MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: “Bugünkü CHP, Atatürk’ün CHP’siyle yollarını ayırmış, Kandil muhipliğine, Pensilvanya muhbirliğine soyunmuştur. CHP, emperyalizmin gece bekçisi, Türkiye düşmanlarının kule nöbetçisidir. Karşımızdaki CHP siyaseti, tarihsel çizgisinden vahim bir sapma haline delalettir. Bu CHP’nin aklı kiralık, siyaseti rehinli, istikameti aşırı risklidir.”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisince Bayburt Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitinge katıldı.
Bahçeli, partisince Bayburt Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri’nde partisinin siyasi sorumluluğuna emanet edilen belediyeleri teşekkür, tebrik ve takdir temasıyla planladığı ziyaretlerin dokuzuncusunu gerçekleştirdiklerini söyledi.
Bayburt’un 31 Mart’ta huzuru seçtiğini, umuda omuz verdiğini belirten Bahçeli, “Millet ve vatan sevdası Bayburt’un diriliş ve şahlanış ruhuyla birleşmiş, şehrin emaneti beş yıllığına MHP’ye geçmiştir. Hepinize müteşekkirim, hepinizden Allah razı olsun. Bayburt’un güvenini boşa çıkarmamak amacıyla gece demeyeceğiz, gündüz demeyeceğiz, Allah’ın izniyle çok çalışacağız. İhtilafları köreltip iş üreteceğiz, hizmet edeceğiz. Milli iradeyi kucaklayıp istikbalin kilitlerini sökeceğiz.” diye konuştu.
Bahçeli, devletin ve siyasetin varoluş gayesinin insana hizmet olduğunun altını çizerek, “Hizmet etmek, seferber olmuş gönüllerin marifetidir. Her ne kadar marifet iltifata tabi ise de bizim mükafatımız sadece vatandaşlarımızın mümtaz ve müreffeh hayat şartlarına kavuşmalarıdır. Nitekim merhum Hüseyin Nihal Atsız demişti ki ‘En yüce hizmet, karşılık ve kazanç beklemeden yapılan hizmettir’. Çünkü biz bu ülkeyi karşılıksız sevdik. Bayburt’a sevdamızın ise ne bedeli ne de ederi vardır.” ifadesini kullandı.
MHP’nin, Bayburt’u yükseltmeye kararlı olduğuna işaret eden Bahçeli, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Bugüne kadar yapılan, bu şehrimize kazandırılan her güzelliğe yenilerini eklemek, adım adım, aşama aşama ileriye taşımak yegane gayemizdir. Yola çıkan hizmet kervanımız durmayacak, mola vermeyecektir. Sizler partimize güvendiniz, üç hilalle gönendiniz. Belediye başkanlarımıza inandınız, ümit bağladınız. Bizim de görevimiz hiçbir bahaneye sığınmadan Bayburt’u geleceğe hazırlamak, sosyal, ekonomik ve kültürel güvenceye kavuşması için bütün imkanlarımızla çalışmak ve çabalamaktır.”
Bayburt’un kültür merkezi kadar tarih çeşmesi de olduğuna dikkati çeken Bahçeli, şöyle devam etti:
“Bu çeşmeden muzaffer hatıralarımız akar, muvaffakiyetle perçinlenmiş, müteyakkız bir iradeyle bezenmiş şanlı ve şerefli anılarımız taşar. Bayburt denildi mi milli akıllara büyük ceddimiz Dede Korkut gelir. Merhum Fuat Köprülü, Dedem Korkut’u anlatırken şunları söylemişti; ‘Terazinin bir kefesine Türk edebiyatının tümünü, diğer kefesine de Dede Korkut’u koysanız yine de Dede Korkut ağır basar’. Dede Korkut, Türklüğün öğüdü, geçmişimizin itibar ve irfan övüncüdür. Türk milleti devlet olmayı, medeniyet kurmayı, adalet ve ahlakla yönetmeyi dünyaya öğretmişse bunun gerisinde nice muhterem büyüğümüzün manevi ve müessir payı vardır. Asırlar boyunca hem cehaletle savaştık hem de canilerle hesaplaştık. Bir elimizde kalem, diğerinde kılıçla coğrafyalara derin izler bıraktık. Bunu yaparken bekamızı cesaretle, hamiyetle savunduk. Birlik ve beraberliğimizi şuurla, gururla taçlandırdık.”
