Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. 15 Temmuz 2016’da 251 vatan evladının olduğu hain işgal girişimini gerçekleştiren Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadeleye ilişkin konuşan Oktay,  “Türkiye’de bu örgütün beli kırılmıştır. Rahat edemeyecekler.” dedi. Oktay, Türkiye’nin istikrarını hedef alan ekonomik saldırıların ise yeni sistemle önlendiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın konuşmasından satır başları:

“YENİ SİSTEM, YASAMA VE YARGIYI ÇOK CİDDİ BİR ŞEKİLDE AYIRIYOR”

Yeni sistemde ne oldu? Ofisleriyle, politika kurullarıyla, bakanlık sayılarının azaltılmasıyla çok daha etkin bir yapı olsun ama aynı zamanda da esnek bir yapı olsun. Hızlı karar alabilelim, uygulayabilelim. Ama karar mekanizmasında değişiklik gerekirse de o değişiklikler çok hızlı alınabilsin. Bu yasama alanında da böyle. Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri öyle bir esneklik kazandırıyor ki, kanun hükmünde; Meclis’in yetkisi ayrı bir yerde. Sistem, yasama, yargıyı çok ciddi şekilde ayırıyor.

EKONOMİDEKİ SALDIRI YENİ SİSTEMLE PÜSKÜRTÜLDÜ

Böyle bir ekonomik saldırının nasıl çok hızlı şekilde önüne geçildiği; önceki sistemlerde belki aylar alacak… 2000 krizini düşünün, ki bizim bununla alakası yoktu manipülasyondu. Ağustos saldırısının nasıl yönetildiğine bakın, ekonomi yönetiminin kimde olduğu belli, Cumhurbaşkanı’nın zatında birleşen ve belirlenen politikalar çerçevesinde de hızla uygulamaya geçilen bir yapı, bunu gördük.

Zaten Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak benim; yasama ile ilişkilerde, yasamanın şu şu alanlarda yeni bir düzenlemeye ihtiyaç var, bunu çalışıyorum ama bakanlıklardan yürütmeden ortak bir görüşe ihtiyaç var dediğimde onun çalışmasını yapıyoruz.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN FAZIL SAY’IN KONSERİNE GİTMESİ

Burada mesaj son derece net. Olması gereken bir mesaj. Bütün dünyaya birleştirici gözle bakan cumhurbaşkanının, böyle bir konserde bulunması kadar tabii bir olay yok. Zaten orada da ne kadar tabii olduğu anlaşıldı. Normalde sosyal fay hatlarından bahsedilir, kutuplaşmadan… Orada olsaydınız, o kutuplaşma dediğiniz derinliğin olmadığını, gönülden gönüle de bir yol olduğunu görüyoruz. Biz orada bunu yaşadık. Bizim için Türk Halk Müziği’ne ne kadar yakınsak bu da başka bir alan ve bir o kadar güzel.

Bizim farklılıklarımız zenginliğimiz dediğimiz olayı biz orada yaşadık fiilen. Gerçekten karşılıklı saygı ve sevgiye dayanan ve seyircisiyle bütünleşen… Güzel de bir örnek oldu. Ümit ediyorum ki bu tür şeyler artarak devam eder. Bizim için de güzel bir konserdi.

“DIŞ POLİTİKADA CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN PROGRAMI ESAS ALINIYOR”

Orada tabi sayın Cumhurbaşkanımızın programı esas alınıyor. Onun yanı sıra özellikle yeni seçilen devlet başkanlarının; bir kaç ülkeye o çerçevede gitmek durumunda kaldık. Ama benim yapımla da alakalı. Gittiğimizde törene katılıp dönmek benim yapıma da uygun değil. Benimle yakından çalışan arkadaşlar bilirler. Olabildiğince kaldığımız her saniyeye bir görüşmeyi sığdırırız. Ama tesadüfen görüşmeler değildir. Bir projenin parçasıdır.

“TÜRKİYE’NİN LATİN AMERİKA’DA MÜTHİÇ BİR KARŞILIĞI VAR”

Latin Amerika’ya gittiğimizde şunu gördük. Sayın Cumhurbaşkanımızın müthiş bir karşılığı var Latin Amerika’da. Cumhurbaşkanımızdan Türkiye’yi kast ediyorum. Latin Amerika bizim hep gündemimizin belki dışında oldu, coğrafi olarak uzak olması belki… Amerika dediğimizde hep ABD, Kuzey Amerika ile ilgilendik ama güneyde çok farklı bir dünya var. Venezuela boyutunda gittik ama proje dediğimizde ne var? Siyasi işbirliklerinin sürdürülebiliyor olması ekonomik işbirliklerinin sürdürülebilir kılınmasına bağlı diyorum.

Biz geldik, geldikten üç gün sonra da Venezuela Cumhurbaşkanı buradaydı. Venezuela çok geniş maden yatakları olan bir ülke. Venezuela şu anda OPEC dönem başkanı. Venezuela çok yakın bir geçmişte dünyanın en zengin ülkelerinden birisiydi. Tarım ve hayvancılık ve turizm alanında baktığınızda muhteşem bir fırsat olan bir ülke. Türkiye’ye karşı da muhabbet besleyen bir ülke. Bir taraftan da Amerika’nın yaptırımları var. Biz ne diyoruz? Herhangi bir ülkenin sadece kendi çıkarlarını düşünerek diğer ülkeler arasındaki ticareti engelleyici yaptırımlara karşıyız.

Her bir ülke kendisine göre yaptırımlar uygulamaya başlasa, yarın Rusya, Hindistan, Türkiye, Fransa… Bu yaşanabilir bir dünya olur mu? Tamamen bir kaos oluşturursunuz. Biz belirli bir alan belirlemeye çalışıyoruz.

“TÜRKİYE’DE FETÖ’NÜN BELİ KIRILMIŞTIR”

“Ben şu kadar kişiyi görevden aldım, şu kadar tutukladım, şu kadar hükümlü var dolayısıyla bu bitmiştir” diyebileceğimiz bir şey değil. Örgütün yapısı itibariyle birbiriyle kopuk mekanizmalarla devam ettiği için bu devam etmesi gereken bir mücadele. Türkiye’de bu örgütün beli kırılmıştır. Ama bitmiş midir? Bunu bu kadar iddialı konuştuğumuzda rehavete sürükleyebilir.

Editör: TE Bilisim