Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün yeni binasının açılış töreninde konuştu.
Katılımcıları selamlayarak konuşmasına başlayan Erdoğan, “Açılışını yaptığımız Ankara Emniyet Müdürlüğü yeni hizmet binamızın hayırlısı olmasını Allah’tan diliyorum. Polis teşkilatımız, 15 Temmuz gecesi vatandaşlarımızla sırt sırta vererek adeta tarih yazdı. Kimi zaman üç beş gözü pek polisimiz, FETÖ’cü alçaklar tarafından işgal edilen bazı yerleri kısa sürede kurtararak darbenin bastırılmasında büyük başarı elde ettiler. Özel Harekatçılarımız, yetişebildikleri her yerde darbecilere kök söktürdüler.” ifadelerini kullandı.
Ankara’nın dört bir tarafında 15 Temmuz 2016 gecesi polislerin aslanlar gibi mücadele ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Az önce kendisini dinledik, soyadı Aslan, Turgut Aslan kardeşimiz, bu mücadelede önde gelenlerden bir tanesi oldu. Kendisini buradan dinlerken hala yüreğinden gelen ifadeleri de duydunuz. İşte bizim polisimiz bu. Kendilerine bir kez daha yürekten şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sakalımızı kestiler ama kesilen sakal çok daha gür bitti; biz ise onların kollarını kestik, kolay kolay bir daha ayağa kalkamayacaklar. Türk demokrasisinin kazanımlarına gerektiğinde canı pahasına sahip çıkan kurumlarımız olduğu müddetçe kimse bu millete diz çöktüremeyecek. Milletine ve devletine bağlı askerlerimiz, polislerimiz, istihbaratçılarımız olduğu sürece hiçbir güç bir daha asla 15 Temmuz benzeri işgal girişimlerine teşebbüs edemeyecektir.” ifadelerini kullandı.
Bu akşam İstanbul’da da 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde ve Atatürk Havalimanın’da etkinlikler olacağını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
“Hafıza 15 Temmuz Müzesi’nin açılışını yapacağız. Çemberlitaş’ta, Çengelköy’de ve diğer yerlerde canlarını hiçe sayan emniyet güçlerimizi de tebrik ediyorum. Özellikle o gece burada, Ankara Emniyet Müdürlüğünde, FETÖ’cülerin her türlü ihanetine, saldırısına direnen tüm yiğitlere ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. 15 Temmuz gecesi darbecilerin hedef tahtasına koyduğu kurumlardan ilki emniyet teşkilatımızdı. Gölbaşı’ndaki Özel Harekat Başkanlığımızla beraber Ankara Emniyet Müdürlüğümüz de gece boyunca FETÖ’cü alçaklar tarafından ağır saldırıya maruz kaldı. Ortaya çıkan her görüntü, darbecilerin yok ettiklerini sandıkları her kayıt, o gece burada yaşanan vahşetin boyutlarını bizlere tekrar hatırlatıyor. Bu hainlerin gözlerini, kendi insanına, kendi meslektaşlarına karşı, ‘Vurun, öldürün, acımayın, üzerine sıkın’ diyecek kadar kin bürümüştür.
Acımasızca şehit ettikleri şehitleri yerde sürükleyecek, bir de utanmadan onların fotoğraflarını çekecek kadar insanlıktan çıkmışlardı. FETÖ’cülerin bu kin ve nefretinden Ankara Emniyetimiz de maalesef nasibini aldı. Tanklarla kuşatılan, helikopterlerle taranan, uçakla bombalanan bu bina, oluşan tahribat nedeniyle artık kullanılamaz hale gelmişti. Ne yaptılar? Sakalımızı kestiler ama kesilen sakal çok daha gür bitti; biz ise onların kollarını kestik, kolay kolay bir daha ayağa kalkamayacaklar. Yeter ki bir olalım, iri olalım, diri olalım, beraber olalım, kardeş olalım, bu işi bitiririz.”
