Twitter üzerinden bir takım açıklamalarda bulunan AK Parti Genel Başkanı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve partisinin izlediği politikayı hedef aldı. CHP’nin izlediği politikaların milli ve yerli olana dair her şeyden kopmakta olduğunu belirten Ünal, “PKK ve FETÖ mensuplarını koruyan ülkelere kendi ülkesini şikayet etme alışkanlığının başka bir izahı bulunmamaktadır” dedi.
Ünal, twitter hesabından yaptığı paylaşımda, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendi ülkesini hedef gösteren, şikayet eden skandal röportajının bir Alman dergisinde yayınlandığını anımsattı.
Derginin, Kılıçdaroğlu’nu “69 yaşındaki sevimli adam” olarak nitelediğini aktaran Ünal, Kılıçdaroğlu’nun Avrupa’ya şirin gözükmek adına ülkesine adeta öfke kustuğunu belirtti.
Ünal, şu ifadeleri kullandı:
FETÖ’YE KARŞI ALINAN TEDBİRLERİ ALMANYA’YA ŞİKAYET ETTİ
“Girdiği tüm seçimleri kazanmış liderimizi ‘diktatör’ olarak gösteren, ‘ülkemizde can ve mal güvenliği olmadığını’ söyleyerek turizmi hedef alan, PKK’lı, DHKP-C’li teröristlerin cenazelerine milletvekillerinin katılmasında mahsur görmeyen, FETÖ’ye karşı alınan tedbirleri Almanya’ya şikayet eden ‘sevimli adam’, 2019’da cumhurbaşkanımızı devireceğinin sözünü veriyor. Kılıçdaroğlu, ‘diktatör’ diye nitelediği kişiyi seçimle devireceğini söyleyecek kadar mantığını kaybetmiş durumda.1971 ve 1980 darbelerinin yanında 28 Şubat’a ve 15 Temmuz’a hiç değinmeyip, 20 Temmuz’dan bahsetmesi şehitlerimizin kemiklerini sızlatmıştır.”
Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının CHP’sinin ne Atatürk ne de Cumhuriyetin kazanımlarıyla bir alakası kalmadığının altını çizen Ünal, şunları kaydetti:
“MESELE AVRUPA’YI ARKANIZA ALIP, ANADOLU’YA KAFA TUTMAKTA DEĞİL”
“CHP, Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının izlediği politikalar ile milli ve yerli olana dair her şeyden kopmaktadır. PKK ve FETÖ mensuplarını koruyan ülkelere kendi ülkesini şikayet etme alışkanlığının başka bir izahı bulunmamaktadır. Tekrar hatırlayalım; mesele Avrupa’yı arkanıza alıp Anadolu’ya kafa tutmak değil, Anadolu’yu arkanıza alıp ‘dünya 5’ten büyüktür’ diyebilmektir.”