15 Temmuz’da hain darbe girişimine teşebbüs eden FETÖ’ye yönelik operasyonlar sonrası açılan soruşturmalar, örgütün çöküşünü engellemek için başvurduğu yöntemleri de gözler önüne seriyor.
“Hizmet” adı altında asıl gayesini gizleyerek devletin her türlü kurumunu ele geçirerek, saltanat sürmek isteyen örgüt üyelerinin ipliği pazara çıkarken, yurt içindeki operasyonlarda yakalanan birçok şüpheli itirafçı olarak FETÖ’nün çöküşüne zemin hazırladı.
ABD’DE LOBİLERE PARA AKTARDI
Hain terör örgütü ve elebaşı Gülen, Türkiye’yi karalama ve kendi çirkin emellerini gerçekleştirmek için vatandaşlarımızın paralarını kullanarak, ABD’de bir lobi şirketine sadece bir yılda 8 milyon dolar para aktardı.
Çirkef emellerine ulaşamayan örgüt, yurtdışından Türkiye içindeki örgüt üyelerine para transferi yapmaya çalıştı. FETÖ’nün, yurtdışındaki servetinin bir kısmını kuryelerle veya yabancı kredi şeklinde Türkiye’ye getirip, açığa alınan veya tutuklanan FETÖ üyelerinin ailelerine yardım yaptığı ve bu yolla örgüt elemanlarının çözülmesini engellenmeye çalıştığı anlaşıldı. FETÖ’nün, yastık altı himmet paralarını da örgüt üyelerini desteklemek için kullanmayı hedeflediği de belirlendi.
Son olarak Konya’da yeni açılan bir davanın iddianamesinde, evlerde kalanlara “market çekleri” verildiği belirtilerek, örgüt içinde görevlendirilen kişilere nakit para ulaştırıldığı kaydedildi.
ÇIKAR ÇATIŞMASI
Örgütün olabildiğince gizliliğe riayete önem verdiği anlatılan iddianamede, “Yeni dönemde, ‘bölge talebe mesulleri’nin öğrenci evlerinde bulunan kişilerin maddi ihtiyaçları olduğunda bağlı bulundukları ‘eyalet talebe mesulü’ne rapor hazırladığı, alınan paraları sorumlu oldukları öğrenci evlerine getirdikleri anlaşılmıştır” denildi.
Daha önce terör örgütünün kendi içersinde de çıkar çatışması yaşanmıştı. Örgütün yayın organı, “Cemaatten faydalananlar maddi ve manevi borçlarını ödesinler. Ya da susmaları daha güzel olur ki nankörlüklerini yer ve gök ehline daha az duyursunlar” şeklinde örgüt üyelerini eleştiren sosyal medyadan mesaj göndermişti.
Bu mesaja firari örgüt üyesi İhsan Yılmaz, gazetenin seviyesini eleştirerek, “MHP’li ergen yazıları ile ‘Ya sev ya sus’ dedikçe Erdoğanistleşiyorsunuz” şeklinde tepki vermişti.
