Niğde’de Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz’daki darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında hakkında dava açılan eski Garnizon Komutanı Albay İbrahim Taşkın‘ın yargılanmasına başlandı.
Niğde 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada anayasal düzeni ortadan kaldırmaya çalışmak, örgüt üyeliği ve resmi belgede sahtecilik suçlarından yargılanan tutuklu sanık Taşkın ve avukatı hazır bulundu.
Mahkeme heyeti sanığa, 15 Temmuz gecesi neler olduğunu, sıkıyönetim ile ilgili gelen emir ve mesajları, bu mesajların bağlı birliklere nasıl ve neden gönderildiğini, askeriyede o gece bir hareketliliğin olup olmadığını sordu.
Sanık Taşkın savunmasında, etkin pişmanlık yasasından yararlanmak istediğini, bu yapıya ait bilgileri vereceğini söyledi.
Harp okulunu kazanmadan önce de namaz kıldığını belirten Taşkın, şöyle konuştu:
“Bu yapının elemanlarıyla tanıştıktan sonra açıktan namaz kılınmasının yanlış olduğu telkini geldi. Okuldan atılma durumunun oluşabileceği için ben de bu teklifi kabul ederek açıktan namaz kılmayı bıraktım. Bu yapıdan, bazen içki içmemiz konusunda telkin geliyordu. Biz de ara ara içki içiyorduk. Evlenme konusunda da yüzbaşı rütbesine kadar evlenilmemesi gerektiğini, evlenmeleri durumunda kendilerinden izin alınması gerektiği söyleniyordu. Görevdeyken FETÖ üyeleriyle irtibat sağlanılmaya çalışılıyordu. Eşimin başının kapalı olması, onları etkiliyordu. Açılması konusunda bana baskı uyguladılar. Bu baskıların sonunda eşimin başını açtırmadığım takdirde meslekten atılacağımı söylediler. Ben de konuyu eşime açtım. Sonuç olarak eşimin başını açtık.”
Taşkın, telefonuna örgütün gizli haberleşme programı “ByLock”u Van’da görev yaptığı sırada Cafer kod isimli FETÖ üyesinin yüklediğini öne sürdü.
Van’dayken Cafer ile ankesörlü telefonla irtibat kurduklarını belirten Taşkın, şöyle devam etti.
“Ancak bir süre sonra bu telefondan konuşmamızın zor olduğunu ve kendisinin telefonuna bir program yükleyip buradan konuşacaklarını söyledi. Bir süre sonra telefonuma bu programı yükledi. Daha sonra hep buradan haberleştik. Ben bu yapıya dahil olduğumda bana “Namık” kod adını verdiler. Bu ismim, görev yaptığım illerde bu yapı üyeleri tarafından biliniyordu. 15 Temmuz gecesinde ismimi, sıkıyönetim komutanları listesinde gördüm ancak darbe teşebbüsünü daha önceden bilmiyordum. Niğde İl Jandarma Komutanlığında bu yapıya ait kimseyi bilmiyorum. Bu yapının üyeleriyle görev yaptığım illerdeki evlerde ve çay ocaklarında görüşüyorduk. Bize bu görüşmelerde Fetullah Gülen’e ait CD’ler geliyordu. Biz de bunları alıyor, izliyorduk. Bu yapıdan kopmaya çalıştım fakat bir türlü beceremedim. Etkin pişmanlık yasasından yararlanmak istiyorum.”
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, dosyadaki eksiklerin tamamlanması için duruşmayı 8 Haziran’a erteledi.