“TARİHTE EN PARLAK DÖNEMLERİMİZDE BİLE SORUNLARIMIZ OLMUŞTUR”
“Öyle zamanlar gelip çattı ki zalimler saf saf karşımıza dizildi, dönem oldu zulüm okları her yanımıza saplandı, yine de düşmedik, yine de pes etmedik. Çünkü maya sağlamdı, süt helaldi, tarih de Türk milletinin eseriydi.” ifadesini kullanan Bahçeli, “Milletimizin sinesinden Dede Korkut çıktı, söz söyleyip boy boylayıp soy soylayıp önümüzü ışıttı. Alparslan çıktı bu topraklara ‘vatan’ dedi, Ertuğrul Gazi çıktı, Söğüt’ün bereketli vadisine ceddin zafer fidelerini dikti. Mustafa Kemal çıktı, Sakarya’dan İzmir’e kadar düşmanı kovaladı. Dün kutladığımız Sakarya Zaferi’mizin 98. yıl dönümü münasebetiyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, kurucu kahramanları, aziz şehitlerimizi hürmet ve rahmetle anıyorum.” dedi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün varsak, dünün muhterem fedakarlıkları, kahraman gönül ve vatan evlatları sayesindedir. Bugün büyük bir milletsek, onurumuza düşkün, varlık haklarımıza vurgun bir iradeye bıçkın şekilde sahipsek bunun payesi geçmişteki muazzam mücadele ruhudur. Bu ruhun devamlılığı ceddimize layık olabilmemize, geçmişimizin iftihar sayfalarına mazhar ve müstahak kalabilmemize bağlıdır. Tarihte en parlak dönemlerimizde bile sorunlarımız olmuştur. Yükseldikçe, daha ileriye gittikçe ayaklarımızdan çekiştirenler, önümüze taş koyanlar, ömrümüze kastedenler her zaman bulunmuştur. Korkuyu kovarak, bozgunu bozarak, buhranı buruşturup atarak, yolumuza ve tarihi yolculuğumuza inançla devam ettik, bundan da vazgeçmedik, ödün vermedik.”
Devlet Bahçeli, bir oldukça ve yürekler toplu vurdukça şeytani planları, haçlı senaryolarını ve karanlık operasyonları kumdan kale misali devirip dümdüz ettiklerini vurguladı. Bahçeli, şunları kaydetti:
“Çünkü zalimler karşımızda kağıttan kaplandı. Biz ise baş verse de boyun eğmeyen, dik durup diz çökmeyen Bozkurt fıtratlı Türk milletiydik. İhanet imanın karşısında duramaz, işgal ve istila emelleri, güçlü bir irade kudretinin önünde kalamaz, dayanamazdı. Merhum Faruk Nafiz Çamlıbel, Zafer Türküsü’nde tam da Türk milletinin muhteşem duruşunu şu dizelerle haykırmıştı: ‘Kazanmak istersen sen de zaferi, gürleyen sesinle doldur gökleri. Zafer dedikleri kahraman peri, susandan kaçar da coşana gider’. Nitekim zaferler susanın, sinenin, sönenin ve sövenin değil, nice badireden kahramanca çıkan Türk milletinin hanesine altın harflerle yazılmıştır.”
“Bunlar dost düşman ayrımından bihaber gafillerdir.” diyen Bahçeli, yapılanı yıkmanın, başarıyı gölgelemenin, ilerlemeyi kösteklemenin ve milli ilkeleri kundaklamanın, bunların meslekleri ve ana meseleleri olduğunu anlattı.
Bu kişilerin her şeye kulp taktıklarını ve her atılganlığa tuzak kurmakta rakipsiz olduklarını belirten Bahçeli, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Milli atılımı engellemek, tarihi haklarımızı eritmek için çırpınırlar. Adına ‘demokrasi’ derler, terör örgütünün hedeflerine perde çekerler. Adına ‘barış’ derler, ihanetin aklanmasına, bekanın tahrip edilmesine heves ve hizmetkarlık ederler. Adına ‘özgürlük’ derler, devlete ve millete hakareti normal ve sıradan gösterirler. Türkiye’nin güvenliği için S-400 Hava ve Füze Savunma Sistemi alınır, ‘Yapmayın, almayın, ABD’nin tepkisini çekmeyin’ korkaklığını seslendirirler. Afrin’e Zeytin Dalı Harekatı yapılır, ‘Ne işimiz var orada, sakın şehir merkezine girmeyin’ derler. PKK/YPG zehir saçar, ülkemize saldırır, ‘YPG bize mi saldıracakmış?’ diyerek safa yatarlar, hainlerin değirmenine su taşırlar. Doğu ve Güneydoğu il ve ilçelerinde hendek kazıp işgal planları yapan teröristlere ‘arkadaş’ diye seslenirler, ‘Yeniden hendekler mi olsun?’ sorusuna, ‘Hangi hendekler?’ diyerek skandal cevap verirler. İşte zillete düşmek budur. İşte rezalete ortaklık ve payandalık böyle bir şeydir.”
Bahçeli, “Bugünkü CHP, Atatürk’ün CHP’siyle yollarını ayırmış, Kandil muhipliğine, Pensilvanya muhbirliğine soyunmuştur. CHP, emperyalizmin gece bekçisi, Türkiye düşmanlarının kule nöbetçisidir. Karşımızdaki CHP siyaseti, tarihsel çizgisinden vahim bir sapma haline delalettir. Bu CHP’nin aklı kiralık, siyaseti rehinli, istikameti aşırı risklidir.” diye konuştu.
