Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, CNN Türk’te katıldığı programda, gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
Yüksek Askeri Şura Toplantısı (YAŞ) ile ilgili soru üzerine Çavuşoğlu, “Umarım, hem TSK’nın temizlenmesi hem de daha etkin hale gelmesi ve önümüzdeki sadece 5-10 yıllık değil, 20-30 yıllık geleceğinin planlanması bakımından hayırlara vesile olan kararlar çıkar.” dedi.
“Bakanlıkta 120 kişinin ilişiği kesildi”
Dışişleri Bakanlığında görevden almalar konusunda Çavuşoğlu, ilk alınan kararla ilişiklerini kestikleri 88 kişi arasında iki büyükelçinin de bulunduğunu söyledi.
Geçen yıl 34 kişiyi de başka kurumlara, Başbakanlıktaki birime gönderdiklerini, bunların da ilişiğinin kesildiğini belirten Çavuşoğlu, bunlarla birlikte 120 kişinin ilişiğinin kesildiğini, bu sayının daha da artacağını tahmin ettiklerini kaydetti.
Bakan Çavuşoğlu, “Çalışmaları titizlikle yapıyoruz. Şu anda tespitimize göre 300’ü geçiyor bu rakam. İki büyükelçinin ilişiği kesildi, iki veya üç tane daha büyükelçi olabilir. Biri netleşti.” diye konuştu.
“Müsteşarımızı hedef almak doğru değil”
“Müsteşar Feridun Sinirlioğlu’nun 7 yıllık müsteşarlık yapması ve cemaatin kadrolaşmasının da bu 7 yıla en çok denk gelmesi iddiası” konusunda ise Çavuşoğlu şunları kaydetti:
“Müsteşarımız Feridun Bey’in bu cemaatle herhangi bir ilgisi de yoktu, bağlantısı da yoktu. Açık konuşmak lazım. Burada bir kişiyi hedef almak da doğru değil. Görevden alınan büyükelçilere baktığımız zaman bu işleri kimin organize ettiğini çok iyi görebiliyorsunuz. O zaman kim yaptı bu işleri. Şu anda görevden iki büyükelçiyi aldık. O büyükelçilerin yaptıkları görevlere baktığınızda İnsan Kaynakları Biriminde veya bu tür konuları organize ettiğini görebiliyoruz. Mülakatta ve diğer aşamalarda komisyonlar oluşturuluyor. O zaman bunları nasıl ayarladılar, ne yaptılar, bu kişiler nasıl bu düzeni kurdu. Bunlar da şu anda incelenecek. Burada müsteşarımızı hedef almak da doğru değil. Feridun Bey ile aşağı yukarı iki yıldır çalışıyorum. Bu FETÖ terör örgütüne net bir şekilde karşı olduğunu biliyorum. O nedenle herhangi bir arkadaşımızın bu şekilde suçlanmasını doğru bulmuyorum.”
“Mısır ile ilgili elimizde somut bilgi yok”
Çavuşoğlu, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen’in iade talebiyle ilgili olarak Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’la ABD’ye ne zaman gideceğinin sorulması üzerine, bu takvimin, darbe girişimi hakkında FETÖ bağlantılarıyla ilgili dosyaların hazırlanmasına bağlı olduğunu söyledi.
ABD’ye geçici tutuklama taleplerinin ulaştırıldığını, Türkiye’nin neden tutuklama talebinde bulunduğunu belirten dosyaların Adalet Bakanlığı tarafından hazırlandığını belirten Çavuşoğlu, dosyaların tamamlanmasından sonra ABD nezdinde hem siyasi hem de hukuki çalışmaların sürdürüleceğini ifade etti.
FETÖ elebaşının ABD’den Mısır’a ya da Kanada’ya kaçabileceği yönündeki haberleri değerlendiren Çavuşoğlu, “Mısır ile ilgili elimizde somut bilgi yok. Ama bazı ülkelere gidebileceği konusunda bize de istihbarat geliyor ve bu konuda uyarılarımızı yapıyoruz, kaçmaması gerektiğini de söylüyoruz.” dedi.
