Türkiye bütün meşru yollardan Fetullah Gülen’in iadesi için mücadele veriyor. Cumhurbaşkanı’nın bu yöndeki açıklamaları ise hiçbir devlet için yenilir yutulur cinsten değil.
Herkes birbirine şu soruyu soruyor: ABD Fetullah Gülen’i veriri mi? Hemen arkasından “Vermez” deniliyor genelde. Obama’nın “Kanıt gerekiyor” diyerek yaptığı saçma açıklama “Vermez” diyenleri haklı çıkaracak gibi görünüyor.
Şimdi biz de asıl soruyu soralım: Vermezse ne olur?
Hiçbir şey olmaz, hatta daha hayırlı bile olur. Öcalan’ı verdiler de ne oldu? PKK bitti mi? FETÖ’nün İslam tarihine ibretlik bir kara leke olarak yazıldığı hezimet sürecinin Fetullah Gülen’in Türkiye’de olup olmamasıyla bir ilgisi yok. Aksine orada kalması kimin kucağında olduğunun kanıtı değil midir? O zaman bırakalım her melun gibi kendi şeytanının kucağında zelil olsun.
Bir diğer mesesle “Oradan örgütü yönetmeye devam ediyor zehir saçan videolarını yayınlamaya devam ediyor” meselesi. Ne güzel işte, tımarhaneden kaçmış deliler gibi düzenlediği beddua seansı videoları değil mi onun sonunu hazırlayan?AllahüTeâlâ böyle böyle tuzaklarını başlarına geçirmedi mi? “Beni öldürmek için büyü yaptılar” dediği hezeyanlarını o videolarda görmedik mi? O videolarında şeytani bir sırıtmayla 246 şehidimiz için “Bir senaryo kurmuşlar, bir iki kişiyi öldürmüşler” demedi mi? Bırakın rezil olmaya devam etsin.
ABD bilmiyor mu da “Kanıt istiyorum” diyor. Hem de nasıl biliyorlar kendi adamlarını. Saylorsburg(Pensilyanva’da) yollarını aşındıran FBI müdürlerinin, CIA temsilcilerinin adlarını sadece istihbaratçılar değil gazeteciler bile biliyor, neyin numarasını yapıyorlar?Yapsınlar.
Bırakın vermesinler, biz de yazalım isimleri, tek tek ifşa edelim ve aklı başında nesilleri yetiştirirken tarihi belgeler koyalım ortaya. Mehmet Yaşa’dan başlarız mesela. Doğu Yakası İmamı Mehmet Yaşa, hangi CIA yetkilileri ile nerede görüşmüş, ne görüşmüş yayınlarız hepsini, çözeriz meseleyi. Hatta bir akşam Clinton’a yaptıkları bağışların Trump’ın adamlarının canını sıktığını, bunu nasıl dengeleyeceklerini görüşürken paraları nasıl dağıtacaklarını tartıştıkları belgeleri yayınlanırız. Güzel olmaz mı? “ABD beni teslim ederse büyüklüğüne gölge düşürür” diye yalvaran Fetullah Gülen üzerinden neymiş o büyüklük diye anlatırız biz de gelecek nesillere.
ABD Gülen’i verirse“Bu bizim adamımız değil alın” demiş olacak ve beceremediği darbenin hesabını vermeden sıyırmış olacak. Bela da, belanın hesabı da kaldımı bizim başımıza?
ABD Gülen’i vermezse, “Bu bizim adamımız vermeyiz” demiş olacak. Gülen’e hapishanede ben bakacağıma onlar kendi emekli ajanına bakmış olacaklar. Artık infaz mı ederler yoksa bakarlar mı o iş,CIA’in maliyet hesabı olur bizi ilgilendirmez.
Şuurlu nesiller yetiştirmemiz için hangisi lazım bize? Bu sebepten dolayı da gelmemesinde hayır vardır inşallah… Çünkü Fetullah Gülen dediğin artık ABD’nin kendi “iki uçlu” değneğidir bizle ilgisi yok…