İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, görevden alınan kaymakamlarla ilgili açıklamalarda bulunuyor.
Soylu’nun açıklamalarından satır başları:
EKSİK VE YANLIŞ BİLGİ
Bir süredir gündemde tutmaya çalıştıkları saçma iddialarına dayanak yapmaya çalıştılar. Hem eksik ve yanlış bilgiyle hem de maksatlı olarak yapılan bu yorumların tamamı yalandır. Yapılan bu işlemin de buna delil olacak hiçbir tarafı yoktur.
Olayın aslı şudur devletin istihbarat birimlerinin FETÖ’ye yönelik olarak uzun süredir devam eden büfe, ankesör, operasyonel hat gibi, mahrem imam gibi istihbari gibi yargıya intikal etmiş çalışmaları ve idari soruşturmaları var. Veya yargıya intikal edecek çalışmalar var.
Biz de dosyasına bakar soruşturmanın selameti ve idari sürecin gereği önce bu kişileri açığa alırız. Sonra mahkeme bir karar verir. Bu arada da müfettişlerimiz tarafından da idari soruşturmalar tarafımızdan da yürütülür.
“8-12 YILLIK KAYMAKAMLAR”
Bu kişilerin hepsi benim bildiğim kadarıyla 2008-2009-2012 belki 2013’te yani hesap ettiğimiz gibi 8 ile 12 yıllık kaymakamlardır. Bu hadiseyi saçma sapan iddialara delil yapıp, çalışanlara bizim o zaman söylediğimiz net ve açıktır. Soruşturma açılmış, mahkeme beraat kararı vermiş, siz de herhangi bir eksiklik görmemişseniz, yerine iade edersiniz.
Ama sonra kişinin hakkında yeni bir delil bulunmuş. Ne yapmamız lazım? Tedbir almaycayacak mıyız? Bundan yaklaşık 1,5 ay önce 15 kaymakamımızın kimini açığa aldık, kimini de pasif göreve aldık.
“15 TEMMUZ’U UNUTARAK KİM İŞLEM YAPIYORSA HAİNDİR”
Nasıl bir süreçten geçtiğimizi hep birlikte biliyoruz. 15 Temmuz’u bizim unutmamız mümkün değildir. Burada tekrar söylüyorum. 15 Temmuz’u kim unutarak işlem yapıyorsa o haindir.
Bu dinamik bir süreçtir. Bu süreçlerde kendilerine rol biçmeye çalışan sahte kahramanlardan bıktım.
Biz gereğini yapıyoruz, titizlikle yapıyoruz. Ama anlamak istemiyorlar. Çünkü gözlerini hırs bürümüş. FETÖ ile mücadele ediyoruz, FETÖ’cüler saldırıyor, Odatv saldırıyor, Cumhuriyet gazetesi, Birgün gazetesi saldırıyor. Ana muhalefet sözcüleri saldırıyor.
Bu kaymakamların hiçbiri göreve yeni getirilmedi.
Türkiye’de FETÖ soruşturmalarını iki kurum yapar, birisi emniyet birisi de yargıdır. Burayı sulandırmak, bu soruşturmaları akamete uğratmak, bu kurumları ayrı ayrı zayıflatmak için ellerinden geleni yapmak istiyorlar.
EMNİYET’TEN 30 BİN 580 FETÖ İHRACI
Saldırının temel sebebi de esasen burada aramak lazım. Ve size bu noktada kurum içinden de bir bilgiyi paylaşmak isterim: Hâlâ açıkta bulunanların sayısı 2 bin 945. Aynı şekilde bugün, emniyet teşkilatımızın o gün toplam mevcudu 273 bin kişiydi. Bunun içerisinde sivilleri de vardı. Bugüne kadar emniyetten FETÖ iltisakıyla ihraç edilen kişi sayısı ise 30 bin 580.
İçişleri Bakanlığına geldiğim gün şöyle bir rakam vardı elimde, 21 bin 500 civarında emniyet müdürü var, 14 bini ihraç. Yani 3’te 2’si ihraç.
Bu rakamları niçin verdim? Bugün Cumhuriyet Gazetesi’nde yazan; bana bazen kızıyorlar bunu muhatap alma diye. Yalanı muhatap almazsanız hata edersiniz. Diyor ki, İçişleri Bakanlığı’nın orada bir berduş; yüzde 3,5 ancak şey yapıldı… O berduşa sesleniyorum. Ben senin gibi birinin adamı değilim, milletin adamıyım. Kimlerle iş tuttuğunuz da belli, kime uşaklık yaptığınız da belli.
‘ORAYA TIKILIP KALIRSANIZ İYİ KAYMAKAM OLAMAZSINIZ’
Sizler bugün önemli bir emaneti artık tam anlamıyla devralıyorsunuz. Sizlerden beklentimiz, Türkiye’nin gelecek vizyonuna katkıda bulunmanızdır. Açık söyleyeyim, bunu makam odalarınızda gerçekleştiremezsiniz. Oraya tıkılıp kalırsanız iyi kaymakam olamazsınız.
Asıl şimdi milletin size uygulayacağı eğitim programı başlıyor. Onu da milletin ayağına giderek yapacaksınız.
Çocuğun başını okşamayan, onunla kendi dilinden konuşmayan, onunla dertlenmeyen, onun değerlerinden anlamayan, yaşlının elini öpmeyen gördüğü eksikliği millet için ‘şunu değiştirin’ demeyen bu ülkede yöneticilik yapamaz. Yapar; has bel kader yapar.