Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ile spor dünyasında tanımış birçok kişinin hapis cezasına çarptırıldığı 3 Temmuz 2011’de başlayan “futbolda şikesoruşturması, aradan geçen 5 yılda farklı bir boyuta taşındı.

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, “futbolda şike” iddialarının konu olacağı soruşturma ve dava süreci, dönemin Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 250. maddesiyle görevli özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliğinin, 8 aylık hazırlık sonrasında, İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne verdiği “operasyon” talimatıyla başladı.

Dönemin özel yetkili İstanbul Cumhuriyet savcılarından Zekeriya Öz’ün talimatıyla İstanbul başta olmak üzere 15 ilde 3 Temmuz 2011 sabahı saat 07.00’de başlatılan operasyon kapsamında polis ekipleri, Fenerbahçe, Trabzonspor, Beşiktaş ve Sivasspor kulüpleri ile bazı kulüp yöneticilerinin evleri de olmak üzere 60 noktada arama yaptı.

Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın evi, Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadyumu, Türkiye Futbol Federasyonu, Trabzonspor, Sivasspor ve Beşiktaş Kulübü binaları da polisler tarafından arandı ve kurum bilgisayarları incelenmek üzere emniyete götürüldü.

Bir süre sonra Savcı Öz’ün görev alanının değişmesi nedeniyle soruşturma dosyası özel yetkili cumhuriyet savcılarından Mehmet Berk’e devredildi.

Yıldırım’ın “sancılı” sorgu ve tutuklanma süreci

Şekip Mosturoğlu, İlhan Ekşioğlu, Cemil Turan, Bülent Uygun, Mecnun Odyakmaz, Ümit Karan, Korcan Çelikay, Ahmet Çelebi, Yusuf Turallı, Abdullah Başak, Bülent İbrahim İşcen, Tamer Yelkovan, Mehmet Yenice, Sami Dinç ve Ali Kıratlı’nın da aralarında bulunduğu 15 kişi de 7 Temmuz’da tutuklanarak Metris Cezaevine gönderildi.

Aziz Yıldırım, gözaltına alındıktan sonra yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle bir süre hastanede tedavi edildi. 8 Temmuz’da ambulansla adliyeye getirilen Yıldırım, soruşturma savcısı Berk’e yaklaşık 7 saat ifade verdi. Şeker rahatsızlığından dolayı İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsündeki tedavisinin ardından emniyete götürülen, gece rahatsızlanarak önce Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesine, oradan da Çapa Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edilen ve sabah adliyeye getirilen Yıldırım için ifade vermesi sırasında adliyede bir ambulans bekletildi.

Savcılığın tutuklanma istemiyle İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine sevk ettiği Yıldırım, sorgu sırasında şekerinin yükselmesi ve geçen zamanda düşürülememesi üzerine yeniden, daha önce taburcu edildiği Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesine gönderildi. Yıldırım, sorgusuna devam edilmek üzere ambulansla tekrar mahkemeye getirildi. Yıldırım, yaklaşık 6 saat süren sorgusunun ardından 10 Temmuz’da, “suç örgütü kurmak, yönetmek ve şike yapmak” suçlarından tutuklanarak Metris Cezaevi’ne gönderildi.

İddianame ve dava süreci

Savcı Mehmet Berk, yürüttüğü soruşturma kapsamında iddianamesini 2 Aralık 2011’de tamamladı. Aziz Yıldırım, İlhan Ekşioğlu, Şekip Mosturoğlu, Serdal Adalı ve Tayfur Havutçu’nun da aralarında bulunduğu 31’i tutuklu 93 şüpheliye ilişkin 400 sayfayı geçen iddianamede, Olgun Peker, ”bir numaralı şüpheli” olarak gösterilirken, Aziz Yıldırım ve Olgun Peker’in, ”örgüt liderliği ve şike” suçlarından yargılanmaları talep edildi. İddianamede Göksel Gümüşdağ’ın da şike suçu kapsamında yargılanması istendi.

Soruşturmada adı geçen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, futbolcu Emre Belözoğlu, teknik direktör Yılmaz Vural ve futbol yorumcusu Sinan Engin’in de aralarında bulunduğu 83 kişi hakkında ise ”takipsizlik kararı” verildi.

Dönemin özel yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, 9 Aralık 2011’de iddianameyi kabul ederek yargılama sürecine başladı. Mahkeme ilk duruşma tarihi olarak Sevgililer Günü de olan 14 Şubat 2012 tarihini belirledi.

