Sözde Kürdistan’ın bağımsızlık hayalleri desteklendi. Sınır içinde FETÖ üzerinden darbe planı yapıldı. Hukuksuz girişimler ile Rıza Zarraf Davası ve Halkbank olayı ile devlet tehdit edildi. Spekülatif döviz saldırısı ile ekonomik darbe tezgahlandı. Türkiye, ‘stratejik’ köprüleri atarken; Amerika’daki bir kesim ise müttefikliğin korunmasını istiyordu. Ankara eski Büyükelçisi James Jeffrey de “Trump’a karşı olan” o kesimi temsil ediyor.
ORTADOĞU’DA ‘DEĞİŞİM’
‘Türk dostu’ olarak tanımlanan Jeffrey, “Türkiye’yi kaybetmek Amerikan çıkarlarına aykırıdır” diyerek Trump’ın politik hezeyan içinde olduğunu ifade etmişti. Dış politika, güvenlik politikaları ve istihbarat için Türkiye’ye ihtiyaç hisseden açıklamalar yapan Jeffrey, “Ankara’yla ortaklık biterse, Ortadoğu’da Rusya karşısında zayıflarız” demişti. ‘Şikayet etme hakkı yok’ ifadesiyle Trump’ın Türkiye ile ilişkileri çıkmaza sürüklediğini anlatan James Jeffrey, artık ABD’nin resmen Suriye Özel Temsilcisi olarak görev yapacak. Jeffrey’in, daha önce 5 bin tır ve 2 bin kargo uçağıyla ‘silah yardımı’ yapılan, ayrıca ağır silahlar ile de donatılan bölücü terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı YPG’ye karşı nasıl tutum takınacağı merak ediliyor.