AK Parti İstanbul Milletvekili Volkan Bozkır, ABD‘nin dünyanın birçok yerinden kaçıp bu ülkeye gelen Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarıyla ilgili tedbir alması gerektiğini belirterek, “Gülen’in iadesi konusunun hukuki bir süreç olduğunu anlıyoruz ama Gülen’in evinde rahat rahat oturup tüm bu planları yapmasına ABD’nin göz yummasını beklemiyoruz ve bunu kabul de etmiyoruz.” dedi.
Başkent Washington DC merkezli düşünce kuruluşu Ortadoğu Enstitüsünün “7. Yıllık Türkiye Konferansı”nda konuşan Bozkır, ABD’nin eski Türkiye büyükelçilerinden James Jeffrey ve Avrupa Birliğinin ABD Delegasyonu Başkan Yardımcısı Caroline Vicini ile katıldığı “ABD-Türkiye-AB İlişkileri” başlıklı oturumda Türkiye’nin tezlerini anlattı.
FETÖ’nün, 15 Temmuz’daki darbe girişiminde haince ülkenin kritik kurumlarını ve masum sivilleri hedef aldığını vurgulayan Bozkır, “Türk halkı, darbeden birkaç gün sonra Türkiye’de insan hakları anlamında ne olduğunu sorgulayanların, darbeden sonraki 1,5 ay neden Türkiye’yi hiç ziyaret etmediğini anlayamıyor. Bu durumu belki onlarca yıl unutmayacağız.” ifadelerini kullandı.
Bozkır, Paris’teki Charlie Hebdo saldırısından iki gün sonra Türkiye’nin Fransa’daki törenlere katılıp Fransız halkıyla dayanışmasını gösterdiğini hatırlattı.
Avrupalı ve ABD’li liderlerin geçen eylül ayının başından itibaren Türkiye’ye gelmeye başladığını dile getiren Bozkır, bu kişilerin gördükleri manzara karşısında etkilendiklerini söyledi. Türkiye’de darbe girişiminden sonra yapılan işleri “aşırılıkla” eleştirenleri Ankara’ya davet eden Bozkır, bu kişilere bombalanmış TBMM’yi ziyaret etmeleri tavsiyesinde bulundu.
Türk milletinin kadirşinas ve duygusal olduğunu, kapısına gelen tüm muhtaçlara evini açtığını anlatan Bozkır, dış politikada ise ülkelerin çıkarlarının önemli olduğunu ve iki devletin çıkarları örtüştüğünde daha iyi uzlaştıklarını ifade ederek, “Türkiye-AB ilişkilerinde iki tarafın da çıkarı var.” değerlendirmesini yaptı.
“Gülen’in iadesi süreci en kritik konu”
James Jeffrey ise ABD’nin Türkiye ile ilişkilerini sadeleştirmek ve daha sağlıklı bir zemine oturtmak için öncelikle terör örgütü PYD ile ilişkilerini netleştirmesi gerektiğine dikkati çekti.
ABD’nin, Suriye’de uçuşa yasak bölge önerisini destekleyebileceğini söyleyen Jeffrey, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in iadesi sürecinin karmaşık bir yasal süreç olduğunu kaydetti.
Türk-Amerikan ilişkilerinde bugün en kritik konunun Fetullah Gülen’in iadesi süreci olduğuna değinen Jeffrey, Ortadoğu’daki en önemli güvenlik tehditlerini ise artan Rus-İran iş birliği, DAEŞ, PKK ve mülteci krizi olarak nitelendirdi.
“ABD, FETÖ mensuplarına karşı tedbir almak zorunda”
Toplantının ardından AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Bozkır, ABD’nin Türkiye’nin FETÖ konusundaki hassasiyetlerini giderek daha fazla anlamaya başladığını belirtti.
“Türkiye ile ABD’nin birbirlerine hasım olma lüksü yoktur.” diyen Bozkır, Türkiye’nin dünyanın tüm önemli meselelerinde önemli bir aktör olarak rol oynadığına ve Suriye ile Irak konularında Türkiye’siz bir çözümün pek mümkün olmadığına işaret etti.
ABD’nin, dünyanın birçok yerinden kaçıp gelen FETÖ mensuplarıyla ilgili tedbir alma mecburiyeti olduğunu vurgulayan Bozkır, şöyle konuştu:
“Gülen’in iadesi konusunun hukuki bir süreç olduğunu anlıyoruz ama Gülen’in evinde rahat rahat oturup tüm bu planları yapmasına ABD’nin göz yummasını beklemiyoruz ve bunu kabul de etmiyoruz. Öncelikle FETÖ elebaşı Gülen’in hareket kabiliyetinin kısıtlanması gerektiğini söylüyoruz. Sonra da bizim verdiğimiz dosyalar çerçevesinde iade sürecinin neticelenmesini bekliyoruz.”
Türkiye’nin, Suriye’de “güvenli bölge” konusunda 3-4 yıl önce ne söylediyse aynı çizgide durduğunu ve ABD yönetiminin bu noktaya ancak son dönemde gelmeye başladığını dile getiren Bozkır, “Biz o gün bu tezleri Batılı müttefiklerimize anlatırken onların ‘DAEŞ’in lideri Suriye’nin başına gelebilir, o yüzden halkını öldürmüş de olsa bildiğimiz bir Esed kalsın’ tercihi ağır bastı.” değerlendirmesinde bulundu.
Bozkır, Türkiye’nin ortaya koyduğu tezin bugün Cerablus’ta işe yaradığının görüldüğünü söyleyerek, kısa sürede Suriye’deki soruna kalıcı bir çözüm bulunmasını temenni etti.