AK Parti Genel Başkanvekili ve Başbakan Binali Yıldırım, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu.
Başbakan Yıldırım, Ampute milli takımı’nın ingiltereyi 2-1 lik skorla geçerek Avrupa şampiyonu olmasına ilişkin, “Takımımızın getirdiği bu şampiyonluk hepimizi gururlandırdı. Hepsine teşekkür ediyorum.” dedi.
“Değişim demek geleceğe kitlenmek demektir”
Geçtiğimiz haftasonu Afyon’da gerçekleştirilen AK Parti 26. İstişare ve değerlendirme kampına ilşkin de değerlendirmede bulunan Yıldırım, “Bizim için değişim demek gelecek hedeflerine kitlenmek demektir.” İfadelerini kullandı. “Şimdi yeni bir heyecanla önümüzdeki hedeflere emin adımlarla yürüyoruz, geleceği inşa ediyoruz. İstişare toplantımızda Türkiye’nin dününü, bugününü, yarınını konuşma fırsatı bulduk. 2019 seçimlerine giderken yol haritamızı ayrıntılarıyla değerlendirdik. Bütün arkadaşlarımız görüşlerini ifade etme fırsatı buldular.” Şeklinde konuştu.
Yapılana misliyle karşılık veririz
ABD ile yaşanan vize konusuna da değinen Yıldırım, ABD’nin aldığı kararın müttefiklik ilişkileriyle bağdaşmayacağını belirterek “ABD vize işlemlerini askıya aldı. Bunu da konsolosluk personeli ve çevre güvenliğinin yetersizliği ile açıklamaya çalıştı. Misyon ve personel güvenliğine yönelik taahhütlerimizin sorgulanmasından esef duyuyoruz. Ülkemizdeki ABD misyonları dahil bütün elçiliklerinin personeline sağlanan geniş güvenlik tedbirleri en kuvvetli şekilde devam ediyor. Bununla ilgili olarak kısa bir süre önce Dışişleri Bakanlığı üzerinden İçişleri Bakanlığımıza gelen yazıda ABD misyonlarının güvenliklerinin artırılması talebi vardı. Bu talebi memnuniyetle karşılayıp söz konusu misyonların güvenlik tedbirlerini artıracağımızı elçiliğe bildirdik. Ancak oradan gelen cevap ‘bizim güvenlik sorunumuz yok, bu düşüncenizden dolayı teşekkür ediyoruz’. Hal böyleyken vizelerin askıya alınmasının sebebinin güvenlik olarak gösterilmesi yaman bir çelişkidir. Türkiye kabile devleti değil bize yapılanın karşılığını misliyle veririz. Nitekim aynı şekilde aynı ifadelerle karşılığını vererek gereğini yaptık.” İfadelerini kullandı.
Başbakan Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü:
Neymiş efendim; FETÖ soruşturması kapsamında, Amerikan misyonlarında çalışan bazı kişiler hakkında hukuki süreç başlatmışız. E ne olmuş? Türkiye bir hukuk devleti. Suç işleyen veya suç isnadı yapılanın, Amerika’nın misyonunda olması ona bir ayrıcalık mı getirecek. Yani beyefendilerden izin mi alacağız? Onların icazetini mi alacağız? Bir resmi bankamızın genel müdür yardımcısını, görevli gittiği ülkenizde yaka paça tutup hapse atarken bize mi sordunuz, bizden izin mi aldınız? Hala 15 Temmuz alçak darbe girişiminin başı FETÖ’yü niye orada besliyorsunuz? Bu müttefikliğe sığar mı? Bu dostluğa sığar mı?
ABD darbecileri muhafaza etmekten vazgeçmeli
Özet olarak ABD yönetimi bir kez daha başını öne eğip 15 Temmuz ve sonrası yaşanan olayları dikkatlice ele almalı. Neden Türkiye’de halkın yüzde 80’inden fazlası ABD’ye sempati duymuyor bunun cevabını bulmak zorundadır. Alçak darbe girişiminin arkasındaki güçleri artık muhafaza etmekten vazgeçmelidir. Müttefikliğimiz devam decekse Suriye’de PKK’nın kuzeni PYD, YPG’ye kol kanat germekten vazgeçmeli. Bu müttefikliğe yakışmaz. Bu tavır asla ve asla kabul edilemez. Ümit ederim ki bu gerginlik kısa sürede sona erer ve her iki ülke vatandaşlarının mağdur olmasının önüne geçilir.
İdlib’de terör faliyetleri önlenecek
Alınan karar çerçevesinde 3 garantör ülke ile İdlib bir güvenlik çemberine alınacak ve terör faaliyetleri önlenecek. Diğer yandan da olası iç karışıklıkta ülkemize yeni bir göç dalgasının önüne geçilmiş olacak. Bu amaca yönelik olarak ÖSO unsurları intikallerini yaptılar. Gerekli hazırlıklar tamamlandı. 8 Ekim itibariyle askerlerimiz keşif faaliyetlerine başladı. Bu Fırat Kalkanı’ndan sonra Suriye’de sınırlarımız ötesinde gerçekleştirilen ikinci faaliyettir. Bunların amacı nettir, ayrıştırmak, zemin hazırlamak ve gerginliği azaltarak çatışmaların önüne geçmek.
TSK bölgedeki faaliyetlerini Astana süreci çerçevesinde yürütecektir. Herkes rahat olsun, ne yaptığımızı bilerek titizlikle emin adımlarla yolumuza devam ediyor. Sivillerin haklarını en üst düzeyde gözetiyoruz. Barışa katkı sağlıyoruz. Bu çabalarımızın BM arabuluculuğunda Cenevre’de başlatılan siyasi sürecin, kalıcı ve sürekli barışın tesisi çalışmalarına katkı sağlayacağına inanıyoruz.