Dünya prömiyerini yaptığı 75. Venedik Film Festivali‘nden “Jüri Özel Ödülü’yle dönen “Anons” filmi, 25. Uluslararası Adana Film Festivali‘nde de 4 ödüle birden layık görüldü.

Türkiye’de ilk kez Adana’da sinemaseverlerle buluşan ve 8 filmle büyük bir yarışa giren “Anons”, Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması kategorisinde “Jüri Özel Ödülü”nü kazandı.

Krum Rodriguez “Anons” filmi ile “En İyi Görüntü Yönetmeni” seçilirken, filmin yönetmeni Mahmut Fazıl Coşkun, “FİLMYÖN En İyi Yönetmen Ödülü”ne layık görüldü.

Senaryosu Coşkun ile birlikte Ercan Kesal imzasını taşıyan filmde Nazmi Kırık, Erdem Senocak, Serkan Ercan, Şencan Güleryüz, Hayrullah Tarhan Karagöz, Ali Seçkiner Alıcı ve Murat Kılıç rol alıyor.

Ordudan tasfiye edilen dört askerin, 1963 yılındaki bir darbe girişiminin İstanbul ayağındaki vazifelerini merkeze alan filme ilişkin açıklamalarda bulunan Coşkun, Adana’da gördükleri ilgi ve alakadan memnun olduklarını ifade etti.

Coşkun, filmin bir darbe girişimi üzerine kurulmasına karşın darbe konusu ile ilişkilendirilmesini istemediğine belirterek, filmin bir darbeyi analiz etme ya da askerler üzerine bir meselesi olmadığını, niyetinin daha çok bir düşünceye ideale veya fikre kör bir biçimde inanan ve buna herkesin itaat etmesi gerektiğini düşünen insanlara işaret etmek olduğunu söyledi. Coşkun, bu tür insanların bir çerçeve çizdiğini ve o çerçevenin mükemmel olduğunu, herkesin onun içine sığıp çok güzel yer alabileceğini düşündüklerini dile getirdi.

“15 TEMMUZ’DAN ÖNCE FİLMİN SENARYOSUNU TAMAMLAMIŞTIK”

“Uzak İhtimal” ve “Yozgat Blues” filmlerinin ardından 3. filmini çeken Mahmut Fazıl Coşkun, filmde hikaye edilen darbeden daha çok, her türlü fanatizm olsun olmasın, hayatın, karakterlere önerdiği çerçeveden daha geniş olduğunu söylediklerine vurgu yaptı. Pek çok sahnede, çerçeve dışından seslerin de filme katıldığı planlar kullandığının altını çizen Coşkun, filmde söz konusu çerçevenin de dışında bir hayat olduğunu ve belki de onun daha güçlü olduğunu göstermek istediğini bildirdi.

İlgisini çeken konulara daha fazla yoğunlaştığını aktararak, filmde türler içinde gezinmek ve başını bilinçli olarak ‘Kara Film’ dediğimiz türün olduğu döneme yaklaştırmak istediğini ifade eden Coşkun, filmin geçtiği dönemin biraz polisiye, ne olduğu tam belli olmayan, atmosferin de karanlık olduğu bir dönem olduğunu ve filmin ilerleyen dakikaları için farklı türler denediğini söyledi.

Filmin 15 Temmuz FETÖ’nün darbe girişiminden önce projelendirildiğinin altını çizen yönetmen, filmin senaryosunu tamamlanıp çekimlere başlamak üzereyken darbe girişiminin gerçekleştiğini, filmin ilk dakikalarının sert olması gerektiğini düşünüp öyle çektiğini dile getirdi. 15 Temmuz olunca filmindeki askerlerin fazla kibar olduğunu bile düşündüğünü bildiren Coşkun, 15 Temmuz gerçekleşince üzerine çok düşündüklerini, filmi yaklaşık 8 ay ertelediklerini, çok farklı olan bu filmi 15 Temmuz’la ilişkilendirmenin doğru olmayacağını düşünüp ve filme dokunmadıklarını söyledi.

Mahmut Fazıl Coşkun, sinemanın kendisi için bir ifade aracı olduğunun altını çizerek, insanlara büyük meseleler açıp onu tartışmak gibi bir niyetim olmadığını, kendi gördüğü meseleleri kendince, bildiği yolla anlatmaya çalışan bir yönetmen olduğunu ve konudan ziyade bir filmin nasıl yapıldığına önem verdiğini anlattı. Konunun tabi ki değersiz olmadığını söyleyen Coşkun, filmlerinde biçime daha fazla kafa yorduğunu ifade etti.

Filmin tanıtımı ise şöyle:

Anons, ordudan tasfiye edilmiş dört askerin bir gece boyunca süren sıra dışı yolculuğunu konu ediyor. 1963 yılının Mayıs ayında Ankara’da başlayacak olan bir darbenin hazırlık çalışmaları vardır. Teğmen Şinasi, Binbaşı Kemal, Binbaşı Rıfat ve Albay Reha darbenin İstanbul ayağında görevlidir. Etkili bir bildirinin darbenin başarısında önemli olacağını, halkı bu sayede yanlarına çekeceklerini düşünen dört asker, darbe gecesi Ankara’daki radyolarda okunacak darbe bildirisinin bir benzerini İstanbul’da okumayı planlar. Askerler darbenin başarılı olacağına çok emindir. Onlar yaptıkları planlama ve askeri güçle her şeyin üstesinden gelebileceklerini düşünür. Fakat hesap etmedikleri bir şey vardır o da sivil hayatın görünmeyen gücü.

Editör: TE Bilisim