Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, 10 Temmuz 2010’da yapılan KPSS‘de soruların sızdırılmasına ilişkin 67’si tutuklu 100 kişi hakkında açtığı dördüncü davanın ilk duruşması yarın yapılacak.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde, saat 10.00’da başlayacak duruşmada sanıklar, “FETÖ/PDY üyesi olmak”, “resmi belgede zincirleme sahtecilik” ve “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına zincirleme dolandırıcılık” suçlarından yargılanacak.
Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu Cumhuriyet SavcısıYücel Erkman‘ın yürüttüğü soruşturma kapsamında 4 iddianame hazırlanmış ve 384 sanık hakkında dava açılmıştı.
İddianamede, 2010 KPSS eğitim bilimleri, genel kültür ve yetenek alanlarındaki soruların sınavdan önce elde edilerek dağıtıldığının jandarma kriminal, emniyet bilişim uzmanlığı, TÜBİTAK raporları, şüpheli, şikayetçi ve tanık beyanlarına göre kesin olduğu kaydedildi.
FETÖ’nün darbe girişiminin ardından gözaltına alınan bazı şüphelilerden, 2010’da yapılan KPSS sorularının nasıl sızdırıldığına ilişkin itiraflar gelmesiyle 13 bin 51 şüphelinin durumu mercek altına alınmıştı.
Atamaları iptal edilecek
FETÖ’nün darbe girişiminin ardından olağanüstü hal kapsamda hazırlanan ve 17 Ağustos 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede, 2010 KPSS ile ilgili iddialara ilişkin düzenlemelere de yer verilmişti.
Bu KHK ile 10-11 Temmuz 2010’da yapılan KPSS genel yetenek ve genel kültür test sonuçlarına göre veya bu sonuçlar esas alınarak atanan personelin atama işlemlerinin geçerliliği devam edecek ancak bu sınav sorularını veya cevaplarını hukuka aykırı şekilde sınav öncesinde veya sırasında elde ettiği tespit edilen kişilerin atamaları iptal edilecek. Aynı sınava giren ve soruşturma sonucunda hakkıyla devlet memuriyetine girdiği tespit edilenlerin görevleri ise devam edecek.
Savcı Erkman’ın yürüttüğü soruşturmada sınav sorularını önceden elde ettiğine dair kuvvetli suç şüphesi oluşan, aralarında kamuya yerleştirilenler de bulunan 13 bin 51 şüphelinin listesi ise Devlet Personel Başkanlığına gönderilmişti.
Bu kişilerin, Aile ve Sosyal Politikalar, Bilim, Sanayi ve Teknoloji, Gençlik ve Spor, Milli Eğitim, Sağlık ve Maliye Bakanlıkları ile TBMM, TRT ve MİT’in de aralarında bulunduğu kurum ve kuruluşlara yerleştirildiği tespit edilmişti.
Yaklaşık 800 bin kişinin girdiği sınavda, usulsüzlük yaptıkları belirlenen 13 bin 51 kişinin durumu Devlet Personel Başkanlığınca ele alınacak. Başkanlık, 670 sayılı KHK kapsamında, 13 bin 51 şüpheliden soruları çaldığı ve bu şekilde devlet memuriyetine girdiği tespit edilenleri ihraç edecek.
Sınav iptal edilmişti
Kamuya yerleşmek isteyen yaklaşık 800 bin adayın katıldığı 2010 KPSS’de soruların sızdırıldığı iddialarının ortaya atılması üzerine, ÖSYM Yürütme Kurulu, 17 Eylül 2010’da toplanarak, “Eğitim Bilimleri” testinin iptaline karar vermişti.
Kızı aynı sınava giren bir vatandaş ise “Eğitim Bilimleri” testinin yanı sıra sınavın “Genel Yetenek ve Genel Kültür” bölümündeki soru ve cevapların da yüzlerce adaya servis edildiğini savunarak, sınavın bu kısımlarının da iptali istemiyle Ankara İdare Mahkemesine dava açmıştı.
Ankara 1. İdare Mahkemesinin davayı reddetmesi üzerine, söz konusu vatandaş kararı temyiz etti. Temyiz istemini görüşen Danıştay 12. Dairesi, İdare Mahkemesinin kararını bozdu.
Bozma üzerine dosyayı tekrar görüşen Ankara 1. İdare Mahkemesi, 19 Temmuz 2016’da 2010 KPSS’nin “Genel Yetenek ve Genel Kültür” kısımlarını da oy birliğiyle iptal etti.
Soruşturma
2010’daki KPSS’ye ilişkin iddialarla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında ilk operasyon, 23 Mart 2015’te 19 ilde yapıldı. İlk operasyonda 82 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı.
Soruşturma kapsamında, 20 Nisan 2015’te 29 ilde 78 kişi, 26 Mayıs 2015’te 19 ilde 44 kişi, 15 Haziran’da 3 ilde 23 kişi, 5 Kasım’da ise Ankara’da ÖSYM çalışanı 3 şüpheli hakkında gözaltı kararı alındı.