“HDP İLE AL TAKKE VER KÜLAH İÇİNDEDİR”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Türkiye yönetilmiyor, Türkiye savruluyor.” iddiasında bulunduğunu anımsatan Bahçeli, şöyle devam etti:
“Aslında savrulan kendisi ve partisidir. Ne yazık ki bu yalın gerçeğin farkında bile değildir. Bu savrulmanın rotası direkt uçuruma açılmaktadır. Terörle mücadeleden, teröre yardım ve yataklık yapan sözde belediye başkanlarının görevden uzaklaştırılmasından rahatsız ve memnuniyetsiz bugünkü CHP, husumet odağına yerleşmiştir. HDP ile al takke ver külah içindedir. PKK ile tesis edilen gizli kapaklı ilişki ve irtibat ağlarının tam ortasındadır. YPG ise CHP’ye göre sözde vatanlarını savunan bir örgüttür. Kandil CHP’yi arkaladıkça, CHP’ye arka çıktıkça, HDP ile CHP zillet şemsiyesi altında el ele yürüdükçe kirli çamaşırlar birer birer etrafa saçılmaktadır. Türkiye’nin milli tezlerine, terörün hakkından gelmek için devam eden yüksek mücadele sürecine yabancı kalan bir partinin gerçek yüzünü aziz milletimiz ve Bayburtlu kardeşlerim mutlaka görmelidir.”
Devlet Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Diyarbakır’a gidip bölücü ve terör sevici sözde belediye başkanlarına destek veren, hukuki ve meşru idari tasarrufu gaflet ve dalalet olarak yaftalayan bir anlayışın Türkiye’ye vereceği hiçbir şey yoktur. Bunların bildiği, Yenikapı’ya hizmet aracı sergisi açmaktır. Buradaki maksat da esasen 7 Ağustos Yenikapı ruhunu zedelemek, HDP ve PKK ile ortaklığı gizlemeye tevessül etmektir. İhaneti israf bahanesiyle örtme gayretkeşliği, bir bakıma ifritten medet ummanın kötürüm ve köhne kisvesidir. Sözde otomobil israfıyla meşgul olanlar, anaların israf olmuş yıllarını, milli bekayı imha etmek isteyen şerefsizleri nasıl görmezler, nasıl bilmezler? İsraf çığırtkanları Türkiye’nin egemenlik haklarına vurulmak istenen prangaları hangi mantık ve mazeretle yok sayarlar? Yenikapı’ya otomobil galerisi açacak kadar çıldıran kırık sandalyeli şahısların varmak istediği yer neresidir? CHP’nin HDP’ye diyet ödediği, verdiği siyasi borç senetlerinin altında ezildiği çok açıktır. CHP’nin yılan yuvasında gelecek hayali kurması, teröristlere sevimlilik ve şirinlik yapması affedilemez bir çürümedir.”
“HİÇ KİMSE KÖTÜMSERLİK AŞILAMAYA TEVESSÜL ETMESİN”
Yeni hükümet sistemini kötü göstermek için iftira yarışına girenlerin CHP’nin kanatları altında olduğunu dile getiren Bahçeli, “Diyorlar ki, ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi tutmadı’. Diyorlar ki, ‘Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir model yok’. Diyorlar ki, ‘Yeni sistem bir yılda hem hukuku hem demokrasiyi hem de ekonomiyi çökertti’. Daha da ileri gidip halkın yeni sisteme karşı olduğunu ifade ediyorlar. Bu iddiaların hepsi yalan, alayı palavradır. İflas bayrağını çeken siyaset fukaraları, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne itibar suikastı yaparak sonuç alacaklarını zannediyor ancak başaramayacaklar, yırtıkları yama tutmayacak, mızrakları çuvala sığmayacaktır. Türk milleti, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde geleceğini buldu, tarihi kaynaklarıyla buluştu, huzur, gelişme, zenginleşme ve büyüme ümitlerini yakaladı.” ifadesini kullandı.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, şunları kaydetti:
“Partisinden istifasıyla tıynetine ve kulağına fısıldanan gizli gündeme uygun olanı yapan Serok Ahmet, ikide bir başını kaldıran ve geçmişte kozmik odayı kozmetik odaya çevirip FETÖ’yü buraya sokan şahıs, ne yapsa boş ne söylese boşunadır. Yeni sistemin henüz bir yılı dolmuştur. Zaman içinde aksayan yönleri, eksik kalan tarafları ortak akılla düzeltilebilecektir. Hiç kimse felaket tellallığı yapmasın. Hiç kimse kötümserlik aşılamaya tevessül etmesin. Parlamenter sistemin ağırlıkları tasfiye edilmiş, dezavantajları onarılmış, siyasi ve ahlaki kucaklaşma dönemi başlamıştır.”