralı sanığı olan Fetullah Gülen’in 15 Temmuz darbe girişiminden hemen sonra yabancı basına verdiği röportajlarında kullandığı ifadelerin, darbeci sanıklar tarafından mahkemelerde dile getirildiğini aktardı.
FETÖ’cü sanıkların ‘yalan, ret ve inkar taktiğine’ başvurduğunu belirten Üçok, “Mahkemeleri sulandırmaya çalışıyorlar. Yeni ortaya koydukların senaryo ile ‘Görevdeki komutanların emir ve talimatlarıyla hareket ettik’ diyerek, TSK’yı suçlayarak 15 Temmuz direnişini itibarsızlaştırmak istiyorlar. Darbe olayını bambaşka bir yöne çekme gayretindeler.” dedi.
Ankara’da görülen çatı davasının FETÖ’nün yeni algı operasyonunun en önemli ayağını oluşturduğunu ifade eden Üçok, “Hemen hemen sanıkların tamamına yakını, ‘biz FETÖ’cü değiliz’ diyor. Başta Akın Öztürk, Mehmet Dişli ve Mehmet Partigöç olmak üzere pek çoğu görevdeki insanları suçlamaya başladı. Darbe girişimi suçlarını mevcut görevde olanlara atmak veya en azında onları kendilerine suç ortağı yapmak istiyorlar.” diye konuştu.
Üçok, darbeci sanıkların, ‘Bu darbenin Fetullah ile ilgisi yok’ teziyle TSK’yı hedef aldıklarını kaydederek, darbelerin geçmişten beri ordunun iç işleyişinden kaynaklandığını, 15 Temmuz’un da tıpkı 1960 ve 1980 darbeleri gibi emir komuta zinciri içinde gerçekleştirilmek istendiğini ancak komuta kademesindeki bazı kişilerin vazgeçmesi üzerine bunun başarısızlıkla sonuçlandığı planını devreye soktuklarını dile getirdi.
Üçok, şöyle konuştu:
“Tez aynı. Fetullah’ın bu işle bir ilgisi yok. TSK içinde bir grubun yapmaya çalıştığı bir darbedir. Bunu da TSK’daki mevcut kadro ile ilişkilendirmeye çalışıyorlar. Darbecilerin tavrı çok net. Mahkemeleri sulandırmaya çalışıyorlar. Yeni ortaya koydukların senaryo ile ‘Görevdeki komutanların emir ve talimatlarıyla hareket ettik’ diyerek, TSK’yı suçlayarak 15 Temmuz’u sulandırarak itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Darbe olayını bambaşka bir yöne çekme gayretindeler. Olayın FETÖ’nün üzerinden alınıp başka mecralara çekilmeye çalışılan bir senaryonun uygulanmaya başlandığını düşünüyorum.”
“Hakim ve savcılarımızın işi çok zor”
Yargı camiasında FETÖ davalarına bakan hakim ve savcıların işlerinin çok zor olduğuna dikkati çeken Üçok, şöyle devam etti:
“Çünkü, hakim ve savcılarımızın karşılarında çok profesyonel bir ekip var. Bütün hayatları kamuoyu algısı oluşturmakla geçmiş kişiler sanık durumda. Algıyı en iyi yapan bir sanık topluluğu var. Hepsi eğitimliler ve bu yola baş koymuşlar. FETÖ militanları, gerektiğinde kendilerini kolaylıkla feda edebileceklerini de gösterdiler. O yüzden yargıçların ve savcıların bu süreçte çok dikkatli olması lazım. Bu dosyalara çok iyi hazırlanmaları gerekiyor. Bütün soruları, onların provokasyonlarına, hukuk dışı davranışlarına taviz vermeden hukuku uygulamaları lazım.” değerlendirmesini yaptı.
“FETÖ’cülerin tavrı bizim mahkemelere işlemez”
FETÖ mensuplarının özellikle yurt dışına yönelik bir algı oluşturma faaliyet içinde bulunduklarını söyleyen Üçok, savunmaların planlı, organize yapıldığını vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:
“Yeni bir senaryoyu sahneliyorlar ama tavırları bizim mahkemelere işlemez. Çünkü, biz bunu yaşadık. 249 vatandaşımız şehit edildi, 3 bine yakını vatandaşımız ise yaralandı ve gazi oldu. Bütün bunlar ortada dururken, Türkiye halkının bunlara prim verip inanması söz konusu değil. Bu çıkışları Türkiye kamuoyuna yönelik değil. Bu tamamıyla dış basına ve Amerika, Avrupa Birliği’ne yönelik söylenen sözlerdir. Amerika’ya gidip FETÖ’nün darbe teşebbüsünü anlattığımda ve yaptığım bazı görüşmelerde ABD’li bir senatör, ‘koskoca generaller, yaşlı bir imamı niye dinlesinler?’ diye sormuştu. Şimdi FETÖ’cüler, işte bunun gibi yabancıların söylemlerine hizmet eden algı operasyonları yapma gayreti içerisindeler.”