Ünal’a göre, FETÖ terör örgütünün darbe girişimi başarılı olsaydı; Rusya ile ilişkiler de onarılamayacak ölçüde bozulacaktı.
Maltepe Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hasan Ünal, 15 Temmuz darbe girişiminin 3’üncü yıldönümünde yaşananların Türk dış politikasına etkilerini değerlendirdi.
FETÖ darbe girişiminin Türkiye’ye pek çok açıdan etkisi olduğunu söyleyen Ünal, dış politikada en çarpıcı örneğin Rusya ile yaşandığını söyledi. Türkiye-Rusya ilişkilerinin 15 Temmuz 2016 öncesinde düşen Rus savaş uçağı nedeniyle gergin bir süreç yaşandığını, Rusya’nın uyguladığı yaptırımların da ciddi bir ekonomik kayıp yarattığını anlatan Ünal, Rusya ile ilişkilerin hızla toparlanmasının 15 Temmuz sonrasında gerçekleştiğini söyledi.
Prof. Dr. Ünal, şöyle devam etti:“Türkiye’nin Suriye politikasındaki olumlu değişiklikler de 15 Temmuz sonrasında gerçekleşmeye başladı. Türkiye, İran ve Rusya arasında başlatılan ve halen devam etmekte olan Astana Süreci’nin 15 Temmuz sonrasında ortaya çıkması tesadüfi değildir. 15 Temmuz sonrası Türkiye-Rusya ilişkilerinde hızlı bir düzelme ve yeniden yapılandırma süreci yaşandı”
Moskova hattında güven tazelendi
Darbe girişiminin başladığı ilk dakikalardan itibaren ABD’nin saatler boyunca ikircikli bir tavır sergilediğini oysa Rusya’nın hızla Ankara’daki hükümete desteğini açıkladığını belirten Ünal, Rusya’nın darbe girişiminden endişe ettiğini belirtmesi, Ankara-Moskova hattındaki ilişkilerin düzelmesini sağlamanın yanı sıra aynı zamanda yeni dönem ilişkilerinin içeriğini de derinleştirdiğini dile getirdi.
Türkiye-Rusya arasındaki ekonomik ve ticari ilişkiler yeniden düzeldiğine değinen Prof. Dr. Ünal, askeri boyutların da eklenmiş olması çok önemli bir başlangıç olarak not edilmesi gerektiğini belirtti.
Prof. Dr. Ünal, “S-400 yüksek irtifa hava savunma sistemlerinin alınması, geçtiğimiz günlerde bunların ilk kısımlarının ABD’nin baskı ve tehditlerine rağmen Ankara’ya teslim edilmiş olması da bu sürecin bir parçasıdır” diye konuştu.
Ankara-Washington hattında güven bunalımı yaşandı
Darbe girişiminin ardından çıkabilecek olumsuz sonuçta Türk dış politikasının ABD güdümüne gireceğini belirten Ünal,“Suriye’nin üçe bölünerek bir PYD/PKK devletinin ortaya çıkmasına itiraz dahi edilemez hale gelinebilirdi” diyerek durumun vahametini ortaya koydu.
Ünal, sözlerine şöyle devam etti:“ABD’nin istediği/desteklediği Büyük Kürdistan projesinin büyük bir kısmının tamamlanması ve Türkiye içerisinden de bir parçanın buraya katılımıyla sonuçlanacak bir sürecin başlaması muhtemel olacaktı. FETÖ darbecilerin eline geçecek bir Türkiye’nin ABD’ye rağmen bugünlerde yaptığı gibi Doğu Akdeniz’deki çıkarlarına sahip çıkacağını beklemek ise çok safdillik olurdu”
FETÖ elebaşı Gülen’in halen ABD’de olmasına ve Türkiye’ye iade talebine olumlu yanıt verilmemesi nedeniyle yaşanan gerginliğe dikkati çeken Ünal, yaşanan süreçte Türkiye’nin ABD’ye bakış açısı üzerinde kalıcı olumsuz etkiler bıraktığının altını çizdi.
ABD’nin Suriye’yi PYD ve DAEŞ vasıtasıyla üçe bölme girişimiyle Türkiye’nin belirlediği politikanın haklı ve doğru olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ünal, Türkiye’nin DAEŞ terör örgütüne karşı Fırat Kalkanı, PKK/PYD terör örgütüne karşı da Zeytindalı Operasyonlarını gerçekleştirerek Suriye’deki gidişatın bölünmesini durduracak adımlar attığını belirtti.