Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde 9 Kasım 2005’te Umut Kitapevi‘ne bomba atılmasıyla ilgili davada yargılanan Astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz’in avukatlarından Vedat Gülşen, dosyadaki tüm kararların hukuka aykırı şekilde Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) isteği doğrultusunda verildiğini belirterek, davanın, FETÖ‘nün Türk Silahlı Kuvvetlerini (TSK) yıpratma taarruzundaki ilk adım olduğunu söyledi.
FETÖ soruşturması kapsamında Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca (HSYK) açığa alınan Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya’nın ifadesiyle gündeme gelen “Şemdinli davası”nda müvekkillerinin yeniden yargılanması için Van 1. Ağır Ceza Mahkemesine başvuran Gülşen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, taleplerini 3 esas noktaya oturttuklarını anlattı.
Davanın, baştan sona yargı fonksiyonu kullanılarak büyük bir kumpasa işaret ettiğini belirten Gülşen, bunun sonucunda da TSK’nın yıpratılması ve dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’a kadar varan 24 komutanın suçlanmasıyla teşekkül eden iddianameyle yargılama yapıldığını söyledi.
“FETÖ’nün TSK üzerindeki ilk taarruzu Şemdinli davası”
İddianamenin hazırlanmasına müdahil olan yargılama makamının, gösterdikleri delil, keşif ve bilirkişi raporlarını dikkate almayarak, yasaya aykırı şekilde reddettiğini savunan Gülşen, şunları dile getirdi:
“Tüm bunlar, olayın maksatlı bir şekilde gündeme getirildiğini ve yargılama kısmında büyük bir tuzak kurulmuş olduğunu gösteriyor. Devlet yargısı, FETÖ’cü hakim ve savcılar tarafından istenildiği gibi kullanılmıştır. Kendi ideolojik ve yapısal taleplerine, örgütün istediği yönde kararları ihdas etmek için ellerinden geleni yapmış ve bu yargı yetkisini de kötüye kullanmışlardır. Talebimizin üçüncü ayağı ise Yargıtay. Umut Kitapevi’nin bulunduğu pasajın maketi üzerinde yapılan incelemeler, keşif ve bilirkişi raporlarında böyle bir olayın yaşanmasının mümkün olmadığının belirtilmesine rağmen savunmalarımız dikkate alınmadı.”
“Yargıtay, delilleri değerlendirmedi”
Gülşen, “Agiri” kod adlı PKK’lı teröristle Kandil arasındaki konuşmalarda Alman malı bombaların değiştirildiğinin açıkça belirtildiğine işaret ederek, “Buna rağmen Yargıtay, bu delilleri değerlendirmedi çünkü Yargıtay da aynı kumpasın içindeydi. Kararın o şekilde çıkması, örgüt tarafından isteniyordu. Bu kararın ideolojik olarak TSK’ya yönelik sonuçlarından bu örgütün faydalanması gerekiyordu. FETÖ’nün TSK’ya karşı yargıyı kullanarak yapmış olduğu taarruz ve yargının kuvvetinden faydalanarak TSK’yı yıpratmasındaki ilk adım Şemdinli davasıdır.” diye konuştu.
Gülşen, mahkemenin kanun çerçevesinde bağımsız yargı ve devletin güvenilir bir erki olarak sonuca ulaşmasını istediklerini ifade etti.