Muğla ve Marmaris’te 15 Temmuz gecesi yaşanan gelişmeleri araştıran TBMM FETÖ’nün Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu üyeleri, 2 gün süren temasları süresince 15 Temmuz gecesinin tanıklarını dinledi.
Temaslarının ardından AA muhabirine konuşan Komisyon Başkanı Reşat Petek, darbe girişiminde Marmaris’in çok önemli bir noktada olduğuna işaret etti.
Petek, Marmaris halkının duruşu, Muğla Valisi, emniyeti ve jandarmanın ortak tavrıyla suikast timinin muvaffak olamadığını belirterek, Marmaris’te 15 Temmuz gecesi yaşananların tarihe not düşülmesi gerektiğini vurguladı.
“Darbe planı yıllar önce yapılmış”
Petek, dinin doğru kaynaklarından insanlara yeterince öğretilemediğini, FETÖ’nün bunu çok iyi istismar ettiğini, imam hatip ve ilahiyat mezunlarını aralarında çok istemediğini öğrendiklerini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çünkü Fetullah Gülen’in rüyalarıyla ilhamlarıyla haşa Allah ile Peygamber ile görüşmeleriyle kendilerine göre anlattıkları sözde dini onlara anlatamıyorlar. Onun için de din istismarında bu örgütü kullandıkları anlaşılıyor ama asıl o örgütü de kullanan bir üst akıl var. Türkiye muhafazakar, milliyetçi, ülkesini ve milletini seven insanlardan oluşuyor. Burada o değerleri istismar ederek kurulacak bir örgütün başarılı olacağını ta 1960’lı yıllarda planlamışlar. Fetullah Gülen’in sıradan bir vaiz olarak değil bir örgütün lideri olarak o günlerden hazırlandığı ortaya çıkıyor. Gerisi görüntü. Eline Kur’an’ı alıp gözyaşlarıyla ağlaması, sahabeden bahsetmesi, din, bunlar işin görünen tarafı. Görünmeyen tarafı ise bir ihanet oradan hazırlanmış, Bunu da yine elde ettiğimiz bir bilgiyle pekiştiriyoruz. 1991 yılında Polis Akademisinde ‘Fetullah Gülen’in talebeleri’ adıyla örgütlenen bu yapı içinden ayrılan Rifat Yılmaz ismindeki akademi öğrencisi diyor ki ‘Bize öyle telkin edildi. Güçleneceğiz, kuvvetleneceğiz, ihtilal yaparak yönetime el koyacaktık.’ Bunun el yazısıyla kayıtlarını ele geçirdik, şu anda komisyonumuzda. Demek ki öyle masum dini duygular, himmet, bunların hepsi görünen tarafı. Asıl niyet insanların bu mukaddes duygularını istismar edip bir darbe hazırlığını yıllar öncesinden başlatmışlar.”
“Hücre metoduyla çalışmışlar”
FETÖ üyelerinin kendilerini çok iyi kamufle ettiğinin de altını çizen Petek, örgütün hücre metoduyla çalıştığını, “üzüm salkımı modeli” denilen modelle örgüt üyelerinin birbirini tanımadan aynı köke bağlı olarak tek bir merkezden idare edildiğini dile getirdi.
Petek, 15 Temmuz darbe girişiminin “üzüm salkımı modeli” ile geldiğini vurgulayan Petek, “Çok şükür 15 Temmuz’dan sonra devletimiz bunu çözmüştür. Bu ihanet şebekesinin nasıl yapılandığı soruşturmalarla ortaya çıkmaktadır. Devletimiz bu safhadan sonra hakkından gelmiştir, gelecektir. Çünkü bu şer odağı da kuklaları da birer birer devletimiz tarafından tespit ediliyor. Biz de araştırmalarımızda buna katkıda bulunuyoruz.” dedi.
Petek, FETÖ mensuplarının dinle alakası olmayan bir yaşam tarzı olduğunu belirterek, “Bunlarda yalan, her türlü gayrimeşru yaşam, her şeyi kendine mübah görme var. Bunlar neticeye varmak için her şeyi mübah, caiz görüyor.” diye konuştu.