Mahkeme heyeti, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un TBMM Genel Kurulunda aynen kabul edilmesi üzerine tahliyesi istenen tutuklu sanıklar Serdal Adalı, Tayfur Havutçu, Abdurrahman Yakut, Ahmet Ateş, Ümit Karan, İbrahim Akın, İskender Alın ve Korcan Çelikay’ın tahliyesine hükmetti.

Aziz Yıldırım’ın da aralarında bulunduğu 23’ü tutuklu 93 sanık hakkındaki davanın 14 Şubat tarihli ilk duruşması Ergenekon ve Balyoz planı davalarının da görüldüğü Silivri Cezaevi kampüsü içerisindeki duruşma salonunda gerçekleşti. Daha sonra Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda yapılan yargılamada, iddianamenin okunmasının 17 Şubat 2012’de bitmesinin ardından savunmalar başladı.

Temmuz 2011’de başlayan süreç 1 yıl sonra karara bağlandı

Mahkeme heyeti, “Futbolda şike” soruşturma sürecinin başladığı 3 Temmuz 2011’in bir yılı dolarken, 2 Temmuz 2012’de yargılamayla ilgili kararanı açıkladı. 93 sanıktan, aralarında 2 kulüp başkanı, 6 futbolcu ve 2 teknik direktörün de yer aldığı 48 kişi çeşitli cezalara çarptırıldı.

Aziz Yıldırım, ”spor müsabakalarının sonucunu etkilemek amacıyla Türkiye Profesyonel Süper Ligi’nde şike ve teşvik primi suçlarını işlemek suretiyle suç örgütü kurup yönettiği” gerekçesiyle toplam 6 yıl 3 ay hapis cezası cezasına çarptırıldı. Ayrıca 1 milyon 312 bin 500 lira para cezasına da çarptırılan Yıldırım ile birlikte tutuklu olan Olgun Peker, Yusuf Turhanlı ve İlhan Ekşioğlu da tahliye edildi.

Temyiz süreci 19 Kasım 2012’de başladı

Mahkeme heyeti, Olgun Peker’i 2 yıl 6 ay, Cemil Turan ve teknik direktör Bülent Uygun’u 11 ay 7’şer gün, futbolcu Gökçek Vederson’u 5 ay, Şekip Mosturoğlu’nu 1 yıl 10 ay 14 gün, İlhan Ekşioğlu’nu 3 yıl 1 ay 15 gün, Mecnun Odyakmaz’ı 1 yıl 6 ay 22, Serdal Adalı, Tayfur Havutçu ve Mehmet Yıldız’ı 1 yıl 3’er ay, eski futbolcu Ümit Karan’ı 7,5 ay ve İbrahim Akın’ı da 1 yıl 6 ay hapse mahkum etti. Bu sanıklardan bazılarının cezası ilgili yasa gereği ertelendi.

Davanın tutuksuz sanıklarından Sadri Şener, Nevzat Şakar, Göksel Gümüşdağ ve teknik direktör Hikmet Karaman’ın beraatine hükmeden mahkeme heyeti, futbolcu Emanuel Emenike’nin dosyasını ise ayırdı. Bu futbolcu, aynı mahkemenin 25 Nisan 2013 tarihli duruşmasında beraat etti.

Mahkemenin kararı temyiz incelemesi için 19 Kasım 2012’de Yargıtay’a gönderildi.

“Özel yetkili mahkeme hükümleri gayrı meşrudur”

UEFA Disiplin Kurulu 25 Haziran 2013’te Fenerbahçe’yi Avrupa kupalarından 2 artı 1 yıl olarak men etti. Kararın kaldırılması talep edilen UEFA Tahkim Kurulu ise 16 Temmuz’da verdiği kararla, Fenerbahçe’nin 2 artı 1 yıllık cezasını 2 yıla indirdi. Başvuru yapılan CAS, 28 Ağustos 2013’te verdiği kararla, UEFA’nın Fenerbahçe’ye verdiği men cezasını onadı.

Fenerbahçe Kulübü’nün 3 Kasım 2013 tarihli olağanüstü genel kurulunda Mehmet Ali Aydınlar karşısında başkanlık yarışını kazanan Aziz Yıldırım, sarı-lacivertli kulüpte girdiği 11. kongrede de başkan seçildi.

Fenerbahçe Spor Kulübü, 8 Kasım 2014’te yaptığı açıklamayla, TBMM’nin 2 Temmuz 2012’de özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına karar verdiğini hatırlatarak, “TBMM’nin iradesinin beyan edildiği bu andan itibaren, söz konusu mahkemeler tarafından verilen hükümler, artık yalnızca esastan değil, şeklen de gayrimeşrudur.” denildi.

