Tunus’ta Nahda Hareketi Partisi Başkanı Raşid el-Gannuşi, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi ve Batı’nın tutumuna yönelik çarpıcı açıklamalar yaptı. Gannuşi, Batı’nın FETÖ’cü darbecileri karşı hükümete destek vermediği belirten Gannuşi, yapılanı ikiyüzlülük olarak değerlendirerek, “Batılı demokratik sistemlerin darbeye karşı olduklarını acilen ortaya koymaları ve Türkiye’ye ziyaretlerde bulunmaları beklenirdi. Batı’nın darbeye karşı koyan Türk halkı ve hükümetinin kararlılığını desteklemesi gerekirdi ancak bu olmadı. Darbe karşısındaki tutumları, üzüntü verecek derecede ikiyüzlü, fırsatçı ve silikti” diye konuştu.
Türkiye’ye hayran kaldık
Gannuşi, 15 Temmuz gecesi tanklara ve uçaklara karşı göğsünü siper eden Türk milletinin destan yazdığını ve halkın birliğine hayran kaldıklarını ifada ederek, “Demokrasiye ve egemenliğe layık olan Türkiye, İslam dünyası ve bölgenin liderliğini de hak ediyor.
7 Ağustos’ta milyonlarca kişi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve muhalefet liderleriyle darbeye karşı bir araya gelerek ulusal birlik sergiledi. Bu muazzam kalabalığın çizdiği tabloya hepimiz hayran kaldık” ifadelerini kullandı.
Terör yuvalarını kapatırız
Gannuşi, ayrıca FETÖ’nün Tunus’taki faaliyetlerine ilişkin bir talebin gelip gelmediği konusunda bilgi sahibi olmadığını belirterek “Türk hükümetinden bir talep gelirse, Tunus hükümetinin bu talebe olumlu yanıt vermesi çağrısında bulunuruz.” dedi.
Gannuşi, köklü bir demokrasi bilinci bulunan Türkiye’de muhalefet partileri de dahil bütün halkın darbeye karşı durduğunu hatırlatarak şunları söyledi:
“Demokrasiye ve egemenliğe layık olan Türkiye, İslam dünyası ve bölgenin liderliğini de hak ediyor. Birkaç gün önce milyonlarca kişi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve muhalefet liderleriyle darbeye karşı bir araya gelerek ulusal birlik sergiledi. Bu muazzam kalabalığın çizdiği tabloya hepimiz hayran kaldık.”
Gannuşi, darbelerin yaşandığı ülkelerde siyasi kesimler arasında birlik sağlanamamasının, darbenin temellerini sağlamlaştırdığını savunarak, ulusal birliğin önemini vurguladı.
Arap Baharı sürecinde karşı devrimleri yönetenlerin ve diktatörlerin Türkiye’den rahatsızlık duyduğunu kaydeden Gannuşi, “Bu darbeye katılmamış dahi olsalar alkış tutarak, Türkiye modelinden kurtulmayı dilediler. Seçimlere dayanan, halkına özgürlükler sunan ve yüksek düzeyde kalkınma sağlayan Türkiye, bölgede yuvalanan diktatörlüklere de büyük ölçüde meydan okuyan bir model. Dolayısıyla bu darbenin başarısızlığı bölgedeki diktatörlüklerin ve karşı devrimlerin yenilgisi anlamına gelir” değerlendirmesinde bulundu.
Türk halkının bu tutumuyla “demokrasi çağında olduğumuzu ve darbeler döneminin sona erdiğini” kanıtladığını belirten Gannuşi, demokratik bir çağda darbe girişiminde bulunulmasının ülkeyi geriye götüreceğini bunun da “suç ve skandal” niteliğinde olduğunu ifade etti.
Türkiye’de zor süreçlerde bir araya gelinmesinin ancak halkın köklü demokrasi kültürüyle açıklanabileceğini ifade eden Gannuşi, şunları dile getirdi:
“Türkiye’de iktidar ile muhalefet arasında gerginliklerin yaşandığı doğrudur ancak böyle zor bir zamanda darbeyi destekleyen bir ses çıkmadı. Demokrasinin önemini kavrama ve çeyrek yüzyıl geri gidişi temsil eden darbelere karşı koyma konusundaki bilinci dolayısıyla Türk halkına duyduğum büyük hayranlık ve derin saygıyı ifade etmek istiyorum.”
FETÖ üyelerinin “Gülen bizlere şah damarımızdan daha yakındır” ifadelerine değinen Gannuşi, “Bu sapıkça bir ifadedir ve kabul edilmesi mümkün değildir. Bu, uluhiyete dair bir durumdur” dedi.