Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen’in iade sürecine ilişkin, “Uluslararası sözleşmeler ve iki ülkenin imzaladığı anlaşmalar gereği şimdiye kadar adım atılması gerekiyordu. Bu konuda halen bir gelişme olmamasını kabul etmemiz mümkün değil.” dedi.
Amerikalı mevkidaşı William Barr ile Washington’da bir araya gelen Bakan Gül, Barr ile görüşmesini ve diğer temaslarını Türk basın mensuplarıyla yaptığı toplantıda değerlendirdi.
Umarım güzel sonuçlar elde edilir
Öncelikle New York’taki Tük Günü’ne katıldığını, ardından New Haven’da kundaklanan camiyi ziyaret ettiğini anlatan Bakan Gül, ABD’de yaşayan Türk vatandaşlarıyla bir araya gelmekten büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.
ABD Adalet Bakanı Barr ile görüşmesini değerlendiren Gül, “Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD) arasındaki adli yardımlaşma ve uluslararası sözleşmelerle ilgili konuları ele aldık. Çok verimli ve faydalı bir görüşme oldu. Umarım güzel sonuçlar elde edilir.” dedi.
Halen bir gelişme olmaması kabul edilemez
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen’in iadesi sürecini de ele aldıklarını kaydeden Gül, “Uluslararası sözleşmeler ve iki ülkenin imzaladığı anlaşmalar gereği bu konuda şimdiye kadar adım atılması gerekiyordu. Bu konuda halen bir gelişme olmamasını kabul etmemiz mümkün değil. Özellikle Türk yargı makamlarının ABD’ye iletmiş olduğu deliller, belgeler ve iade talepnameleri buraya ulaşmasına rağmen konunun adli mercilere intikal ettirilmemiş olmasını kabul edemeyiz.” şeklinde konuştu.
Süreci yakından takip ediyoruz
Amerikalı mevkidaşının göreve yakın zaman önce başladığını belirten Gül şu değerlendirmeleri yaptı:
“Umarım yeni delillerin de ortaya konmasıyla birlikte bu konuda olumlu bir gelişmenin meydana gelmesi elbette bizim beklentimizdir. Yargılama aşamasında çıkan tüm deliller de buradaki makamlara iletildi. Dolayısıyla biz bir hukuk devletinde olması gereken şeyi istiyoruz. (FETÖ elebaşının) İadenin gerçekleşmesini ve Türk yargı makamlarının taleplerinin yerine getirilmesini istiyoruz. Bu dönemde de bu konuda daha duyarlı bir çalışmanın olacağına inanmak istiyorum. Hep beraber süreci yakından takip ediyoruz.”
Türkiye’nin FETÖ konusundaki tezlerini ABD makamları nezdinde en güçlü şekilde bir kez daha dile getirdiklerini kaydeden Gül, bu tezlerini aktarmayı sürdüreceklerini ifade etti.
FETÖ’nün ABD’deki okulları da konuşuldu
FETÖ’nün ABD’deki okullarıyla ilgili konuları da konuştuklarını anlatan Bakan Gül, ilgili kurum ve kişilerin birkaç ay önce Türkiye’deki muhataplarından konuyla ilgili kapsamlı bilgiler aldıklarını hatırlattı.
Gül, konuyla ilgili ABD’deki yetkili makamların soruşturmalarının devam ettiğini belirterek “Bizler de bu sürecin Türkiye adına olumlu bir şekilde neticelenmesini bekliyoruz.” dedi.
Görüşmede Halkbank konusunun gündeme gelip gelmediği sorusuna Gül, “Türkiye ile ABD arasındaki hemen tüm adli konuları ele aldık. Bu meyanda da değerlendirmelerimiz oldu elbette.” yanıtını verdi.
Bakan Gül ayrıca ABD Kongresindeki temasları kapsamında görüştüğü isimlere Türkiye ile ABD arasındaki stratejik müttefiklik pozisyonunu hatırlatan değerlendirmeler yaptığını belirtti.
Diyalog zemini her zaman açık olmalı
Gül, “İki ülke arasındaki diyalog zeminlerinin her zaman açık olması gerektiğine yönelik düşüncemizi paylaştık. Türkiye, insanlığın ortak tehdidi olan terörle mücadele ederken hukuku kendisine pusula tayin etmiş bir ülkedir. Bu bağlamda iki ülke arasındaki birçok konuyu paylaşma imkanı bulduk. Görüşmelerimizde Türk halkının beklentilerini ilettik ve Türkiye’nin pozisyonunu dile getirdik. Bu anlamda başarılı ve verimli temaslar oldu.” değerlendirmesini yaptı.
ABD tarafından da aynı şey bekleniyor
Türkiye ile ABD arasındaki adli yardım süreçlerine de değinen Gül, ABD’nin çeşitli zamanlarda Türkiye’ye yönelik adli taleplerinin hukuk çerçevesi içinde yerine getirildiğini, ABD tarafından da aynı şeyin beklendiğini söyledi.
Bakan Gül, ABD vatandaşı olan Serkan Gölge konusunun Barr ile görüşmesinde gündeme gelmediğini ifade ederek “Türkiye bir hukuk devletidir. Hangi suçlu olursa olsun ne bir gün eksik ne de bir gün fazla kalır. Hukuk neyse o uygulanır. Mahkemenin verdiği karara göre gerekli süreyi yatmış ve sonra da denetimli serbestlik uygulanmıştır.” şeklinde konuştu.
Kaynak: AA