Gecenin karanlığında kalplere sızmış şeytanın şerri vurdu Yasin’i. Kararmış mühürlü kalplerde “Sokağa çıkın, merhamet etmeyin” diye yankılanan fısıltısıyla saldırdı ifritler. Yasin, küçücük yaşı, kocaman kalbiyle Anadolu’ydu. Bin yıllık mirasta yeşermiş derin bir filizdi. Anadolu’ya, bizi biz yapan kalbimize saldırdılar. Yasin’in katilleri, hâlâ konuşuyor, katliamla övünüyor ve canına kastettikleri 52 insanı yeteriz buldukları için, leş kokulu nefeslerini yayarak aramızda dolaşıyor. Allah şahit olsun biz, “Kısas haktır” diye haykıranlardanız…
Adları İMRO oldu, ASALA oldu, DAEŞ oldu, PKK oldu, FETÖ oldu;
ama artık ayn’el yakin biliyoruz ki hepsi, aynı iblis’in salyalarından neşet aynı bela,
aynı düşmanmış… Zamanın ruhu, bize Anadolu’yu hatırlatıp, bizi kendimize getirdiğinde, hepsi, dizlerinin üzerine düşüp zelil olacak ve toplanıp cehenneme sürülecek…