Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Konya’da katıldığı toplu açılış töreninde coşkuyla dolu binlerce kişinin sevgi seliyle karşılaştı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, MHP lideri Bahçeli’nin referandum sinyali verdiği başkanlık sistemini ve Türk Ordusu’nun Irak’taki varlığına ilişkin çarpıcı açıklamalar yaptı. Erdoğan, Türkiye’nin uzun süredir gündeminde olan başkanlık sistemiyle ilgili tartışmaların son bulması için millete başvurulması gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi: “Fiili bir durumla karşı karşıyayız. Bu durumun zemini 2007 yılında cumhurbaşkanını doğrudan halkın seçmesini öngören Anayasa değişikliğiyle oluşturulmuştur. Şimdi milletim ne diyor? Yapılan kamuoyu araştırmalarına baktığımızda milletim ‘başkanlık sistemi’ diyor. Milletim diyor. Ben de diyorum ki parlamentodaki siyasi partilerimize, ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletin değil mi?’ Milletin. Gelin millete götürelim. Eğer milletim bu işe ‘Evet’ diyorsa ‘Hayırlı olsun’ diyelim ve başkanlık sistemine adımı atalım.”
Erdoğan, Türkiye’yi “İşgalci güç” sayan ABD ve İran’ın ortak kuklası İbadi’ye yüklendi. Erdoğan, Türk askerinin İbadi’nin çağrısıyla Başika’ya yerleştiğini, bölge halkının da aynı taleple bulunduğu dile getirerek, “Başika’ya bizi davet eden sizsiniz. Bizi Başika’ya davet ettiniz şimdi de ‘Buradan çıkın’ diyorsun. Kusura bakma, orada benim soydaşlarım var. Orada Türkmen kardeşlerim var, oralarda benim Arap, Kürt kardeşlerim var, bize ‘Gelin’ diyorlar, ‘Bize yardımcı olun’ diyorlar ve Sayın İbadi, işte bizi ziyarete geldiğinde bizzat kendisi bu talebini yaptı. Onun üzerine biz de oraya gittik” dedi.
Musul’u kurtaracağız
Erdoğan, ABD’nin Hamaney’in teröristlerini ve PKK’yı da dahil etmek istediği Musul operasyonuna da değindi. Erdoğan, Türkiye’nin Musul’u DAEŞ’ten temizleyeceğini söyleyerek, “Biz Irak’ta Irak’ın birliği beraberliği için koalisyon güçleri içerisinde yerimizi almakta kararlıyız. Koalisyon güçleri eğer Türkiye’yi istemiyorlarsa B planımız devreye girer. O da olmuyorsa C planımız devreye girer. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir kabile devleti değildir” dedi.
Oyunu bozarız
“Koalisyon güçleri neden PYD ve YPG ile hareket ediyor. Bunu anlamakta zorluk çekiyoruz. Şuanda teröristleri eğitenleri anlamakta zorlanıyoruz. Koalisyon güçlerinin içinde yer alanlar siz DAEŞ’le mücadeleyi YPG ve PYD ile değil 63 ülke ile halledin. Eğer 63 ülke DAEŞ’i halledemiyorsa biz yöneticiler olarak görevi bırakalım. Burada bir tuzak var, tuzak başka. Oyun bizim üzerimizde oynanıyor. Kusura bakmasınlar biz bu oyuna ne Suriye’de ne de Irak’ta izin vermeyeceğiz.”
Erdoğan, ABD ve DAEŞ işgaline tek ses çıkarmayıp, Türkiye’ye kin kusan kukla İbadi’nin, 2014’te Türk Ordusu’ndan yardım istediğini hatırlattı. Türk Ordusu’nu oraya davet edenin bölge halkı olduğunu ve bölgede güvenlik sağlanana dek askerin Başika’dan çekilmeyeceğini ifade ederek, “Birileri diyor ki Başika’dan çıkın. Ya biz Başika’ya gittiğimizde elimizi kolumuzu sallayarak gitmedik ki siz çağırdınız, oradaki Türkmen kardeşlerim, Arap kardeşlerim, Kürt kardeşlerim var. Onlar bizi orada istiyorlar. Kardeşlerim Türkiye bir kabile devleti değildir. Onun için kimse bizi iç işlerine karışmakla itham etmesin. Biz sadece kendi milletimizin ve bölgenin güvende olması için çalışıyoruz” diye konuştu.
Erdoğan, önümüzdeki günlerde başlayacak olan Musul operasyonunda Türkiye’nin alacağı pozisyonu da açıkladı. Türkiye’nin Musul’u DAEŞ’ten sonra başka hiçbir terör unsuruna işgal ettirmeyeceğini vurgulayan Erdoğan, “Koalisyon güçleri içinde olmakta da kararlıyız. Bu kararlılığımızı ortaya koyacağız. Şu anda koalisyon güçlerine biz talebimizi bugün ya da yarın iletecekler. Biz koalisyon güçleri içinde yerimizi almakta kararlıyız. Koalisyon güçleri Türkiye’yi istemiyorsa B planımız o da olmuyorsa C planımız devreye girer” şeklinde konuştu.
İdamı onaylarım
Erdoğan, ayrıca FETÖ’cü hainler için vatandaşın istediği idam cezasına ilişkin olarak Meclis’i göreve çağırdı. Erdoğan, idam cezasını onaylayacağını yineleyerek, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Milletim şimdi parlamentoya teklifte bulunuyor, idamı geri getirin. Milletin bu çağrısına kulak verilmeli. Eğer parlamentodan geçip bana gelirse ben hemen imzalarım. Bunların af yetkisi bizlere ait değildir. Öldürülen mahzunların ailelerine aittir. Batıya ait değildir.”
