Sabri İşbilen / Kudüs
Filistin İslami Hareketi lideri Raid Salah’ın yardımcısı Nasır Halid, İsrail’in Mahmud Abbas’ı tasfiye edip, yerine Muhammed Dahlan’ı hazırladığını, Siyonist işbirlikçi Dahlan’ı aralık ayında Filistin’in başına geçirmeyi planladığını söyledi.
İsrail, Filistin Devlet Başkanlığı’na Siyonist işbirlikçi Dahlan’ı (fotoğrafta) getirmeye çalışıyor.
Siyonist İsrail’in yaklaşık 4 aydır zindanda tuttuğu Filistin İslami Hareketi lideri, Kudüs Muhafızı Raid Salah’ın yardımcısı Nasır Halid, Diriliş Postası’na konuştu. Halid, Salah’ın durumu, İslam âleminin Mescid-i Aksa’ya yönelik duyarsızlığı, Körfez ülkelerinin İsrail’le olan yakınlığıyla ilgili önemli bilgiler verdi.
“AYETİ SUÇ KABUL ETTİLER”
Siyonist İsrail’in, Raid Salah’ı cuma hutbesinde okuduğu ayet nedeniyle tutukladığı ve zindanda ona işkence uyguladığını belirten Filistin İslami Hareketi Başkan Yardımcısı Halid, “Salah işkence görüyor. Tek kişilik bir hücrede tutuluyor.
Mahkemeye çıkarılırken elleri ve ayakları kelepçeli şekilde çıkarılıyor. Kaldığı hücrede kimseyle görüştürülmüyor” dedi.
“İsrail, Dahlan’ı Filistin’in başına getirecek”
Halid, “Türkiye, Kudüs ve Mescid-i Aksa davasının yanında olan tek ülke. Biz zaten kendimizi Türkler’le tek millet olarak görüyoruz. Biz Türkler’in ziyaretlerinden çok memnunuz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğindeki Türkiye bizi ayakta tutuyor” diye konuştu.
Diğer yandan Halid, Diriliş Postası’nın uzun süredir yazdığı İsrail’in Filistin başına Muhammed Dahlan’ı geçireceği haberini de teyit etti. FETÖ’nün 15 Temmuz işgal girişimine de destek veren Dahlan’ın, Filistin’e dayatılacağını belirten Halid, senaryoyu şu şekilde paylaştı: “İsrail, ABD ve Körfez ülkeleri Muhammed Dahlan ismini konuşuyor. Onlar konuşuyorsa demek ki bu isim başımıza gelecek. Halk ne düşünüyor derseniz; halk, Dahlan’ı istemiyor ama kabul etmek zorunda kalacak.”
“Mescid-i Aksa’yı yıkmak istiyorlar”
Siyonist İsrail’in Mescid-i Aksa’yı yıkma akacıyla yürüttüğü kazı çalışmalarında değinen Halid, terör devletinin Müslümanlar’ın sessizliğinden güç aldığını belirterek, “Hâlâ kazı çalışmaları devam ediyor ve açtıkları tünellerin sayısını kimse bilmiyor. Ne zamana kadar devam edeceğini bilmiyoruz, kesinlikle Mescid-i Aksa tehdit altında. Yapmak istedikleri şey Aksa’yı yıkmak. Bunu gerçekleştirdikten sonra da oraya Süleyman Tapınağı’nı dikmek. Tünellere ibadet odaları yapmışlar ve Yahudiler orada ibadetlerine devam ediyorlar. Netanyahu, bakanlar kurulu toplantılarını Mescid-i Aksa’nın altındaki tünellerde yapıyor” dedi.
Salah işkence görüyor
“Salah işkence görüyor. Tek kişilik bir hücrede tutuluyor. Mahkemeye çıkarılırken elleri ve ayakları kelepçeli şekilde çıkarılıyor. Kaldığı hücrede kimseyle görüştürülmüyor. 2 haftada bir ziyaretçilerine müsaade ediliyor, onlar da sadece eşi ve çocukları. Şubat ayına kadar durumu bu şekilde. O tarihteki mahkemede 1 yıl ceza verilmesini bekliyoruz. Onu itham ettikleri suçla ilgili en fazla 7 yıl ceza verebilirler. İsrail’e isyan, gençleri ayetle direnişe teşvik suçu dışında iddiaları yok.”
