Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz’daki darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında hazırlanan ve İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, elde edilen bilgiler ve gizli tanıkların ifadeleri doğrultusunda örgütün en gizli yapılanmasının TSK, MİT ve emniyet içerisinde olduğu belirlendi.

Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosundan sorumlu İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Okan Bato’nun koordinesinde Savcı Berkant Karakaya tarafından hazırlanan iddianamede, örgütün TSK, emniyet ve MİT içindeki yapılanmasında azami derecede gizliliğe önem verdiğine işaret edildi.

İddianamede, bu kurumlardan sorumlu örgüt içindeki kişilerin isimlerinin hiçbir yerde anılmadığı, bunların kimler oldukları hakkında yorum dahi yaptırılmadığı, “imam” olarak anılan kişilerin başka “imam”ları tanımadıkları aktarıldı.

Özel yerlere “hususi” yetiştirmişler

İddianamede, TSK, MİT, emniyet gibi örgütün büyük önem verdiği yerlerdeki sorumlulara “hususi” denilmesi dikkati çekti.

“Özel” manasına gelen hususilerin il veya eyalet yapılanmasında bulundukları, bu kişilerin özel seçildiği, örgüt içerisinde de ayrı bir birim oldukları kaydedildi.

Hususi birimlerine yerleştirilecek olan örgüt üyesine stajyerliği veya aday memurluğu döneminde bir kod ismi verildiği, örgüt ile hiçbir resmi bağının bulunmadığı vurgulandı.

Örgüt ile çalıştığı dönemde kesinlikle sigorta primlerinin FETÖ’ye bağlı şirket veya okullar tarafından yatırılmadığı, bu kişilerin tanınmayan bir esnafın yanında sigortalı olarak gösterildikleri veya isteğe bağlı Bağkur sigortasının yapıldığı ifade edilen iddianamede, “Bu kişilerin örgüt içerisinde direkt örgüt elebaşı Fetullah Gülen’e bağlı oldukları ancak il ve bölge imamlarına gerektiğinde bilgi verdikleri anlaşılmıştır.” denildi.

MİT yerine “SİMİT” kelimesi zikredilmiş

MİT içerisindeki “hususi”lerin konumlarının ne olduğunun tam olarak bilinmediğine işaret edilen iddianamede, “MİT yapısı irdelendiğinde, iç bölge ve dış bölge şeklinde birim yapılanmasının mevcut olabileceği, MİT kelimesinin hiçbir zaman Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması içerisinde kullanılmadığı, MİT kelimesi yerine SİMİT kelimesinin örgüt üyeleri tarafından zikredildiği anlaşılmıştır.” ifadeleri kullanıldı.

FETÖ’nün TSK ve emniyet yapılanması

Türk Silahlı Kuvvetleri içerisindeki hususilerin, “Kara Kuvvetleri İmamı”, “Hava Kuvvetleri İmamı”, “Deniz Kuvvetleri İmamı”, “Jandarma Genel Komutanlığı İmamı” ve “Sahil Güvenlik İmamı” olmak üzere gruplara ayrıldığı belirtilen iddianamede, kuvvet komutanlıkları, genel komutanlık ve güvenlik komutanlıklarında bulunan bu kişilerin birbirlerini tanıdıkları, haftalık toplantı yaptıkları aktarıldı.

İddianamede, şunlar kaydedildi:

“Bu kişiler, görev ve sorumlulukları yönünden il TSK imamına bağlı oldukları, il TSK imamlarının görev ve sorumlulukları yönünden bölge TSK imamına bağlı oldukları, TSK içerisinde önem verdikleri birimin halkla ilişkilerinden, ülkemizin en ücra köşelerinde karakolları da bulunan, asayişe müessir olaylar, kaçakçılık ve terörle mücadele konuları gibi birçok olay ile ilgili olarak operasyonel faaliyetlerde bulunabilen Jandarma Genel Komutanlığı olduğu anlaşılmıştır.

Emniyet içerisinde ne kadar birim varsa o kadar birim imamının örgüt bünyesinde bulunduğu, emniyet içerisindeki birim imamlarının (Hususilerin) birbirlerini tanıdıkları, birim imamlarının görev ve sorumlulukları yönünden Emniyet İl İmamına bağlı oldukları, Emniyet İl İmamının kendine bağlı Emniyetin Birim İmamları ile haftalık düzenli olarak toplantı yaptıkları, bir eyalet imamının Emniyet İl İmamı ile görüşmesinin birebir veya en fazla eğitim danışmanının huzurunda olduğu, görüşmede başka hiçbir örgüt mensubunun bulunmadığı, Emniyet İl İmamlarının görev ve sorumlulukları yönünden Bölge Emniyet İmamlarına bağlı oldukları, emniyet teşkilatı içerisinde önem verdikleri birimlerin İstihbarat Şube ve Operasyonel faaliyet görevini üstlenen Terörle Mücadele Şube, Kaçakçılık Şube, Mali Şube, Organize Şube, Asayiş Şube Müdürlüklerinin olduğu, ilçe ve büyük bölgelerde genellikle emniyet imamının bulunmadığı ancak ilçenin büyüklüğüne ve emniyet birimlerinin fazlalığına göre emniyet imamının bulunduğu anlaşılmıştır.

Ülke emniyet imamının formalite gereği Türkiye abisine bağlı olduğu ancak arka planda direkt örgüt lideri Fetullah Gülen’e bağlı oldukları, kendi aralarında, dört bölüme ayrıldıkları anlaşılmıştır. TSK, emniyet ve MİT imamlarının örgüt içerisinde çok gizli tutulduğu, bunların kimler oldukları hakkında yorumun bile örgüt içerisinde yaptırılmadığı, bu imamların başka imamları tanımadıkları, bayan yapılanmasının erkek yapılanması ile aynı olduğu anlaşılmıştır”

İddianame

İzmir’de, FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya tarafından hazırlanan bin 300 sayfalık iddianame, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmiş, iddianamede, 267 sanık hakkında kamu davası açılmasına, 53 sanığın dosyalarının ayrılmasına, 481 sanık hakkında ise ek kovuşturmaya gerek olmadığına yer verilmişti.

İddianamede, Fetullah Gülen’in “birinci” sanık ve “örgütün elebaşı” olarak aralarında bulunduğu sanıklara “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütüne üye olma, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” suçlamaları yöneltildi.

Editör: TE Bilisim