Erem Şentürk / Diriliş Postası

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna ve Sırbistan ziyaretleri dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Erdoğan, ABD ile yaşanan kriz ve İdlib operasyonu ile ilgili önemli mesajlar verdi.

Vize krizinin ardından Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun ABD’li mevkidaşıyla yaptığı görüşmede ABD tarafının ortak komisyon talebini ele alan Erdoğan, John Bass’ı işaret ederek, “Krizle ilgili olarak Sayın Başkan veya Dışişleri Bakanı Tillerson’ın bu konuda yapması gereken şey komisyonun kurulması veya kurulmaması değil ki. Bir defa krizin sebebi büyükelçidir. Bir ülkenin, Türkiye gibi bir ülkede büyükelçisi olacak, bu büyükelçi iki ülke arasında bir krize neden olacak ve bu krizi bir büyükelçi yönetecek. Böyle bir şey, Bakan’ın kendi durumunu da zayıflatır. Hele hele Başkan’a da saygısızlık olur” dedi. Erdoğan, ABD konsolosluğundaki ajan Metin Topuz’un tutuklanması için yapılan “Misilleme” yorumlarına da tepki gösterdi.

Gerekli adımı atarız

Erdoğan, İdlib operasyonu ve diğer harekâtlar için de net konuştu. İdlib’de sürecin istenildiği gibi ilerlediğini paylaşan Cumhurbaşkanı, Afrin’deki PKK tehdidine dikkat çekerken, “İdlib’de şu anda bir defa sınırlar, biliyorsunuz, Rusya ve Türkiye tarafından, Astana’da belirlendiği gibi güvence altındadır. Münbiç ile ilgili, gerekirse orada da gerekli adımlar atılacaktır. Ama Afrin ile ilgili konuşmama hiç gerek yok; zaten Afrin şu anda kontrol altındadır. Afrin’de en ufak bir yanlışa tahammülümüz yok. Çok açık söylüyorum” şeklinde konuştu.

Barzani köşeye sıkışacak

Erdoğan, Barzani’nin korsan referandumuna karşı atılacak adımları da sıraladı. Referandumu iptal etmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, “Birincisi, ambargo olayı var. Nedir? Kapılar… Kapılar noktasında bir İran geçişi var, iki Ovaköy geçişi var, gerekirse üç, Azez, Suriye’den tekrar bir giriş var. İkincisi ise hava sahasıyla ilgili adımdır. Uçuşları zaten durdurmuştuk. Diğer hamle ise hava sahalarımızı artık tamamen kapatmak olacaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna ve Sırbistan ziyaretleri dönüşünde uçakta basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Erdoğan, ABD ile yaşanan kriz, Barzani’nin korsan referandumu ve İdlib operasyonuyla ilgili önemli mesajlar verdi. Ukrayna’daki temaslarda elde edilen neticeleri paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023’e kadar 10 milyar dolarlık ticaret hedefinin bulunduğunu belirtirken, savunma sanayii konusundaki işbirliğine ilişkin olaraksa, “Muhabere sistemleri, insansız hava araçları, uçak, ortaklaşa motor üretimi, roket ve füze teknolojisine yönelik müşterek bazı yatırımlara gitmeyi kararlaştırdık. Hücumbot tedariki konusunda talepler var” dedi.

Belgrad-Sarajevo yolu

Erdoğan, adeta sevgi seliyle karşılandığı Sırbistan ile ilgili de Belgrad–Sarajevo yolu meselesinin üzerinde durdu. Yolun Sancak mı, Tuzla üzerinden mi geçeceği konusunda kararsızlıklar olduğunu vurgularken, Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic ile gelişen diyaloğu şöyle paylaştı: “Sırbistan Başkanı Vucic’e ‘Sancak ve Tuzla ile ilgili fizibilite çalışması yaptıralım. Sonrasında müteahhitlerle, ikimiz birlikte konuşalım.

Bir kısmını sen, bir kısmını biz halledelim. Sancak’ı bitirip Tuzla üzerinden diğer yolu bitirelim. Gerekirse 2-3 müteahhit çalıştırırız. Bunu yapınca sizin korkunuz da giderilmiş olur’ dedik.” Erdoğan, yolla ilgili çalışmanın hızla yapılacağını açıkladı.

Vize krizinin sebebi Bass

Vize krizinin ardından Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ve ABD’li mevkidaşı Tillerson’ın yaptığı görüşmede ABD tarafının ortak komisyon talebini ele alan Erdoğan, John Bass’ı işaret ederek, “Krizle ilgili olarak Sayın Başkan veya Dışişleri Bakanı Tillerson’ın bu konuda yapması gereken şey komisyonun kurulması veya kurulmaması değil ki. Bir defa krizin sebebi büyükelçidir. Zaten 2-3 gün içinde de gidiyor. Bir ülkenin Türkiye gibi bir ülkede büyükelçisi olacak, bu büyükelçi iki ülke arasında bir krize neden olacak ve bu krizi bir büyükelçi yönetecek.

Böyle bir şey, Bakan’ın kendi durumunu da zayıflatır. Hele hele Başkan’a da saygısızlık olur” dedi.

Diplomat değil ajan

Erdoğan, ABD konsolosluğundaki ajan Metin Topuz’un tutuklanması ve diğer ajan hakkında gözaltı kararı çıkarılmasını “Misilleme” şeklinde yorumlayanlara çok sert çıktı. ABD’nin suçsuz Türk vatandaşları hapse attığını, FETÖ’cülere ve PKK’lı teröristlere ise dokunmadığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konsolosluktakilerin ajan olduğunu aktararak, “15 Temmuz olayının failleri ortaya çıkıyor.

