ABD’nin, geleneksel olarak özellikle Orta Doğu, Latin Amerika veya Güneydoğu Asya gibi bölgelerdeki tarihsel rolü ve etkisiyle karşılaştırırsak, Balkanlar’a özel bir ilgisi yoktu. Balkanlar’ın kanlı savaşlar ve etnik temizlik hastalığına yakalandığı 1990’larda bile ABD bölgeye müdahale etmek istemedi. Tereddüt etti diyelim. Balkanlar’daki bu duruma uzak duran ABD, bölge sorunlarıyla ilgilenmeyi Avrupa ülkelerine bıraktı. Ancak AB ülkelerinin bu sorunu çözemeyeceğini görünce Amerika, Bosna Hersek ve Kosova’daki savaşlara müdahale etti. O zamandan beri ABD, Balkanlar’dan kademeli bir askeri ve diplomatik çekilmeyi hedefledi. Amerika Başkanı George W. Bush’un sözde “terörle savaş” ilan ettiği Afganistan ve Irak’taki savaşları başlattığı 2001’den sonra ABD’nin Balkan stratejik ilgisi neredeyse sona erdi ve bölge AB yönetimi altında kaldı.

BALKANLAR İLGİL GÖSTERİLMESİ GEREKEN BİR BÖLGE

Aynı şekilde, ABD’li firmaların Balkanlar’daki ilgisi, yabancı yatırımlarının büyük bölümünü yönlendirdiği Güneydoğu Asya ve Hindistan ülkeleriyle veya kaynaklara olan ilginin sürdüğü Orta Doğu’daki ülkelerle karşılaştırıldığında küçüktü. ABD daha çok özellikle Orta Doğu’daki petrol sahibi olan ülkeler ile daha çok ilgilenmeye başladı. Sözde terörizmle mücadele ediyorlar diye neredeyse bütün bölgeyi işgal etti ve oradaki zulüm hala devam ediyor. ABD’nin Balkanlar’daki siyasi ilgisi azalırken, ABD’li ekonomik aktörlerin Balkanlar’daki ilgisi de doğal azalmaya başlamıştı. Ancak ABD’nin Avrupa’da en büyük üslerinden biri Kosova’da bulunuyor. Bununla yola çıkarsak o zaman böyle bir şeyin olmadığını görüyoruz. Kosova devlet yetkililerin giremeyeceği  bu üsse Kosova’da bulunması

tesadüf bir şey değildir. Ondan sonra bütün Balkanlar’ın ve özellikle Kosova’nın stratejik durumuna bakarsak ilgi gösterilmesi gereken bir bölge olduğunu görüyoruz.

DAYTON ANLAŞMASI

Balkanlarda komünizmin en sağlam olduğu yıllarda bile ABD sözde oraları korumaya çalışarak, Sovyet ülkelerin çıkmalarına engel Amerika 1950’de Arnavutluk etkisi olmadığına vermişti. belgede, devirmek detayları Balkanlar’daki durdurmaktı Hoxha rejimini çalışmaları başlamıştı. Hırvatistan Savaşı ve Bosna Savaşı’nı sona erdiren Dayton Anlaşması, Bosna-Hersek Devlet Başkanı Aliya İzzetbegoviç, Sırbistan Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç ve Hırvatistan Devlet Başkanı Franjo Tudjman tarafından ABD’nin Dayton kenti yakınında uzlaşma sağlanmış ve 14 Aralık 1995’te antlaşma resmen imzalanmıştır. Barış antlaşmasının en dikkat çekici yönü Bosna ordusunun üstünlük sağlamaya başladığı bir zamana denk gelmesidir. Sırpların katliamlarına seyirci kalanlar, Sırpların üstünlüğü kaybetmesi üzerine hemen barış çabalarına başlatmışlar ve bu yönde baskıları arttırmışlardır.

NATO’NUN KOSOVA’YA MÜDAHALESİ

1998-99 yılları arasında Kosova savaşında Amerika Birleşik Devletleri’nin öncülüğünde NATO, Reçak katliamından sonra Slobodan Miloşeviç’le anlaşamayarak silahlı müdahale başlatmıştı. Bu müdahaleden 78 gün sonra Kosova’da savaş bitmişti. Savaşın hemen ardından Kosova’da güvenliği sağlamakla görevli NATO önderliğinde çok uluslu bir barış gücü KFOR, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 1244 sayılı kararından iki gün sonra, 12 Haziran 1999’da Kosova’ya girdi. Bu şekilde Kosova resmi olarak KFOR’un koruma altına grimişti.

BALKANLAR’DA MEDYA’NIN ETKİSİ

Dönemin Kosova Dışişleri Bakanı Hashim Thaçi, 2015 yılında Karadağ’a 8 bin 200 hektar toprak vermeyi destekleyen anlaşmayı imzalamıştı. Bu anlaşma ABD tarafından desteklenmişti. Kosova Hükümeti’nin, 21 Kasım 2018’de Sırbistan ve Bosna ürünlerine yüzde 100 vergi uygulama kararını aldıktan sonra ise hem AB hem de ABD tarafından Haradinaj’a büyük tepkiler gelmeye başlamıştı. Amerika Birleşik Devletleri neredeyse her zaman Balkan ülkelerinin ve özellikle Müslümanlar’ın yaşadığı bölgelerde, bu ülkelerin aleyhine çalışmalar yapmışsa da yine de bölge halklardan ve özellikle Arnavutlar tarafından kafası çalışan bir insana göre normal bir şey değil. Bunun en büyük sebebi ise ABD (FETÖ), AB destekli medya tarafından yürütülen kampanyalardan kaynaklanıyor. Bunun en büyük göstergelerinden biri ise geçen sene 6 FETÖ’cünün Kosova’dan Türkiye’ye getirilmesinden sonra görüldü. Bir terör örgütünün mensupları olmasına rağmen Kosova’daki FETÖ’nün desteklediği medyasının yürüttüğü kampanyasından dolayı birçok kişi Kosova’da FETÖ’yü normal, sıradan bir örgüt olarak değerlendirdi. Yukarıda bahsettiğimiz gibi Balkanlar’ın Amerika’yı Balkanlar’ın Sırbistan’a karşı kurtarıcısı olarak görmeleri de en büyük sebeplerden biri. Bir başka neden ise Balkan ülekelerinde gelişmemiş ekonomi. Amerika bunu kullanarak az yatırımlar yaparak oradaki halkının sevgisini kazanmaya devam ediyor. Bu yüzen her kutlamalarında Amerikan bayrağı asılır, vatandaşlar da ellerinde taşırlar.

Balkanlar’da Rusya

Geçtiğimiz sene ABD’nin Avrupa ve Avrasya Devlet Sekreter Yardımcısı Wess Mitchell Kosova Cumhurbaşkanı Hashim Thaçi ile yaptığı görüşmede, Balkanlar’da Rusya’nın etkisi mevcut ve bu kimsenin lehine değil. Wess Mitchell, “Balkanlar’da ve bunların bir parçası olarak demokratik kurumları baltalayan Rus etkisinin arttığını gördük. Rus temsilcilerle yaptığımız görüşmelerde, bu etkinin ne Balkan halkları için ne e Rusya’nın çııkarı olduğunu netleştik” demişti. Kosovalı yetkililer de bu konuda yaptığı farklı açıklamalarda AB ve ABD yetkililerine Rusya’nın bu etkisine karşı çıkmalarını çağrıda bulunmuştu.

Editör: Haber Merkezi