Gerekçeli karar ve dava dosyasından derlenen bilgilere göre, darbe girişimi sırasında 11. Komando Tugay Komutanı olan ve darbecilerin sözde atama listesinde “Denizli sıkıyönetim komutanı” olarak adı geçen Özbakır, ihanet girişimi öncesi yıllık izindeyken makama ait telefonu emir astsubayına bırakmayıp yanında götürdü.
Özbakır, 12 Temmuz’da izinden döndüğünde, Harekat ve Eğitim Şube Müdüründen, üst komutanlık ziyareti ve denetime yönelik 14-17 Temmuz tarihleri arasında komando yürüyüşü, motorlu intikal ve üs bölgesi işgalini kapsayan 4 günlük eğitim faaliyeti hazırlamasını istedi.
RESMİ ARACA SİVİL PLAKA TAKTIRDI
Aynı gün akşam kışla gazinosundaki kameriyede dönemin Tugay Komutan Yardımcısı ve Söke Garnizon Komutanı eski Albay Erol Akman ve Kurmay Başkanı firari eski Yarbay Fahrettin Demir ile toplantı yapan Özbakır, toplantı öncesi görevli askerden telefonlarını başka bir binaya götürüp kilitlemesini istedi.
Resmi aracına sivil plaka taktırıp 13 Temmuz’da Aydın-Söke’deki tugay komutan yardımcılığına giderek Erol Akman ile görüştükten sonra, komutan odasında sivil kıyafetlerini giyen Özbakır, Denizli’ye dönmeyi bekleyen personeline İzmir’e gitme talimatı verdi. Telefonda “ağabey” olarak hitap ettiği bir şahısla konuşan Özbakır, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi yanına bırakılmasından sonra orduevinden saat 23.30 sıralarında alınarak Denizli’ye döndü.
15 TEMMUZ SABAHINA KADAR ASKERLERE EĞİTİM VERİLDİ
Yıllık planda yer almayan eğitim faaliyeti hakkında Ege Ordu Komutanlığına bilgi verilmezken, Denizli’deki Komando Tugayı ve Söke’den gelen birliklerin katılımıyla 15 Temmuz sabahına kadar kışlada gerçekleştirilen eğitimin ardından askerlere 16 Temmuz saat 03.00’te Çardak Hava Meydan Komutanlığına motorlu intikal yapmak üzere istirahat verildi.
Darbecilerin hain girişimi erkene alması üzerine saat 22.00’de makamına geçen Özbakır, firari yarbay Fahrettin Demir, Erol Akman, Harekat ve Eğitim Şube Müdürü A.A. ile yaptığı görüşme sonrası Çardak Hava Meydan Komutanlığına motorlu intikal saatini 23.00’e alarak birliklerin hemen hazırlanıp çıkmaları emrini verdi.
Karargahta kalan Özbakır, eski albay Erol Akman ve eski kurmay başkanı firari sanık yarbay Fahrettin Demir öncülüğünde eskortsuz olarak yola çıkan askerlerin Kayseri Erkilet Askeri Havaalanından gelecek C-130 ve C-160 tipi iki kargo uçağı ile Çardak Hava Meydan Komutanlığından Ankara’ya gitmeleri için çaba sarf etti.
HALKI EZİP GEÇMESİNİ EMRETTİ
Harp Akademileri Komutanlığındaki görevinden henüz ilişiğini kesmemiş ve resmi olarak Denizli’deki birliğine katılmamış eski yarbay Avşın Yapar’ı izinden çağırıp askeri kalkışmaya destek amaçlı görevlendiren Özbakır, havaalanında sivillerle karşı karşıya gelen Yapar’a telefonla verdiği talimatta halkın mutlaka geçilerek havaalanına girilmesini emretti.
Valilik talimatına rağmen Çardak’a giden birliğini geri çekmeyen Özbakır, Ege Ordu Komutanlığınca “askeri hiyerarşi dışında bir kalkışma-darbe olayı olduğuna, bu eyleme katılanların askeri isyan suçundan yargılanacaklarına” dair gece saatlerinde gönderilen mesajı bağlı birliğine bildirmedi.
Zırhlı muharebe araçlarının (ZMA) nizamiyenin önüne konulması ve tugay içinde tertip alınması talimatını veren Özbakır, 4 tank ve 2 ZMA’nın İzmir’e gitmek üzere hazırlanmasını istedi. Bunun uzun süreceğine ilişkin olumsuz görüşler üzerine bu emri iptal eden Özbakır, Bergama Tank Tabur Komutanlığını arayarak tank ve ZMA isteğinde bulundu.
BELGELERİ İMHA ETTİ
Çardak Havaalanı’nın elektriklerinin kesilmesi, iş makinelerinin piste çekilmesi, yakıt ikmaline karşı havaalanında bulunan yakıtın boşaltılması gibi idari tedbirler, halkın direnişi ve birçok askeri personelin işin iç yüzünü anlayıp teslim olmaları ile kargo uçaklarının iniş yapamayıp sabah saatlerinde silahlı darbe teşebbüsünün gerçekleşmemesi üzerine Özbakır, imha ettiği belgelerin atıklarını ortadan kaldırdı.
Tugay Komutanlığında gözaltına alınan Özbakır, savunmasında Tugay Haber Merkezine “Yurtta Sulh Konseyi”nden gelen mesajı okuduğunda “Denizli sıkıyönetim komutanı” olarak görevlendirildiğini gördüğünü, hemen mesajın çıktısını alarak imha ettiğini, mesajı imha etmesinin sebebini ise ihanet kokan bir mesaj olduğunu fark etmesi şeklinde ileri sürdü.
Genelkurmay Silahlı Kuvvetler Komuta Harekat Merkezinden arandığını dile getiren Özbakır, “Arayan personelin Ankara’da silahlı kalkışmayı bastırmak için desteğe ihtiyaç olduğunu bildirdiğini, bunun üzerine eğitim planına göre 16 Temmuz’da gece saat 03.00 sularında hava destek komutanlığına gidecek eğitim konvoyunu mümkün olan en erken saate çekmeyi uygun bulduğunu, giden personelin görevinin uçakla intikal edeceği Ankara’da isyanı bastırmak olduğunu” beyan etti.
Özbakır, Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 26 Aralık 2016’da hakim karşısına çıktı.
BİLGİSAYARINDA BYLOCK VERİLERİ BULUNDU
Davaya ilişkin Cumhuriyet Savcısının esas hakkındaki mütalaasında, Özbakır’ın cep telefonunun web geçmişinde 2014’te “ByLock” kelimesi araması yapıldığı ve tablet bilgisayarında VPN ile birlikte FETÖ‘nün gizli haberleşme aracı ByLock programı indirilmesine dair verilerin bulunduğu bilgisi yer aldı.
Yargılama sonunda Özbakır’ın yasa dışı eylemleri cezasız bırakılmadı. Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesi, aralarında Özbakır’ın da olduğu 40’ı tutuklu 64 sanığın yargılandığı davada, tutuklu sanıklar eski Denizli Garnizon ve eski 11. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Kamil Özhan Özbakır ile eski Söke Garnizon Komutanı Albay Erol Akman’ın, “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye ya da bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs ederek anayasayı ihlal” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle, eski yarbay Avşın Yapar, eski albay Ziver İnci, eski üsteğmen Oğuz Ay ve eski teğmen Muhammet Ekinci’nin müebbet hapisle cezalandırılmasına karar verdi.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi, Özbakır ile eski Söke Garnizon Komutanı Albay Erol Akman’a verilen ağırlaştırılmış müebbet ile 4 eski subaya verilen müebbet hapis cezası kararını onadı.