Milletimizin dini hassasiyetlerini istismar ederek 40 yıl boyunca asıl niyetini gizlemeyi başaran ve devlet içinde devlet kuran FETÖ, bu zaman zarfında binlerce vatandaşın hayatını karartmaktan geri durmadı. Kendisine karşı olan herkesi kumpas davalarla sindirmeye çalışan FETÖ’nün mağdurlarından biride Eyüpsultan ilçesinde bir okulda idarecilik yapan M.Ş oldu.

FETÖ’CÜ ÖĞRETMENLER TEZGAH KURDU

Eyüpsultan’da bir okulda müdür yardımcılığı yapan M.Ş, disiplinli yapısıyla, FETÖ’cü öğretmenlerin öğrencileri kendilerine çekmek için yaptıkları faaliyetlere engel oluyordu. Durumdan rahatsız olan örgüt sempatizanı öğretmenler, M.Ş’ye kumpas kurmaya karar verdi. Öğrencilerin aklına giren sözde öğretmenler, M.Ş hakkında suç duyurusunda bulunmalarını istedi. Kandırılan öğrenciler,  disiplinli yapısına karşı duydukları öfkenin de etkisiyle M.Ş’ye karşı iftirada bulundu. Büyük tezgahın farkında olmayan öğrenciler, M.Ş’nin kendilerini 2007 yılında taciz ettiğini ifade ettiler. 2009 yılında yapılan suç duyurusundan sonra 2010 yılında M.Ş hakkında iddianame hazırlandı. Yapılan duruşmaya katılan okul müdürü, okul aile birliği başkanı, öğretmenler ve velilerden oluşan 18 kişi, verdikleri ifadelerde ‘böyle bir şeyin mümkün olmayacağını’ belirterek M.Ş. lehine tanıklık etti. Ancak bu durumda işe yaramadı 2014 yılında mahkemesi sonuçlanan M.Ş 18,5 yıl hapis cezası aldı. Düzmece davayla hayatı kararan M.Ş, 5.5 yıldır cezaevinde adaletin tecelli edeceği günü bekliyor.

ÖĞRENCİLER İFTİRA ETTİKLERİNİ İTİRAF ETTİ

Kumpasa geldiklerinde 15 yaşın altında olan öğrenciler, daha sonrasında yaptıkları büyük hatayı fark ederek mahkemenin yolunu tuttu. Mahkeme başkanına M.Ş’ye iftira ettiklerini itiraf eden öğrencilerden yazılı beyanda bulunmaları istendi. Öğrenciler bunun üzerine yazılı beyanda bulunarak M.Ş’nin suçsuz olduğunu beyan ettiler. Öğretmen M.Ş’nin avukatı bunun üzerine davanın yeniden görülmesini talep etti ancak mahkeme  yeniden yargılamaya gerek olmadığı yönünde karar verdi. Olay 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ne taşındı. Fakat buradan da beklenen karar çıkmadı.

KUMPASI KURANLAR DEŞİFRE OLDU

M.Ş’ye bu kumpası kuran sözde meslektaşları 5 öğretmen 15 temmuz sonrası çıkan  672 sayılı KHK kapsamında meslekten atıldı. Yine M.Ş. davasına bakan İstanbul 7. Ağır Ceza Savcısı M.M.D, meslekten ihraç edilerek 22 Ekim 2019 tarihinde tutuklandı. İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi Ş.Ö de meslekten atıldı. İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Y.H.G, firar etti ve hakkında kırmızı bülten çıkartıldı. İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi S.A ise 2016 yılında tutuklandı. Duruşma sürecinde Adli Tıp Kurumu’nda “Bu çocukların ruh sağlığı bozulmuştur” şeklinde rapor veren heyet üyelerinin bir kısmı FETÖ üyesi oldukları ortaya çıkınca görevden ihraç edilip tutuklandı. Raporda imzası bulunan 6. Adli Tıp İhtisas Kurulu Başkanı Prof. H.T. ve Adli Tıp Kurumu Başkanı C. H. İ. tutuklandı.

Başsavcının itirazı gerekiyor

M.Ş.’nin yaşadığı mağduriyetin son bulması için harekete geçen Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muharrem Özen, 18 sayfalık bir mütalaa hazırladı. Mütalaaya göre , bu hatalı kararın düzeltilebilmesi için  Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 308. maddesi çerçevesinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın itirazı gerekiyor.

Diriliş Postası İstanbul muhabiri Yunus Kök

Editör: Haber Merkezi