Denizli’de, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında, aralarında eski Denizli Garnizon ve 11. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Kamil Özhan Özbakır’ın da bulunduğu 42’si tutuklu 60 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davanın Denizli Kongre ve Kültür Merkezi’nde geçen hafta pazartesi başlayan duruşması, sanık ve avukatların kimlik tespitiyle sürdü.
Tutuklu sanıklardan eski Üsteğmen Fatih Akın Arslan, savunmasında, olay günü intikalde kılavuz faaliyeti için görevlendirildiğini söyledi.
Kendisine, “Çardak Hava Meydan Komutanlığına varıp oradan da dönün” şeklinde emir verildiğini dile getiren Arslan, arkasından gelen eski Piyade Kurmay Albay Erol Akman’ın, konvoyun hızının kendisine göre ayarlanması talimatı vermesinden dolayı ise huzursuzluk duyduğunu anlattı.
Arslan, Hava Meydan Komutanlığı Nizamiyesinde görevli astsubayın gelen birliği almak istemediğini, bunun üzerine Akman’ın “Bende emir var, alacaksın” şeklinde konuştuğunu vurguladı.
“Sıkıyönetim ilan edildi, biz bunu yerine getireceğiz”
Yolda aldığı bilgilerden, durumdan şüphelendiğini ifade eden Arslan, şunları anlattı:
“Erol Albay bana ve kendilerini kılavuzlayan astsubaya ‘Sen beni kasıtlı yanlış yere getiriyorsun, doğru yere götürmemeniz halinde siz tutuklarım’ dedi. Eski Kurmay Başkanı Yarbay Fahrettin Demir’e ne olup bittiğini sorduğunda ise bana, ‘Birazdan uçak gelecek. Ya Akıncı Hava Meydan Komutanlığının ya da Kara Havacılık Meydan Komutanlığının emniyetini almak için gideceğiz. Sıkıyönetim ilan edildi, biz bunu yerine getireceğiz’ şeklinde emir verdi.”
Daha sonra görüştüğü Ege Ordusunda görevli Albay Davut Şahin’in kendisine, bulundukları yerden ayrılarak polise ve jandarmaya gitmeleri yönünde talimat verdiğini belirten Arslan, bunun üzerine 8-9 kişilik grupla Hava Meydan Komutanlığından ayrıldıklarını kaydetti.
Nizamiyede bazı rütbeli askerlerle televizyonda haberleri seyrettiklerini vurgulayan Arslan, “Eski Kurmay Başkanı Yarbay Fahrettin Demir, nizamiyeye yanımıza geldi. Bu esnada televizyonda Cumhurbaşkanı ve Başbakanın konuşmalarına yer veriliyordu. Askeri hattan birisiyle telefonda yaptığı konuşmada, ‘Bu ne arkadaş Cumhurbaşkanı ve Başbakan çıkmış konuşuyor, halk sokaklara dökülmüş. Gerekirse Sisi gibi yapacaksınız.’ dediğine şahit oldum.” diye konuştum.