Genel kanı ise, çekilme kararının sadece taktiksel bir hamle olduğu yönünde.

Suriye’de bazı kaynaklara göre 18, bazı kaynaklara göre de 22 noktada üslenen ABD, son 2 yıl içinde müttefiki terör örgütü YPG/ PKK’ya binlerce silah ve mühimmat sevk etti. Kurduğu üsleri PKK’yı koruma ve terör örgütüne askeri sevkiyat konusunda kullanan ABD, bölgenin en büyük petrol sahası Deyrizor’da ve Haseke’nin Kamışlı bölgesindeki üs inşaatlarına devam ediyordu. Kısa süre öncesine kadar sınır hattı boyunca gözlem noktaları kuracağını açıklayan, DAEŞ’le mücadelesinin devam edeceği ve DAEŞ’ten sonraki süreç için de YPG ile ilgili planları olduğunu belirten ABD, şaşırtıcı bir hamle yaptı. Suriye savaşının başladığı 2011 yılını takip eden süreçte, PKK’nın Suriye uzantısı YPG ve alt gruplarına verdiği destekle terör örgütüne Suriye’nin kuzeyinde adeta bir ordu kuran ABD’nin çekileceğini açıklaması ve bu açıklamanın ertesi günü askeri birliklerin Suriye’den ayrılıp Irak’a geçtiği haberleri gündeme bomba gibi düştü.

BİRKAÇ GÜNDE DEĞİŞEN GÜNDEM

Daha önce defalarca Afganistan, Irak ve Suriye’den “çekilme” açıklaması yapmasına rağmen bölgedeki askeri varlığını artıran ABD’nin bu seferki hamlesi ne anlama geliyor? Üstelik henüz birkaç gün önce en üst makamlardan yapılan “DAEŞ terörü henüz bitmedi, DAEŞ sonrası için de planlarımız var” açıklamalarının yankıları henüz sıcaklığını korurken!

TRUMP GÜNDEM Mİ DEĞİŞTİRİYOR?

Öncelikle daha önce de benzer bir hamle yapan ABD Başkanı Donald Trump’ı, Senato, Pentagon ve İngiltere ile karşı karşıya getiren bu konu, Trump’ın gündem değiştirme hamlesi olarak değerlendiriliyor. ABD’ye Başkan olarak atandığı günden beri, yeterliliği sorgulanan Trump’ın seçimdeki “başarısı” ülke içerisinde soruşturmalara konu oldu. Rusya’nın seçime müdahale ederek Trump’ın seçilmesini sağladığı iddiaları büyük bir ciddiyetle takip ediliyor. Bunun yanı sıra, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’yı katleden Suud diktasına verdiği destekle de ABD kamuoyunun dikkatlerini üzerine toplayan Trump’ın Suudiler’le olan çıkar ilişkileri de sorgulanıyor. Bu sebeplerle iyice köşeye sıkışan Trump, bu hamle ile bir anda bakışları Suriye’ye çevirmiş oldu.

İNGİLTERE ÇEKİLMEYE KARŞI

Yaklaşık 100 yıl önce bölge haritalarını çizen ve kurulan devletçiklerin yönetimini belirleyen büyük aktör İngiltere, ABD’nin Suriye’den çıkma hamlesine karşı net olarak karşı çıkıyor. İngiliz makamları özellikle terör örgütü DAEŞ konusuna vurgu yaparken, İngiltere Savunma Bakanı Tobias Ellwood, ‘‘Trump’ın ‘DAEŞ yenildi’ açıklamasına şiddetle karşı çıkıyoruz’’ şeklindeki açıklaması, bundan sonraki sürecin ne yönde ilerleyeceğine dair işaretler verdi. Trump’a Twitter üzerinden “DAEŞ başka formlara büründü ve tehdit eskisi kadar canlı” mesajını veren Elwood’un bu açıklaması, ABD’nin çekilme hamlesinin taktiksel olduğu ve kendi isteğiyle olmasa da uluslararası baskı ile bölgedeki faaliyetlerini yürüteceği anlamına geliyor.

