Daha önce ne kadar Türkiye düşmanı terör örgütü varsa hepsine kol kanat geren Almanya bu kez iki ülke arası gerilimde Yunanistan’dan yana tavır sergiliyor.
Alman medyasında yer almaya başlayan bir takım haber ve analizler daha önce PKK, DHKP/C ve FETÖ gibi terör örgütlerine her türlü desteği sağlayan Almanya’da, Türkiye ve Yunanistan arasında çıkması muhtemel daha büyük bir kriz için algı operasyonlarının başladığını gösterdi.
YUNAN’A TAM DESTEK
Ülkenin önde gelen gazetelerinden Die Welt, Türkiye ve Yunanistan arasında son dönemde artan gerilimi ele aldığı analizde, Yunan tezlerine tam destek çıktı. Analizde, iki ülkenin de NATO üyesi olduğu hatırlatılırken, savaş riskine gerekçe olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gösterildi.
NEFRET KUSTULAR
Alman gazetesinin küstah analizinde Erdoğan’ın ”Türkiye’yi dikta rejimine taşıması ve yayılmacı siyaseti yüzünden Ege’de savaş riski yüksek” şeklinde asılsız ifadeler ve boş iddialar ortaya atıldı.
Haberde Ege ile ilgili tamamen Yunan tezleri doğru kabul edilerek sözde ”Türkiye’nin artan provokasyonlarına” vurgu yapıldı.
İKİ YÜZLÜLÜKTE SINIR TANIMADILAR
Bağlamından uzak ifadeler ve mesnetsiz iddialarla örülü analizde, Kardak yakınlarında 12 Şubat’ta Türk ve Yunan sahil güvenlik birimleri arasında yaşanan çarpışmaya yer verilirken, bu olay da ”Türkiye’nin provokasyonlarından biri” olarak tanımlandı.
Yunanistan’dan siyasi sığınma isteyen FETÖ’cü 8 teröristin ”Yunan yargısının bağımsızlığı” sebebiyle Türkiye’ye iade edilmediği yazılırken, sınırı ihlal ederek Türk tarafına geçen 2 Yunan askerinin tutuklanması ise ”Sıklıkla gerçekleşen bir olay ancak daha önce tutuklama olmuyordu” ifadeleri ile çarpıtıldı.
Oysaki Yunan yargısının bu kararlarının arka planında siyasi hesaplar olduğu açık ve net.
Yine aba altından “AB” sopası
Türkiye’nin geçen sene Yunan karasularını 2 binden fazla kez ihlal ettiği öne sürülüp bu yıl bu rakamın şimdiden 3 bin 300’e ulaştığı iddia edilen analizde, Türkiye’nin ”söz konusu saldırgan tutumundan vazgeçmediği sürece Avrupa Birliği’ne girmesinin mümkün olmadığı” da Avrupa’nın klasik aba altından sopa gösterme politikası olarak dillendirildi.
