Uşak Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında mahkemece kabul edilen iddianamede, 15 Temmuz’daki darbe girişiminin ardından Diyanet İşleri Başkanlığınca olağanüstü toplanan Din Şurası kararlarına atıfta bulunularak, FETÖ’nün devlet ve millet çıkarları bakımından yıkıcı ve tehlikeli, uluslararası ağlardan beslenen, tam donanımlı silahlı bir terör örgütü ve “sahte mehdi hareketi” olduğu bildirildi.
Uşak Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ/PDY’nin finans ayağına yönelik yaklaşık bir yıldır sürdürülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, FETÖ’nün darbe girişiminin ardından 3-4 Ağustos’ta Ankara’da olağanüstü kararla “15 Temmuz Darbe Girişimi ve Din İstismarına Karşı Birlik, Dayanışma ve Gelecek Perspektif” konulu başlıkla toplanan Diyanet İşleri Başkanlığı Din Şurası kararlarına da yer verildi.
Uşak 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen ve Fetullah Gülen’in “bir numaralı” sanık olduğu, 13’ü tutuklu 111 sanık hakkında hazırlanan 2 bin 527 sayfalık iddianamede, FETÖ’nün, Fetullah Gülen tarafından doğrudan doğruya yönetilen, halkın dini duyguları istismar edilerek “cemaat” görünümünde faaliyet gösteren, devlet ve millet çıkarları bakımından yıkıcı ve tehlikeli, uluslararası ağlardan beslenen tam donanımlı silahlı terör örgütü olduğu vurgulandı.
“Uluslararası siyasal mühendisliğin güdünümde”
Tarih boyunca toplumun güvenliğini tehdit eden mehdici-mesihçi ve hurufi, batıni karakter arz eden pek çok fitne ve fesat hareketi ortaya çıktığı ifade edilen iddianamede, modern zamanlarda bu tür oluşumların uluslararası siyasal mühendisliklerin güdümünde, İslam toplumlarının parçalanması ve sömürülmesinin aracı olarak kullanıldığı aktarıldı.
İddianamede, FETÖ/PDY’nin de din kisvesi altında güç ve çıkar hareketi, devlet ve millet çıkarları bakımından yıkıcı ve tehlikeli, uluslararası ağlardan beslenen tam donanımlı silahlı terör örgütü olduğu vurgulanarak, örgütün “sahte mehdi hareketi” olduğu tanımlaması yapıldı.
“Hastalıklı zihniyet oluşturuldu”
Ayrıca, FETÖ’nün kullandığı sözde dini söylemlerin, İslam’ın temel bilgi kaynaklarından çok, rüyalar ve gizemli hikayelerden ibaret olduğuna yer verilen iddianamede, bu yolla masum kitlelerin uzun yıllardır aldatılarak hastalıklı zihniyet oluşturulduğu bildirildi.
Örgütü, “içinde ahlak barındırmayan sır hareketi” olarak adlandıran iddianamede, Diyanet İşleri Başkanlığı Din Şurası Sonuç Bildirgesi’ndeki şu ifadelere atıfta bulunuldu:
“FETÖ, insanların dini duygularını istismar ederek kendi amaçları doğrultusunda kullanmıştır. FETÖ/PDY hareketi, gayriahlaki bir harekettir, kendini gizleme, olduğundan farklı görünme, ikiyüzlü davranma, çift dilli konuşma, takiyye gereği helal-haram gözetmeme, kod adı kullanma, bulunduğu ortamda inandığından farklı yaşama, yalan söyleme, tecessüste bulunma, mahremiyeti ihlal etme, şantaj yapma, kayırmacılık, kötü emeller için örgütlü dayanışma gibi yöntemler kullanmıştır. Buna önderlik eden, yol veren ya da göz yuman insanların vicdandan, ahlaktan ve dinden nasipleri yoktur.