Konsolosluklarının içerisinde FETÖ faili ajanlar bulunuyor. Bunlar diplomat değil, bunlar ajan.

Benzer ajanlar şu anda Amerika’da da var. Zaten FETÖ’nün baş ajanı Pensilvanya’da. 400 dönümlük arazi üzerinden, oradan dünyadaki 170 devleti bu adam yönetiyor. Size 85 koli belge getiriliyor, teslim ediliyor.

Bütün bunlara rağmen ABD’nin bu işlerde seyirci kalmaya devam etmesi, kusura bakmasınlar, stratejik müttefiklikle bağdaşan bir tavır olarak değerlendirilemez” diye konuştu.

Terörü güçlendiriyorlar

ABD’nin Suriye PKK’sına verdiği desteğe de atıfta bulunan Erdoğan, Trump yönetiminin terörü güçlendirdiğinin altını çizerek, şu ifadeleri kullandı: “Orada bir terör örgütünü yanlarına almışlar, onunla bir başka terör örgütü ile savaşma derdindeler.

Bunun için bir terör örgütüne, 3 bin 500’ü aşkın TIR silah, zırhlı araç, tank, top hepsini verdiler. ‘Bu silahların seri numaralarını alıyoruz. İş bitince toplayacağız’ diyorlar. İnandırıcı değiller! Nitekim Irak’ta toplayabildiler mi? Hayır. Bu yaptıkları, Kuzey Suriye’deki terör koridorunu güçlendirmekten başka bir şey değildir.”

Barzani’ye isyan edecekler

Erdoğan, Barzani’nin Irak’ın toprak bütünlüğünü hedef alıp, Türkiye’nin güvenliğini tehdit eden korsan referandumuna karşı atılacak adımları da sıraladı. Barzani’nin vakit kaybetmeden referandumu iptal etmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, aksi halde yaşanacakları şöyle anlattı: “Birincisi, ambargo olayı var. Nedir? Kapılar… Kapılar noktasında bir İran geçişi var, iki Ovaköy geçişi var, gerekirse üç, Azez, Suriye’den tekrar bir giriş var. Bizim şu anda eş zamanlı olarak İran ile bunu yürütme kararlılığımız var. İkincisi ise hava sahasıyla ilgili adımdır. Bu konuda biliyorsunuz uçuşları zaten durdurmuştuk. Şimdi diğer hamle ise Erbil’e ve Süleymaniye’ye iniş-kalkışlara hava sahalarımızı artık tamamen kapatmak olacaktır. Bunun takvimini de bugün yarın herhalde belirleriz. Temennim başka adımlara gerek kalmadan meselenin çözümlenmesidir. Kuzey Irak Yerel Yönetimi yaptığı hatayla, oradaki halkı dünyaya kapalı hale gelmesine sebep oluyor. Peki ne yapacak oradaki halk? İsyan edecek. Şimdi, ertelemeden söz ediyorlar. Biz ertelemeyi kabul etmiyoruz zaten. Kuzey Irak’ta bizim için erteleme diye bir şey yok. Yola devam edeceksen, bu işin miladında neysen, oraya dönmek durumundasın.”

Sırada Afrin ve Münbiç

Erdoğan, İdlib operasyonu ve planlanan diğer harekâtlar için de net konuştu. İdlib’de sürecin istenildiği gibi ilerlediğini paylaşan Cumhurbaşkanı, Afrin’deki PKK tehdidine dikkat çekerek, “İdlib’de şu anda bir defa sınırlar, biliyorsunuz, Rusya ve Türkiye tarafından, Astana’da belirlendiği gibi güvence altındadır. Şu an itibariyle de işler sağlıklı bir şekilde, Astana’ya uygun olarak devam ediyor. Burada bir sıkıntı yok. Münbiç ile ilgili, gerekirse orada da gerekli adımlar atılacaktır. Ama Afrin ile ilgili konuşmama hiç gerek yok; zaten Afrin şu anda kontrol altındadır. Afrin’de en ufak bir yanlışa tahammülümüz yok. Çok açık söylüyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Mesele vatan

Diğer yandan Erdoğan, Valiler Toplantısı’nda Kılıçdaroğlu’nun ABD’yi haklı gösteren, Türkiye için zarar hesaplaması yapan demeçlerine ateş püskürdü. Meselenin vatan olduğunu, bu bağlamda kimsenin Türkiye’ye dayatma içine giremeyeceğini aktaran Erdoğan, “Vize olayıyla ilgili ülkemizin kaybı ‘50 milyar lira’ diye açıklama yapıyorlar. Neye göre bu hesabı yapıyorlar? Böyle bir yerde kavgaya girdiğiniz zaman atılan yumruk sayısı sayılmaz. Kalkacak bize karşı böyle bir tavrı takınacaklar, ondan sonra da orada şu kadar kayıp, bu kadar kayıp varmış. Mesele burada vatandır, gerisi teferruattır” diye konuştu.

S-400’lerde her şey yolunda!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, S-400 alımı konusunda anlaşmazlıklar olduğu iddialarını en net ağızdan yorumladı. Herhangi bir anlaşmazlığın bulunmadığını dile getiren Erdoğan, ortak üretimin söz konusu olduğunu belirterek, “Birinci pakette ortak üretimimiz olmayacak. Birinci paketi onlardan alacağız. Ama ikinci paketten itibaren artık ortak üretimin adımlarını inşallah atacağız. Bizim Sayın Putin’le yaptığımız görüşmelerde işi S-400’lerle bitirmeyi düşünmüyoruz. S-500’lerle ilgili de görüşmelerimiz oldu. Temenni ederim ki bu görüşmelerimizi de S-500’lerle alakalı hayata geçiririz” dedi.

Editör: TE Bilisim