MEDYA, SİYASETÇİLER VE SENATO TEPKİLİ

Başkan Donald Trump’ın Suriye’den çekilme kararı, ABD medyası ve siyasetçileri arasında da tartışma konusu oldu. Karara geniş yer veren ABD’nin CNN kanalı, Trump’ın, çekilme kararını alırken, ulusal güvenlik danışmanlarının ve askeri uzmanların “Suriye’den şimdi çekilmenin zamansız ve mantıksız olduğuna” yönelik tavsiyelerini dinlemediğini ileri sürdü. ABD’li bazı kongre üyeleri de ABD’nin Suriye’den çekilme kararına tepki gösterdi. Trump’ın güçlü destekçilerinden olan cumhuriyetçi senatör Lindsey Graham, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Suriye’den çekilmenin ABD için bölgede ve dünyada “yıkıcı sonuçlar” doğuracağını ileri sürerek, “Amerika’nın çekilmesi, DAEŞ, İran, Beşşar Esed rejimi ve Rusya için büyük bir kazanç olur” ifadesini kullandı. Colarado Senatörü Cory Gardner da paylaşımında Trump’a, çekilme kararını bir an önce durdurması ve ABD ulusal güvenliğini koruyan Suriye stratejisine ilişkin kongreye danışması çağrısında bulundu. ABD medyasına konuşan Cumhuriyetçi Senatör Marco Rubio ise kararın şaşırtıcı olduğu kadar gelecek yıllarda ve aylarda önemli yansımaları olacak büyük bir hata olduğunu ileri sürdü.

PEPTAGON TEMKİNLİ

Beyaz Saray’dan yapılan çekilme açıklamasına karşı bir süre sessiz kalan ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) da tıpkı İngiltere gibi DAEŞ üzerinden mesaj verdi. Pentagon Sözcüsü Rob Manning, “Şu aşamada bölgede ortaklarımızla çalışmaya devam ediyoruz” ifadesini kullanırken, ABD Savunma Bakanlığı Müsteşarı Patrick Shahan’ın bu konudaki sorulara “Bir yorumda bulunamayacağım” şeklindeki cevabı Pentagon’un “çekilme” kararına karşı olduğunu ortaya koyuyor. Beyaz Saray’ın çekilme açıklamasının ardından bir süre sessiz kalan Pentagon’un bu süre içerisinde Trump’ı vazgeçirmeye çalıştığı iddiaları da gündeme geldi.

PKK UZANTILARINA “DAEŞ” VURGULU MESAJ

Ancak iddia edilen ikna çalışmaları sonuç vermemiş olacak ki Trump yönetimi ile ters düşmemek adına, DAEŞ işgali altındaki toprakların kurtarıldığı belirtilen Pentagon açıklamasında DAEŞ’e karşı kampanyanın henüz bitmediği ve Suriye’de sürecin yeni bir aşamaya girildiğinin işareti verildi. Beyaz Saray’ın çekilme açıklamasıyla paniğe kapılan terör örgütü PKK uzantılarına da “DAEŞ’i her nerede faaliyet gösterirse göstersin DAEŞ’i yenmek üzere ortak ve müttefiklerimizle çalışmaya devam edeceğiz” mesajı verildi. Pentagon açıklamasında her ne kadar çekilme mesajı doğrulansa da “DAEŞ karşıtı kampanyanın yeni aşamasına geçildi” ifadelerine vurgu yapılması ABD’nin bölgedeki faaliyetlerinin devam edeceğine yönelik işaretleri içinde barındırıyor.