“Paralelin bazı savcıları ve hakimleri de Almanya’ya kaçtı”
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin daha önce Almanya’dan iadesini talep ettiği terör örgütü mensupları konusunda bu ülkenin ağırdan almasını eleştirerek, “Dolayısıyla Almanya’dan da isteyeceklerimiz var. Paralelin bazı savcıları ve hakimleri de Almanya’ya kaçtı. Almanya da bunları iade etmek durumundadır.” dedi.
“ABD Gülen’i bize vermezse ilişkilerimiz etkilenir”
Bakan Çavuşoğlu, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in ABD tarafından iade edilmemesi durumunda Adana’daki İncirlik Üssü konusunda Türkiye’nin farklı bir adımının gündeme gelip gelmeyleceğiyle ilgili bir soruya ise, “Varsayım üzerine ilişkilerde ‘şu adım atılır, bu adımlar atılır’ demek doğru olmaz, gerçekçi de olmaz. Veya bir konu üzerine odaklanmak da doğru değildir. Ama bir gerçek var ki ABD Gülen’i bize vermezse ilişkilerimiz etkilenir, bu kaçınılmazdır. Ama o boyutuyla, ama bu boyutuyla. Kötü senaryoları düşünmek istemiyoruz.” şeklinde cevap verdi.
“İşkence yapıldı diye yalan söylemek bir insan hakları örgütüne yakışmaz”
Darbecileri durdurmak için insanların göğsünü siper ettiğini belirten Çavuşoğlu, “Bunlar şaka değil. Ama bunlar tutuklandıktan sonra işkence yapıldı diye yalan söylemek bir insan hakları örgütüne yakışmaz.” şeklinde konuştu.
“Manipülasyonlara tevessül etmesinler”
FETÖ’nün darbe girişiminin ardından Türkiye’de ilan edilen OHAL sürecini değerlendiren Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
“Bu süreçte de hangi konularda adım attıksa bilgilendirme yapacağız. Genel Sekreter (Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland) Türkiye’ye gelmek istedi. Şimdi şu yoğunluk bittikten sonra Genel Sekreterin ziyaretini de gerçekleştireceğiz. Ben isterdim ki darbe girişiminin hemen ertesinde pazartesi günü, beni Brüksel’e davet etsinler. 28 artı 1 dışişleri bakanları konsey toplantısı vardı. Daha önce yaptıkları gibi istediklerini sorsunlar, istedikleri bilgiyi alsınlar. Ama önyargıyla ve Türkiye karşıtlığıyla bu tür manipülasyonlara tevessül etmesinler.”
“Rusya ile ilişkileri düzeltince rahatsız olmaya başladılar”
Türkiye’nin yüzünü Rusya’ya çevirdiği, Batı’ya sırtını döneceği yorumlarını değerlendiren Çavuşoğlu, Bu iddiayı dile getirenlerin Türk hava sahasını ihlal eden Rus uçağının düşürülmesi hadisesinden sonra da, “Tamam haklısınız ama Rusya ile iyi ilişkilerinizi düzeltmekte fayda var” tezini savunanlar olduğunu belirtti.
Çavuşoğlu, Rusya ile ilişkiler düzelmeyince “Niye düzeltmiyorsunuz?” düzeltince de “Neden düzeltiyorsunuz?” diyerek arkasında bir şeyler aranmaya çalışıldığını kaydederek, “Yıllardır bu FETÖ’nün ne kadar tehlikeli olduğunu anlatıyoruz. Anlamak istemediler. Şimdi şunu kabullenemiyorlar, Türkiye tek bir tarafa bağlı kalabilecek bir ülke değil. Çok boyutlu dış politika izlememiz lazım.” dedi.
Rusya ile Suriye, Mısır gibi bazı dış politika konularında farklı görüşlere sahip olunsa da diyalog yolu ile uçak hadisesinden önce olduğu gibi farklılıkları giderme çabasının gösterilmesi gerektiğini belirten Çavuşoğlu, “Bundan sonraki süreçte de böyle olacak. Bunlar Rusya ile ilişkileri düzeltince rahatsız olmaya başladılar. Türkiye, kiminle iyi ilişkiler yürütecek, kime karşı hangi adımı atacak konusunda size bağlı değil ki. Türkiye bağımsız bir devlettir. Kendine özgü dış politikası vardır. Bu politika da son derece nettir.” diye konuştu.