Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, beraberindeki Vali İsmail Çataklı, Belediye Bakanı Hasan Kara, AK Parti Kilis milletvekilleri Hilmi Dülger, Reşit Polat, Garnizon Komutanı Albay Gökhan Şahin ve ilgililerle Öncüpınar Konteyner Kenti’nde incelemelerde bulundu.
Ziyaret kapsamında, Psiko Sosyal Destek Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’ni gezerek, sınıfları inceleyen Kaynak, özel eğitimdeki çocuklara oyuncak dağıttı.
Kaynak, konteyner kent çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada, Kilis ziyareti kapsamında hem bayramlaşmak, hem de nüfusu kadar mülteci barındıran ve dünyada eşine zor rastlanacak bir ensarlık yapan Kilis’e teşekkür etmek istediklerini belirtti.
Bölünmemiş ve asla parçalanmamış bir Suriye’ye vatandaşlarının dönebilmesi için de diplomatik çalışmaların hayata geçirildiğine işaret eden Kaynak, kamp ziyareti sırasında Türk millet adına gurur verici tablolarla karşılaştıklarını kaydetti.
Fırat Kalkanı Harekatı
Veysi Kaynak, Fırat Kalkanı Harekatı’nda gelinen son noktayla ilgili bir soruya şöyle yanıt verdi:
“Fırat Kalkanı, Türkiye’nin kendi güvenliği içindir. Türkiye kendi sınır güvenliğini sağlamak için bu harekata mecbur kalmıştır. Türkiye’nin güvenliği bu sınırlardan başlar. 910 kilometrelik kare sınırımız olan Suriye’den bize yıllarca otorite boşluğundan da yararlanılarak terörü ve terörist ihraç ediliyordu. Bildiğiniz gibi sınırımızın sıfır noktasına kadar DAEŞ ve öbür taraftan da PYD yerleşmişti. Türkiye burada kendine artık sınır güvenliğini ortadan kaldıracak ve ülkenin güvenliğini ortadan kaldıracak girişimlere izin veremezdi. Fırat Kalkanı Harekatı, Fırat Nehri’nin batısından itibaren tüm terör unsurları temizlenene kadar devam edecektir. Ama bunun ayrıca askeri planlaması tabi ki TSK tarafından yapılacaktır. TSK, koalisyon güçlerinin 4 yıldır yapamadığını şükürler olsun 15 günde yapmıştır. 15 Temmuzda büyük bir travma yaşayan ordumuz, içindeki hain unsurların temizlenmesi, asker üniforması giymiş teröristlerin temizlenmesinden sonra birliğimiz kendi kabiliyetleri ve kahramanlıklarıyla yeniden bölgededir. Harekatın başladığı yer bellidir, Cerablus’tur. Biteceği yer de bellidir, Türkiye’nin tam güvenliğinin sağlanmasıdır.”
Suriye’deki ateşkes
Kaynak, Suriye’deki ateşkes anlaşmasının hatırlatılması üzerine de şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ateşkes, Cumhurbaşkanımızın da içinde bulunduğu G20 Zirvesinde yapılan görüşmeler neticesinde elde edildi. Ateşkes anlaşmasına girmeyen iki nokta vardı, bunlardan birisi DAEŞ’e karşı olan hareket, diğeri de El-Nusra’ya karşı olandı. Dolayısıyla ateşkes kapsamına alınmayan bu unsurlara karşı elbette bu rezervi elinde tutanlar gereğini yapacaktı. Biz burada olayın sadece insani yardım boyutundayız. Bu ateşkes çerçevesinde 6 yıldan beri yakıp yıkılan, bir parça ekmeğe muhtaç bırakılan Halep’e acilen bayram içerisinde gıda ulaştırılmasıydı. BM yardım konvoyu hususunda umudumuzu koruyoruz. Suriye’deki ateşkesin 7’şer günlük periyotlarla uzaması söz konusu. 6 yıldan beri büyük felaketler yaşayan Halep’e ve kuzeyine büyük bir ferahlık gelmesini istiyoruz.”
25 bin Cerabluslunun kendi evlerinde, sokaklarında Kurban Bayramı’na girdiklerini anlatan Kaynak, bunu ateşkes sayesinde de daha fazla yerde görmeyi arzuladıklarını vurguladı.
“Bizim yaptıklarımız anayasaya uygundur”
Kaynak, CHP’nin Olağanüstü Hal (OHAL) süresince çıkan bazı Kanun Hükmündeki Kararnameleri (KHK) Anayasa Mahkemesine götürme kararı almasıyla ilgili de hukukçu olduğunu belirterek, yasama hukukunu bilen herkesin Anayasa’nın 148. Maddesi’nden haberdar edilmesi gerektiğini bildirdi.
Bu maddede savaş, sıkı yönetim ve OHAL’lerde Kanun Hükmünde Kararnamelerle ifadesinin yer aldığını aktaran Kaynak, “FETÖ dışında da diğer yapılarla ilgili de gerekli çalışmaların yapılacağı KHK söylüyor. Biz 15 Temmuzda muhalefetle birlikte milli iradenin yanında durduk. Yenikapı ruhu diye dünyaya yeni bir kavram verdik. Dünya tarihinin şahit olduğu bir miting yaptık. Bize verilen destek, sadece FETÖ’ye karşıysa, bunu ana muhalefet veya diğer siyasi partilerin açıkça söylemesi gerekir. Fakat ülkenin 30 yıldan beri kanını akıtan, 50 binden fazla insanın canına kasteden PKK terörüne karşı aman KHK kapsamında bir tedbir almayın deniyorsa, bu açıkça söylenmelidir. Bizim yaptıklarımız, anayasaya uygundur, kimseyi aldatmadık.” diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Kaynak, sözlerini şöyle tamamladı:
“Türkiye sadece FETÖ ile değil, aynı anda DAEŞ, PKK ve diğer örgütlerle mücadele ediyor. Bir yandan Türkiye kalkınırken, alınan tedbirlerle terör belasından ve darbe girişiminden kendini arındırmış bir devlet, demokrasi düzenine geleceğiz. Demokrasinin yaşaması için hukuk olmalı. Terör örgütlerinin kastı da zaten demokrasi ve hukuk devletidir. Ben Anamuhalefet partisinin Sayın Genel Başkanı ve partinin kendisinin 15 Temmuz’dan beri süreci sağduyuyla götürdüğünü biliyorum, teşekkür ediyorum. Bu süreci de aldığımız son tedbirleri de PKK ve diğer terör örgütlerine karşı alınmış tedbirler olarak görmelerini istirham ediyorum. Biz bu süreçte asla zalim olmayacağız, muhakkak adil olacağız. Ama asla hiçbir terör örgütüne, teröriste yardım edene, müsamaha göstermeyeceğiz.”