Davanın temyiz edildiği Yargıtay 5. Ceza Dairesi, İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 85 sanıkla ilgili verdiği kararın temyiz incelemesini 17 Ocak 2014’te sonlandırdı. Daire, Fenerbahçe Kulubü Başkanı Aziz Yıldırım ve Olgun Peker hakkında verilen cezaları onarken, diğer sanıklarla ilgili de onama, bozma ve düşme kararları aldı.

Yeniden yargılama sürecinde beraat

Aziz Yıldırım 24 Haziran 2014’te 6526 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nda yapılan değişiklik sonucu özel yetkili savcılık ve mahkemelerin kaldırılması, “Futbolda şike” operasyon, soruşturma ve kovuşturmasını yürüten dönemin polis yetkilileri, savcı ve hakimlerine Paralel Devlet Yapılanması iddiaları nedeniyle yeni soruşturmalar açılması gerekçeleriyle, kendisi ve kulübüne kumpas kurulduğunu iddia ederek, Yargıtay dosyasının gönderildiği İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi’ne, 21 Nisan 2014’te yeniden yargılanma ve infazının ertelenmesi talebiyle başvurdu.

Mahkemenin beraat kararı

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 36 sanıklı davaya ilişkin 9 Ekim 2015 tarihli duruşmada verdiği kararla Yıldırım’ın, “örgüt kurmak ve şike yapmak” suçlarından, diğer tüm sanıkların da “şike” ve “örgüt” suçlarından beraatini kararlaştırdı. Mahkeme heyeti, 8 sanığa ”konut dokunulmazlığını ihlal”, ”tehdit” ve ”ruhsatsız silah bulundurmak” suçlarından hapis ve adli para cezası verirken, verilen bu cezaların bir kısmının ertelenmesine hükmetti. Dava kapsamında elde edilen özel hayata yönelik DVD ve tapelerin imhası da kararlaştırıldı.

Mahkemenin 28 Ekim 2015 tarihli gerekçeli kararında, “Soruşturmanın başlangıcı olan 2 Aralık 2010 itibarıyla 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’un yürürlüğe girdiği 14 Nisan 2011’den önceki süreçte, suç ve cezada kanunilik prensibi gereği, ‘şike ve teşvik primi’ suçlarından bahsetmenin mümkün olmadığı, kanunda suç olarak düzenlenmeyen bir fiilin suç soruşturmalarına ve yargılamalara konu olamayacağı açıktır.” denildi.

Futbolda şikede kumpas soruşturması

Ergenekon, Balyoz, Odatv ve Poyrazköy davalarının sanıklarına “kumpas” kurulduğu iddiasıyla soruşturmalar yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu, 2 Ocak 2015’te Aziz Yıldırım’ın “futbolda şike” soruşturmasında kendisine kumpas kurulduğu iddialarına ilişkin yaptığı suç duyurusu üzerine soruşturma başlattı.

Yıldırım, 2 Ocak 2015’te müşteki sıfatıyla ifade verdi. Dönemin Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Duygun Yarsuvat’ın da tanık olarak bilgisine başvuruldu.

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasının (FETÖ/PDY) “Futbolda şike” soruşturmasında kumpas kurduğu gerekçesiyle yürütülen soruşturma kapsamında geçtiğimiz nisan ayında, İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, İstanbul başta olmak üzere 28 ilde düzenlediği eş zamanlı operasyonda 49 kişiyi gözaltına aldı. Bazı kişiler emniyetten serbest bırakıldı.

Haklarında yakalama kararı çıkarılan eski Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, eski Fatih Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan, eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Osman Karakuş, eski Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünden sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı Mutlu Ekizoğlu, eski Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Ahmet Davulcu, eski Emniyet Amiri İbrahim Emre, eski Zaman Gazetesi Haber Müdürü Muhammet Fatih Uğur, avukat Halil İbrahim Koca hakkında yakalama emri çıkarıldı.

Savcılıkça 22 Nisan’da ifadesi alınan 46 kişiden 29’u “silahlı terör örgütü üyeliği” ve “haberleşmenin gizliliğini ihlal” suçlarından tutuklama, aralarında gazeteci Ekrem Açıkel’in de bulunduğu 6’sı ise adli kontrol tedbiri uygulanması istemiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkeme 29 kişiden 12’sinin, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan tutuklanmasına karar verdi.

Adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakılan avukat Cemalettin Mutlu ve polis memuru Lokman Yanık hakkında daha sonra savcılık talebi üzerine 3 Mayıs’ta tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı.

Savcılığın kumpas soruşturması sürüyor.

Editör: Haber Merkezi