Soruşturmada, altıncı operasyon, 30 Mart 2016’da 24 ilde yapıldı. Bu operasyonda 51 kişi hakkında gözaltı kararı çıktı. Son gözaltılar 13 Mayıs’ta 35 ilde 100 kişi hakkında yapıldı. Soruşturma kapsamında 88 şüpheli tutuklandı.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi, dördüncü davanın iddianamesinin kabulüne ilişkin kararında, tutuklu 88 sanıktan 15 kadını yurt dışına çıkış yasağıyla tahliye etmişti.
İlk iddianame
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca 230 şüpheli hakkında hazırlanan ilk iddianame 11 Aralık 2015’te tamamlanarak, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. İddianamede, “ÖSYM’nin ve kurumların yaptığı tüm sınav sorularını önceden elde ettiğine dair deliller bulunan Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) örgütünün bu faaliyeti cumhuriyet ve topluma yönelik bir eylemdir.” tespitinde bulunuldu.
Soruşturmayı yürüten Savcı Erkman, sınavdan önce soruların FETÖ’ye yakınlığıyla bilinen Ankara Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği görevlisi Berat Koşucu tarafından Süleyman Mustafa İnanıcı aracılığıyla, Yalvaç’taki sanık Baki Saçı’ya e-postayla gönderildiğine dair deliller üzerine başlatılan soruşturmada “örgüt” bağına da ulaştı.
İddianamede, sanıklar arasında “cemaat bağı” olduğu, soruların sınavdan önce genellikle bu bağa uygun dağıtıldığına işaret edilerek, profilleri, iş yerleri, mali ve sosyal irtibatları incelendiğinde, sanıkların FETÖ/PDY içinde yer aldıkları kaydedildi. İddianamede, 294 bin 909 adayın katıldığı 2010’daki KPSS “Eğitim Bilimleri” sınavının iptal edilerek yeniden yapılmasıyla devletin 9 milyon 111 bin 138 lira 13 kuruş zarara uğradığına da dikkat çekildi.
Erkman, iddianamede, “Soruşturmada olayın sadece yerel ölçüde kalmadığı, soruların bu şahıslar haricinde sınava giren birçok adaya örgütlü şekilde ulaştırıldığı, şüpheli konumunda bulunan kişilerin birlikte hareket ettikleri, bu birlik ve beraberliğin tesadüflerden ibaret olmadığı ve birçok ortak noktalarının olduğu tespit edilmiştir. Delillerin değerlendirilmesinde eylemlerin hiyerarşik ve örgütlü gerçekleştiği anlaşılmıştır.” ifadelerini kullandı.
Diğer davalar
Savcı Erkman, KPSS soruşturması kapsamında ikinci davayı 15 Nisan’da açtı. 16’sı tutuklu 51 sanığın yargılandığı davada zanlılara aynı suçlamalarda bulunuldu. Bu davanın ilk duruşması, 8 Ağustos’ta görüldü.
KPSS soruşturması kapsamındaki üçüncü dava ise 26 Mayıs’ta ÖSYM’nin soru hazırlama biriminde görevli 3 kişi hakkında açıldı. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde, ÖSYM görevlisi 3 tutuklunun yargılandığı davanın ilk duruşması 4 Ağustos’ta yapıldı.
İddianamenin ayrıntıları
Soruşturma, 10 Temmuz 2010 tarihli KPSS Eğitim Bilimleri, Genel Kültür ve Genel Yetenek alanlarında gerçekleştirilen 3 sınav öncesinde soruların sızdırıldığı iddiaları üzerine başlatıldı. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Erkman, Aralık 2015’te davayı açtı.
İddianamede, sanıklar arasında “cemaat bağı” olduğu, soruların sınavdan önce genellikle bu bağa uygun dağıtıldığına işaret edilerek, profilleri, iş yerleri, aralarındaki mali ve sosyal irtibatları incelendiğinde, sanıkların FETÖ/PDY içinde yer aldıkları kaydedildi.
Fetullah Gülen’in, örgüt mensuplarına yurt dışından medya üzerinden talimat verdiği ifade edilen iddianamede, Gülen’in, devlete sızmayı esas alan bir konuşması hatırlatılarak, “Gülen’in, geçmiş yıllardaki konuşma kayıtlarında, devletin yasama, yürütme ve yargı erklerinin ele geçirilmesine ilişkin talimatlar verildiği, örgütün gerçek amacına ulaşmak maksadıyla ve örgüte bağlı kadroları kamu kurumlarına yerleştirmek suretiyle devleti ele geçirmeyi hedeflediği görülmektedir” ifadeleri yer aldı.
