Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında askerlerin açtığı ateş sonucu 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde (Boğaziçi Köprüsü) iki ayağından yaralanan Mustafa Çolak, “Hainler başarmış olsalardı büyük bir iç savaş olacaktı. Güneydoğu’dan başka unsurların girmesi, infazların başlaması, büyük yargılamaların, evden toplamaların olması gibi cinnet hali yaşanacaktı.” dedi. Bir kurumda makine mühendisi olarak çalışan ve şimdilerde İstanbul Üniversitesi’nde felsefe alanında master yapan 42 yaşındaki Çolak, 15 Temmuz darbe girişimini ve sonrasında yaşadıklarını anlattı. Olayın yaşandığı gece memleketi Elazığ’dan İstanbul’a geldiğini, o gün hiç televizyon izlemediğini ve haber okumadığını belirten Çolak, WhatsApp’tan gelen “Darbe oluyor” mesajıyla olan bitenden haberdar olduğunu ifade etti. TRT’de korsan bildirinin okunmasının ardından evinden sokağa çıkıp Kısıklı’ya kadar yürüdüğünü kaydeden Çolak, “Burada 15 dakika kaldım. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın evinin kontrol altında tutulması isteniyordu. Ancak Ümraniye tarafından çok büyük bir kalabalık geliyordu. Bunun üzerine bir arkadaşımla birlikte 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne (Boğaziçi Köprüsü) doğru yürüdük. Yanımdaki arkadaşımla köprüye geldim. Küçük gruplar da köprüye doğru ilerliyorlardı. Gişelere doğru yürümeye başladık. Gişelere varmadan çok ciddi seri şekilde ateş ettiler.” diye konuştu.

‘SOKAĞA MÜSLÜMAN OLDUĞUM İÇİN ÇIKTIM’

İlk ateşte iki ayağından vurulduğunu aktaran Çolak, “Öncelikle vurulduğumu anlamadım. Ayaklarımda bir acı hissettim ama anlamadım. Ayakkabılarımı çıkarınca vurulduğumun farkına vardım. Çevredeki arkadaşlar yardım ettiler. Üsküdar Devlet Hastanesi’ne gittik, durum çok vahim idi. Ben onları görünce yaramın ikincil planda olduğunu düşündüm. Oradan Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürüldüm. Orada müdahale edildi. İki ayakta da doku hasarı ve kırık kemikler var. 6 hafta gibi bir süre içinde alçıda kalacaklar.” ifadelerini kullandı. “Hamd olsun Allah’a hiçbir şikayetim yok” diyen, darbe girişimi netleşince zulme karşı sokakta olması gerektiği kararını verdiğini dile getiren Çolak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Henüz Cumhurbaşkanının bir açıklaması olmamıştı. Bizim dışarı çıkmamızın motivasyonu Müslüman kimliğimizdir. Gücüm yetiyorsa mücadele etmek, yetmiyorsa da bunlardan beride durmamız gerekiyordu. Ben bunu Allah’ın bir nimeti olarak görüyorum. Böyle bir zulme karşı dik durmak gerekiyordu. Toplumsal açıdan da bence bu işin bir hayır üreteceğini düşünüyorum. Türkiye halkı olarak aslında bizler bir demo yaşadık. Oysa İslam coğrafyası bunu çok daha katmerli bir şekilde ve sürekli yaşıyor.”

Editör: Haber Merkezi