TERÖR ÖRGÜTLERİ PANİKTE

Trump’ın yaptığı “Çekiliyoruz” açıklaması ile PKK uzantılarında başlayan panik havası ilk açıklamalarda da kendini gözle görünür şekilde hissettirdi. Zira Demokratik Suriye Güçleri adındaki PKK yapılanması tarafından yapılan ilk açıklamada “Sırtımızdan hançerlendik” şeklindeki ifadeler, bölgede devlet kurma, en azından özerklik hayali kuran terör örgütünü derin bir hayal kırıklığına sürükledi. PKK’nın bu paniğini giderme adına “Çalışmaya devam edeceğiz” mesajı veren Pentagon yetkilileri, bölgeden çekilme hamlesinin, ABD’nin farklı ülkelerde yürüttüğü operasyonlara da yansıması olacağı görüşünde. Zira ABD, Afganistan’dan Yemen’e, Somali’den Nijerya’ya birçok bölgede “yerel örgütlerle” çalışıyor. Türkiye’ye karşı kullandığı PKK ve FETÖ, ABD’nin kullandığı yerel örgütlerden sadece ikisi. ABD’li yetkili ve uzmanlara göre ABD’nin kullandığı bu tarz yapıların “ortada bırakıldığı” görüşü yayılırsa, ABD’nin güvenilirliği sarsılabilir ve dünyanın başka bölgelerindeki ABD operasyonları sekteye uğrayabilir.

İSRAİL’DE PANİK YOK!

“Kadim” düşmanı İran ile bölgede baş başa kalacağını anlayan İsrail’in müthiş bir panik yaşaması, beklenen tepkilerin başında geliyordu. Oysa Başbakan Binyamin Netanyahu’nun gayet sakin açıklaması ABD’nin çekilme hamlesinin yine inandırıcılıktan uzak, taktiksel bir hamle olduğunun göstergesi. Nitekim Netanyahu ABD’nin çekilme konusunda İsrail’i bilgilendirdiğini ve Washington yönetiminin bölgede nüfuzunu göstermek için “başka yollara sahip olduğunu” söylediğini belirtti.

“BÖLGEYİ RUSYA’YA BIRAKTIK”

ABD’li yetkililer ise, Suriye’den çekilme kararının her anlamda bir yenilgi olarak algılanacağı görüşünde. Dünyanın farklı bölgelerinde devam eden operasyonların yanı sıra, Suriye’de özellikle Rusya-İran karşısında mevzi kazanmaya çalışan ABD, Trump’ın çekilme kararının dünya kamuoyu tarafından “ABD yenildi, bölgeyi Rusya-İran ikilisine” bıraktı şeklinde algılanacağını belirtiliyor. Bu sebeple ABD’li uzmanlar taktiksel olarak kalacağını düşündükleri çekilme kararının sınırlı bir süre için alındığı görüşünde. Uzmanlara göre ABD’li yetkililer bir süre “ABD’nin içinde olmadığı bir senaryo” gözlemleme şansı bulacak. Birliklerini Irak’a çekmeye hazırlanan ABD, olası “tehdit” durumunda kısa süre içerisinde eski mevzilerine dönebilecek.

ÇEKİLME Mİ O DA NE?

1990 yılında Irak ve Kuveyt arasında yaşanan savaşın ardından bölgeye müdahale eden ve Irak’a üs kuran ABD, o günden beri 754’e yakın “Çekiliyoruz” mesajı verdi. 2003’te Irak’ı yerle bir eden ve bölgeye tamamen yerleşen ABD, bu süreçten sonra da çekilme mesajları verse de, bölgedeki askeri üslerini artırmaya devam etti. 2017’de Musul’un kuzeybatısındaki Zumar bölgesinde kalıcı bir üs kuran ABD, Erbil’de, dünyanın en büyük konsolosluk binası olarak lanse edilen 200 bin metrekarelik garnizon temeli attı. Geçen temmuz ayında temeli atılan üssün maliyetinin 1 milyar dolar olacağı ve 2022’de biteceği açıklandı. Devasa üssün (Pentagon’un toplam ofis alanı yaklaşık 344 bin metrekare) daha fazla asker barındırması planlanıyor. “Çekiliyoruz”, “Demokrasi getirip gideceğiz” diyen ABD’nin, çekilmeden anladığı bu.

Editör: TE Bilisim