“Şu anda S-400’lerimizi almaya başladık”
Binanın yapımı için kısa sürede çalışmalara başladıklarını söyleyen Erdoğan, yaklaşık 1,5 yıllık yoğun çalışmanın ardından toplam kullanım alanı 32 bin metrekare olan yeni binanın tamamlandığını dile getirdi.
Ankara’nın aynı zamanda bir Selçuklu şehri olduğunu belirten Erdoğan, yapımında Selçuklu mimarisinin hakim olduğu binanın aynı zamanda akıllı ve modern bir bina olarak yapıldığını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu güzel bina öncelikle sizlerin fedakarlığının bir timsalidir. Bu bina aynı zamanda polisiyle, istihbaratçısıyla, askeriyle, siviliyle 15 Temmuz gecesi FETÖ’cülere karşı verdiğimiz destansı mücadelenin de sembolüdür. Ankara Emniyet Müdürlüğümüz inşallah bu eserin ruhuna ve temsil ettiği değerlere uygun şekilde insanımıza hizmet etmeyi sürdürecektir. Türk demokrasisinin kazanımlarına gerektiğinde canı pahasına sahip çıkan kurumlarımız olduğu müddetçe Allah’ın izniyle hiç kimse bu millete diz çöktüremeyecektir. Milletine ve devletine bağlı askerlerimiz, polislerimiz, istihbaratçılarımız olduğu sürece hiçbir güç bir daha asla 15 Temmuz benzeri işgal girişimlerine teşebbüs edemeyecektir.”
15 Temmuz gecesi 63’ü polis, 5’i asker, 183’ü sivil olmak üzere toplam 251 vatandaşın şehit verildiğini ve sadece Ankara Emniyet müdürlüğü çevresinde 10 şehit olduğunu hatırlatan Erdoğan, 2 bin 193 vatandaşın da gazilik payesiyle şereflendiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milleti, bayrağı, vatanı, devleti için hayatlarını feda eden aziz şehitlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Yüce Mevla şehitlerimizi cennetiyle, cemaliyle müşerref kılsın. Onları Peygamber Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam efendimize, cennette komşu eylesin diyorum. Rabbimiz, az önce de ifade edildi, Bakara Suresinde şehitlerle ilgili şu müjdeyi veriyor ‘Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin, onlar diridirler ancak siz bunu bilemezsiniz’. Evet bizler şehitlerinin ‘hayy’ yani canlı olduklarına inanan bir dinin mensuplarıyız, biz şehitleriyle yaşayan, şehitleriyle var olan bir milletiz. Dünyanın 34 farklı ülkesinde 78 şehitliğe sahip bir milletin ferdi olmaktan daima gurur duyduk, gurur duyuyoruz.” şeklinde konuştu.
“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır” dizelerini aktaran Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Anadolu bize aziz şehitlerimizin mübarek kanlarıyla vatan kılınmıştır. Üzerinde özgürce nefes aldığımız, yaşadığımız, hayatımızı sürdürdüğümüz bu topraklar bize şehit ve gazilerimizin emanetidir. Her karışında bir aslanın yattığı bu topraklar aynı zamanda dünyanın en büyük şehitliğidir. Türkiye dün olduğu gibi bugün de şehit ve gazilerinin fedakarlıkları sayesinde dimdik ayaktadır. Bunun için 82 milyonun tamamının şehit ve gazilerimize can borcu, minnet borcu, vefa borcu vardır. Bu borcu maddiyatla ödemenin mümkün olmadığını hepimiz gayet iyi biliyoruz. Hiçbir maddi imkan şehit ve gazilerimizin fedakarlıklarının karşılığı olamaz. Bu borcu ancak bir nebze de olsa şehitlerimizin uğruna canlarını feda ettikleri mukaddes değerlere sahip çıkarak ödeyebiliriz. Onların çarpıştıkları, hatta ölümü göze aldıkları vatan, millet, bayrak, ezan gibi ortak hasletlerimizi yücelterek ruhlarını şad edebiliriz.”