“Türkiye bizi ayakta tutuyor”
Türkiye’nin Kudüs davasına yönelik çabalarını ele alan Halid, İslam âleminde Türkiye dışında kendilerine yardım eli uzatan olmadığını, Türkler’in kendilerini ayakta tuttuğunu vurgulayarak, “Mescid-i Aksa sadece Filistinliler’e ait değil, tüm Müslümanlar’a ait. O yüzden onların da Aksa’nın haklarını savunmaları gerek. Allah bize burada yaşamayı nasip etti. Biz Aksa’yı korumak için en ön safta olmamız gerektiğini biliyoruz. Müslümanlar, Aksa’yı koruma konusunda çok duyarsız. Bu da İsrail’e güç veriyor. Bizim İslam âleminden beklediğimiz tabii ki de Aksa davasının yanında durmaları. Türkiye’ye değinecek olursak şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Kudüs ve Mescid-i Aksa davasını yanında olan tek ülke. Biz zaten kendimizi Türkler’le tek millet olarak görüyoruz. Biz Türkler’in ziyaretlerinden çok memnunuz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğindeki Türkiye bizi ayakta tutuyor” diye konuştu.
“Araplar İsrail’den yana”
Arap ülkelerinin Filistin’i desteklemek yerine Siyonist İsrail’in yanında saf tuttuğu tespitini yapan Halid, şunları kaydetti: “Suudi Arabistan, Bahreyn, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri, İsrail’i meşru gördükleri kadar, Filistin’i meşru görmüyorlar. Yaklaşık 1 aydır İsrail medyası, Suud ile yapacakları barış anlaşmalarından bahsediyor. Bahreyn ve BAE, Yahudiler’e vizesiz geçiş izni verdi. Körfez ülkeleri ile İsrail arasında görünürde hiçbir alaka yok, ancak ilişkileri gizli olarak yürütüyorlar.”
“Selman İsrail’le yakın”
Halid ayrıca Suudi Arabistan’daki ılımlı darbede İsrail parmağına dikkat çekti. İktidara hazırlanan Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’ın İsrail ile yakın ilişkide olduğunu ifade eden Nasır Halid, “Burada Netanyahu’ya yakın kanallar, Suud’daki tutuklamalar esnasında, Prens Selman’ın Telaviv’de olduğunu ilan ettiler. Suud’daki operasyonların arkasında İsrail’in olduğunu görebiliyoruz. Zaten Suud yönetimi arkasında ABD ve İsrail olmasa böyle bir adım atamazdı” şeklinde konuştu.
Uzlaşı yakın
Filistin siyaseti hakkında da son seyri ele alan Halid, Hamas ve Fetih Hareketi arasında yapılan görüşmelerde ilerleme olduğunu aktararak, “Hamas ve Fetih arasında barış görüşmeleri var ama bu sahaya nasıl yansır onu bilemiyoruz. Daha birkaç gün önce Kahire Hamas ve Fetih arasında bir görüşme gerçekleşti, daha da uzlaşı hükümetine yaklaştıklarını söylediler” ifadelerini kullandı.
“Dahlan bize dayatılacak”
Diğer yandan Halid, Diriliş Postası’nın uzun süredir yazdığı İsrail’in Filistin başına Muhammed Dahlan’ı geçireceği haberini de teyit etti. FETÖ’nün 15 Temmuz işgal girişimine de destek veren Dahlan’ın Filistin’e dayatılacağını belirten Halid, senaryoyu şu şekilde paylaştı: “İsrail, ABD ve Körfez ülkeleri Muhammed Dahlan ismini konuşuyor. Onlar konuşuyorsa demek ki bu isim başımıza gelecek. Halk ne düşünüyor derseniz; halk, Dahlan’ı istemiyor ama kabul etmek zorunda kalacak. 1 Aralık’ta uzlaşı hükümetinin resmen başlayacağı söyleniyor. İsrail zaten bu hükümetin başına Dahlan’ın getirileceğini dillendirmeye başladı.”