Başrollerini Halit Ergenç, Ozan Güven, Aslı Enver, Birce Akalay ve Nur Fettahoğlu’nun paylaştığı Babil dizisi yayın hayatına başlıyor. Babil dizisiyle birlikte Babil Kulesi de vatandaşlar tarafından araştırılıyor. Peki, Babil Kulesi nerede? Babil Kulesi’ni kim yaptı? Babil’in tarihi nasıl? İşte Babil Kulesi ile ilgili merak edilen detaylar…

BABİL KULESİ’NİN TARİHİ 

Babil Kulesi’nden Tevratta ve Kuran-ı Kerimde bahsedilmiştir. Dünyanın birçok yerinde efsaneleşmiş olan bu kule tanrıya ulaşmak için inşa edilmiştir. Babil kulesi yaklaşık 5000 yıl önce Sümerliler tarafından yapılmıştır. Sümerlilere göre yüksekte olan her şey tanrı ile aralarında kurabilecekleri bir bağdı. Hatta uzun bir ağacı yer ile göğü birbirine bağladığı için kutsal sayılırdı. Çünkü büyük bir ağaç yer ve göğün birleştiği yerdi. İşte bu yüzdendir ki bu kutsal ağacı temsilen Babil Kulesini inşa etmişler.

Tevrata göre ise bu kule Hz. Nuh‘un torunları tarafından inşa edilmişti. Babil kulesini, gökyüzüne çıkabilmek ve tanrının oturduğunu düşündükleri yere ulaşabilmek için yapmışlardı. Böylece tanrıyı göreceklerini ve bir bağ kuracaklarını sanıyorlardı.

Babil Kulesi Neden Yapıldı?

85 milyon tuğla ile inşa edilen kule 90 metre yüksekliğindeydi. Genişliği de 90 metre olan kule 7 katlıydı. En üst katı 15 metre olan kulenin birinci katı 33 metre, ikinci katı 18 metre, üç, dört,beş ve altıncı katları ise 6′ şar metre yüksekliğine sahipti. İnançlara göre tanrı Marduk, Babil Kulesine gelecek ve yalnızca orada görülecekti. Bu yüzden 7. katı tanrı Marduk için hazırlanmıştı. Tanrı için yemek yatağı yapmışlardı. Hatta yemek yatağının yanında altın kaplama bir yemek masası da vardı. Tanrı Marduk yemeğini oturarak yiyemezdi çünkü tanrılar ve asil kişiler yemeklerini yatarak yerdi. Günümüzde yatakta yenen yemeklerin bu şeklide ortaya çıktığı düşünülüyor. Tanrı Marduk’u beklemesi için her gece 7. kattaki odada güzel bir kız bulundurulurdu. Bu güzel kız tanrıyı karşılayacak ve hizmetini yapacaktı. Normal insanlar 7. kata çıkamazdı. Çünkü akılları ve bedenleri bu karşılaşmaya dayanamazdı. O yüzden normal insanlar 1. katta dua eder ve orada tanrıyı beklerdi. Daha üst katlara ise yalnızca rahipler çıkabilirdi. 1. kat taşı, 2. kat ateşi, 3. kat bitkileri, 4. kat hayvanları, 5. kat insanları, 6. kat gökyüzünü, 7. kat ise melekleri sembolize ederdi.

BABİL KULESİ NEREDE?

M.ö. 479 yılında Babil işgal edilmiş ve krallar tarafından Babil Kulesi yıkılmıştır. Daha sonra da hiç onarılmamıştır. Ancak, Babil Kulesine gelen Büyük İskender harabe olan kuleye hayran olmuş ve tekrar eski haline getirmeye karar vermiştir. 10.000 kişiyi bir araya getirerek kulenin bütün molozlarını ancak 2 ayda temizletebilmiştir. Büyük İskender’in ölümünden sonra kulenin eski haline getirilmesinden vazgeçilmiştir. Büyük İskender sıtma hastalığı sonucu hayatını kaybetmiştir.

Eski bir şehir olan Babil, Bağdat’ın 100 km kadar güneyinde bulunur. Şehirde yaşamın olduğu dönemde Fırat Nehri Babil Şehrinin tam ortasından geçmekteydi. Bulunan yazı tabletlerine göre M.Ö. 275 yılında şehrin terk edildiği sanılıyor. Fırat Nehri’nin doğusunda kalan bölgenin kalıntıları hala görülmektedir. Irak’taki El Hilla kasabasının bugünkü konumu Babil şehrinin merkeziydi. Babil Kulesi eski çağların 7 harikasından biriydi. Günümüzde Babil şehri diye bir yer yoktur. Babil şehri şu anda konum olarak Irak sınırları içindedir. Bugün Babil’den ve Babil Kulesi’nden geriye sadece adı kalmıştır. Rönesans döneminde babil kulesi bir çok ressamın dikkatini çekmiş ve tüm gerçekliği ile canlandırılmak istenmiştir. 9. yüzyıldaki tarihçilerden olan EL-Tabari, peygamberler ve krallar tarihi adındaki yapıtında yazdıklarına göre Nemrut, Babil Kulesini inşa ettirir. İnsanların kibirlerini ve ona ulaşmaya çalışılmalarına tanrı çok kızar ve Tanrı bu kuleyi yıkar. Tüm insanlığın konuştuğu tek dili 72 dile böler. İnsanlar arasında anlaşmazlık sağlayarak iletişimi engeller.

Editör: TE Bilisim