Kendilerinin çalışmalarını bu hassasiyetle yürüttüklerine dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
“Ülkemizi ekonomide, güvenlikte, savunma sanayisinde, dış politikada çok daha ileriye taşıyacak adımları atıyoruz. İşte şu anda S-400’lerimizi almaya başladık. ‘Alamazlar’ dediler, ‘onları bir yerlere yerleştiremez’ dediler, ‘almanız doğru olmaz’ dediler ve bugün itibarıyla sekizinci uçak da geldi, o da içindekileri boşaltmaya başladı. İnşallah Nisan 2020’de son noktayı koyuyoruz ve bununla birlikte hava savunma sistemlerimizde dünyada sayılı ülkelerden biri haline geliyoruz. Şimdi hedef ortak üretimi Rusya ile beraber yapmak. Bunu yapacağız, daha ileri gideceğiz.”
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gibi tarihi nitelikte reformlarla milli iradenin önündeki engelleri kaldırarak Türkiye’yi demokrasi liginde zirveye taşımanın mücadelesini verdiklerine değinen Erdoğan, “Bunun yanında bir daha milletimize 15 Temmuz benzeri ihanetler yaşatmamak için gereken her türlü tedbiri alıyoruz. Liyakat, ehliyet ve adalet ilkelerine göre, millete ve memlekete sadakat çerçevesinde devletimizin kurumlarını yeniden yapılandırıyoruz. Devletimizi ve milletimizi bünyesine sızmış FETÖ’cü teröristlerden arındırma sürecini 15 Temmuz ihanetinden çok daha önce 17-25 Aralık girişiminin hemen ardından zaten başlatmıştık. Birileri o günlerde FETÖ’nün paçavraları önünde nöbet tutarken, grup kürsülerini FETÖ’nün propaganda aracı haline getirirken biz meydan meydan FETÖ’nün ipliğini pazara çıkarıyorduk.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbesinden önce bilhassa emniyet ve yargı teşkilatı içinde FETÖ ile mücadele konusunda önemli adımlar attıklarını vurgulayarak, “Polis Akademisi gibi bir dönem adeta FETÖ’nün militan yuvası haline dönüşmüş kurumları aslına uygun şekilde yeniden yapılandırdık. Milletin emaneti silahları millete karşı kullanmaktan çekinmeyen, örgütün gizli haberleşme araçlarını kullanan şahısları titiz bir çalışmayla tespit ettik ve bunların emniyet teşkilatımızla ilişiğini kestik.” dedi.
Bu kapsamda 30 bin 714 FETÖ’cü teşkilattan ihraç edilirken, bin 801 kişinin de görevden uzaklaştırıldığını belirten Erdoğan, “FETÖ’cülerin temizlenmesiyle ortaya bir boşluk çıkmaması için gereken tedbirleri de süratle aldık. Bu çerçevede 2017 yılında 2 bin 854 komiser yardımcısı ve 21 bin 846 polis memuru, 2018 yılında 3 bin 26 komiser yardımcısı ve 25 bin 373 polis memuru, 2019 yılında ise 2 bin 500 polis memuru göreve başladı. Ayrıca 19 bin 538 çarşı ve mahalle bekçisi vazife başı yapmıştır. Böylece emniyet teşkilatımız sadece iç disiplin ve görev bilinci bakımından değil personel sayısı itibarıyla da 15 Temmuz öncesinden daha güçlü bir konuma gelmiştir.” değerlendirmesinde bulundu.
“Asıl sorumluluğumuz FETÖ’yü doğuran ve besleyen ekosistemi yok etmek”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir Müslüman bir kez ısırıldığı delikten ikinci defa ısırılmaz. Şunu samimiyetle söylüyorum; birileri bunu istismar edebilir. Bizim de geçmiş itibarıyla bunlara karşı eksiklerimiz, hatalarımız olmuş olabilir ama o delikten bir kez daha sokulmamayı 2010 itibarıyla ortaya koyduk ve gereğini de yaptık, yapıyoruz.” ifadesini kullandı. Erdoğan, basiret ve feraset sahibi olmanın aynı hataları tekrarlamamayı gerektirdiğini dile getirdi.