“Rejim için büyük tehlike”
“FETÖ/PDY Örgütü”nün, ÖSYM ve kurumların yaptığı tüm sınav sorularını önceden elde ettiğine dair deliller bulunduğu, bu faaliyetlerin cumhuriyet ve topluma yönelik bir eylem olduğu” belirtilen iddianamede, şunlar kaydedilmişti:
“Aralarında mali-himmet, sosyal, iş yeri, HTS vesaire bağı olan, emir komuta zinciri altında çalışan örgütün kamu görevine atanmada sınav sorularını elde etmek suretiyle diğer kesimlere nazaran öncelik kazanması, kendi mensuplarını, sınav sorularını dağıtıp sınav kazandırarak devlet kurumlarına yerleştirmesi ve memur olanların da himmet adı altında örgüte finansal destek sağlaması rejim için büyük tehlike oluşturan, anayasal ilkelerimize, kamu görevine atanmada eşitlik ve liyakat ilkelerine aykırı, toplum değerlerini, barışını, huzurunu, devlete olan güveni zedeleyen, kul hakkına giren, aileleriyle, yakınlarıyla beraber milyonlarca insanı derinden üzen bir durumdur.”
Sanıklar arasındaki yakın ilişki
Yüksek net yapan sanıkların çoğunun aynı dershane, okul ve şirket çalışanları veya eş, kardeş ve diğer akrabaları olduğuna yer verilen iddianamede, yüksek net yapan 3 bin 227 adaydan bin 970’i arasında telefon irtibatı, bin 148’i arasında akrabalık bağı bulunduğu, 896’sının karı koca olduğu, 2 bin 690’ının aynı kurum ya da firmada çalıştığı belirtilmişti.
İddianamede, bin 136 adayın aynı adresi, 217 adayın ise aynı site veya apartmanı iletişim adresi olarak bildirdiklerine işaret edilerek, 3 bin 227 adaydan bin 175’inin yüksek başarıya rağmen tekrarlanan sınava katılmadığı, sınava katılan 2 bin 52 adayın bin 999’unun ise puanını düşürdüğü kaydedilmişti.
Mağdurlar ve sanıklar
ÖSYM Başkanlığı ve Maliye Bakanlığının “mağdur kurumlar” olarak yer aldığı iddianamede, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk’un da arasında bulunduğu 272 kişi şikayetçi olarak gösterildi.
Sanıklar arasında eski ÖSYM Başkanları Prof. Dr. Ünal Yarımağan ve Prof. Dr. Ali Demir ile eski Fatih Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan da bulunuyor.
“Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek, göreve ilişkin sırrın açıklanması, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” suçlamaları yöneltilen Yarımağan’ın 27 yıla kadar hapsi isteniyor.
Demir’in ise “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçunu işlediği öne sürülerek, 4 yıla kadar hapsi talep ediliyor.
Terör örgütü yönetmek ve kurmakla suçlananlar
İddianamede, sınav sorularının sanıklara dağıtıldığı kaydedilen Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneğinin Genel Sekreteri Mehmet Hanefi Sözen, eski Rektör Şerif Ali Tekalan ile Cemil Koca, Yusuf Rodoplu, Bülent Sırtaş, Yusuf Hayri Yıldızhan, Ayhan Kelebek, Ümüt Çakıcı, Süleyman Savat, Abidin Pişgin, Kadir Tufan, Ramazan Şahin, Muharrem Öztürk, Nebil Ekiz ve Ramazan Gözel’e “silahlı terör örgütü kurma ve yönetme ile zincirleme biçimde resmi belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık” suçlamaları isnat ediliyor ve 36’şar yıla kadar hapisleri istenmişti.
Diğer sanıklara da “terör örgütüne üye olmak, kamu kurumunun zararına zincirleme dolandırıcılık, zincirleme resmi belgede sahtecilik, örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek, suç delillerini yok etmek, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” gibi çeşitli suçlamalar yöneltilmişti.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi kabul ederken, sanıklardan Sözen, Tekalan ve Koca’nın arasında bulunduğu bazıları hakkında yakalama kararı çıkarmıştı. Ancak şu ana kadar bu sanıklardan yakalanabilen olmadı.
Tekalan, Koca ve Sözen, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosunda devam eden “FETÖ/PDY” ana soruşturmasının da şüphelileri arasında bulunuyor. Başsavcılığın talebiyle bu isimlerin yanı sıra Fetullah Gülen ve iş adamı Hamdi Akın İpek’in de arasında bulunduğu 61 kişi hakkında “yokluğunda tutuklama kararı” çıkarılmıştı.
KPSS halen soruşturuluyor
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ise KPSS soruşturmasını bu davayla kapatmadı. Sınava giren ve yüksek net yapan diğer adayların soruları elde edip etmediklerine ilişkin soruşturma ise devam ediyor.
Bunun yanı sıra başsavcılık, komiser yardımcılığı, 2012’deki KPSS ve 30 Mayıs 2012’deki “Avukatlar İçin Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı Yarışma Sınavı”nda usulsüzlük yapıldığı ve soruların önceden sızdırıldığı iddialarını da soruşturmayı sürdürüyor.