Kamu kurumlarını Fetullahçı Terör Örgütü’nden (FETÖ) ve diğer terör örgütü sempatizanlarından arındırmak kadar, devletin içinde bir daha böyle yapıların oluşmasının önüne geçmenin önemli olduğuna işaret eden Erdoğan, “Asıl sorumluluğumuz FETÖ’yü doğuran ve besleyen ekosistemi yok etmek. Bunun yolu ehliyet ve liyakata dayalı sistemi inşa etmekten geçiyor. Maalesef, ülkemiz geçmişte ayrımcılığın hüküm sürdüğü, bazı kurumların kapılarının toplumumuzun ekseriyetine kapatıldığı dönemleri yaşadı. Belli bir hayat tarzına, belli bir ideolojiye, dış görünüşe sahip olmayan vatandaşlarımız sırf bu farklılıklarından dolayı ötelenmiş, dışlanmıştır. Kimi yerlerde adeta kurumsal bir kimlik kazanan bu ayrımcılık FETÖ’ye de istismar edeceği mümbit bir zemin sunmuştur.” diye konuştu.
“Kucaklayıcı bir sistemi ülkemize kazandırmanın gayretindeyiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ’nün 1970’lerden beri devlet ile millet arasında oluşan fay hatlarını kullanıp buralardan sızarak topluma sirayet ettiğine dikkati çekti. Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bu ihanet çetesiyle mücadele ederken, FETÖ’yü besleyen ve büyüten hataların tamamen ortadan kaldırılması şarttır. Bugün atılan adımların kalıcılığı, işte bu alanlarda elde edilecek başarıya bağlıdır. Adalet, liyakat, hukuk ve demokrasi sütunları üzerinde yükselen bir yapıyı çökertebilecek hiçbir sinsi güç yoktur. Biz de bu anlayışla devlet ile millet arasındaki bağları yeniden tahkim ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’ni sadece belli kesimlerin değil, 82 milyonun her bir ferdinin sahipleneceği bir devlet haline getirmeye çalışıyoruz. Hiçbir vatandaşımızın kendisini dışlanmış, ötekileşmiş hissetmeyeceği, kuşatıcı, kucaklayıcı bir sistemi ülkemize kazandırmanın gayretindeyiz. Milli iradeyi esas alan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bu bakımdan siyasi tarihimiz boyunca bu yönde atılmış en büyük adımdır. Hizipçilik, ekipçilik, dar kadroculuk gibi bürokratik oligarşiye yol açan tüm hastalıkları inşallah bu milletin gündeminden kalıcı olarak çıkartacağız.”
“Sizler, Türk milletinin polislerisiniz”
Polis teşkilatının en altından en tepesine kadar tüm kademlerindeki terfileri aynı hassasiyetle şekillendirdiklerini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:
“Hangi görünüm, hangi iddia, hangi kisve altında olursa olsun, kendisini devletin ve milletin menfaatlerinin üstünde gören hiçbir anlayışın bir daha buralarda hakim olmasına izin vermeyeceğiz. Sizler, Türk milletinin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin polislerisiniz. Sizler, gerektiğinde canlarınız pahasına bu ülkenin birliğini, beraberliğini, bağımsızlığını, huzurunu korumakla mükellefsiniz. Sizler ve bizler hep birlikte ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ diyerek geleceğe yürüyeceğiz. Görevinizi yaparken arkanızda devletin ve milletin, elbette bunların temsilcisi olan Cumhurbaşkanının olduğunu lütfen unutmayınız. Rabbim sizleri her türlü ihanetten, her türlü şer niyetten korusun.”
Erdoğan, 15 Temmuz gecesi şahadete yürüyenler başta olmak üzere Emniyet Teşkilatı şehitlerini ve tüm şehitleri rahmet ve minnetle andı, gazilere şükranlarını sundu.