Erdoğan’ın sözleri, geçmişte Körfez Krizi dışında bir dış gündemi olmayan ülkeden, bugün ‘küresel aktör’ konumundaki büyük devlet olmaya evrilen Türkiye’nin devletlerarası büyük yürüyüşünün işareti olarak görüldü.

Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün TBMM’de 27. Dönem 2. Yasama Yılı açılış konuşmasında, dış gündemden iç politik meselelere yer bulamadı. Erdoğan, tam 32 sayfalık konuşma metninde 29 sayfa, dış politika, ekonomi ve terör üzerine açıklama yaparak, aslında artık Türkiye’nin ne kadar küresel bir devlet yapısı olduğunu ortaya koydu. Erdoğan, ABD yönetiminin zorbaca ekonomik baskılarına karşılık, Avrupa ile yeni bir süreç başlattıklarını duyurdu.

ABD’nin himaye ettiği FETÖ ve finansmanını yine Pentagon’un sağladığı PKK tehditlerine karşılık Erdoğan, meydan okuyan sözleriyle Türkiye’nin kabuğundan çıktığını, uluslararası bir aktör olduğunu gösterdi.

Geçmişte Körfez krizi dışında bir dış gündemi olmayan Türkiye’den bugün ‘küresel aktör’ konumundaki büyük devlet olmaya evrilen süreçte Erdoğan’ın sözleri devletlerarası büyük yürüyüşün işareti olarak kabul gördü. Türkiye vagonlarını, “Asya, Afrika ve Müslüman Birliği ittifaklarıyla” doldurduğu yolunda, raylarını da kendi döşeyip 2023, 2053 ve 2071’e ilerliyor.

22. YÜZYIL YATIRIMLARI

Coğrafyası ateş hattına çevrilen, komşuları iflas ettirilen Türkiye, bir anlamda uluslararası ticaret yapamasın diye tecrit edilirken; Erdoğan’ın liderliğinde bütün bu ambargoları kırarak yükseliyor. Suriye’deki iç çatışma, Irak’taki 3’e bölünen devlet yapısı, iflas eden Yunanistan ve Ermenistan’daki durum yüzünden yeni alternatifler üretmesi gereken Türkiye, Afrika pazarında, Uzakdoğu’da ve Rusya’da başka stratejiler oluşturarak, iddiasını devam ettiriyor.

Bir taraftan da içeride ABD’nin yönettiği terör ile baş eden Ankara yönetimi, Turgut Özal’ın başlattığı, hayali ihracat hamlesiyle içe döndürülen dışarıdaki paralarını bugün katbekat artırarak hinterlandını genişletiyor. 3. Havalimanı, Kanal İstanbul ve ticaret yollarıyla sadece bugün değil, 22. yüzyılda da varlığını ve iddiasını sağlam temeller üzerine oturtan Türkiye, bir taraftan da uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları ve denetim kurumlarıyla gücünü tescilliyor. Londra merkezli PwC Şirketi de Türkiye’nin 2050’de dünyanın en güçlü ilk 10 ekonomisi arasında yer alacağını teyit ederek, Avrupa Birliği’nin dağılacağını ön görüyor. Lobi faaliyetlerini danışmanlık kuruluşları üzerinden yürüten Türkiye, ABD’nin her türlü ekonomik manipülasyonuna karşı savunma mekanizması geliştiriyor.

“HALKBANK DAVASI HUKUKSUZLUKTUR”

Erdoğan, bundan sonra ABD’yle ilişkilerinde güvenle bakabilmelerinin mümkün olmadığına dikkat çekerek, “Bir gece yarısı operasyonuyla ekonomimizi çökertmek istediler. Ülkemizi vesayet bataklığına itmek istediler. Sokakları karıştırarak halkımızı birbirine düşürmeye çalıştılar. Terör örgütlerini kullanarak ülkemize diz çöktürmeye çalıştılar. PKK’sından FETÖ’süne, milletimiz ile beraber, hep birlikte başını ezdik” değerlendirmesinde bulundu. Erdoğan yine ABD’yi ima ederek, “Darbe yapmaya teşebbüs ettiler. Sınırlarımız içinde terör koridoru oluşturmaya kalktılar. Gece yarısı operasyonuyla ekonomimizi çökertmeye çalıştılar. Amerikan Yönetimi’nin eninde sonunda ülkemize yönelik ‘yanlış’ bakış açısını düzelteceğine inanıyorum. Ancak bizim onlara artık güvenmemiz mümkün değil. Örneğin Halkbank Davası bir hukuksuzluk örneğidir. Bir rahibi bahane ederek, ülkemize yaptırımlar uygulamaya kalkan bu çarpık anlayışla mücadele etmekte kararlıyız” dedi.

“KANDİL, SİNCAR’I TEMİZLEYECEĞİZ”

Erdoğan sınır ötesi harekâtlar hakkında da konuşarak, “Yeni hedefimiz Sincar. PKK buralarda yuvalanmaya çalışıyor. Ama buna izin vermeyeceğiz. Hedefimiz, çıbanbaşı olarak gördüğümüz Kandil’i, ‘yeni Kandil’ olma yolunda ilerleyen Sincar’ı bölücü terör örgüt PKK’dan tamamen temizlemektir” dedi. Türkiye’nin Avrupa’ya sırtını dönmesinin söz konusu olmadığının altını çizen Erdoğan, “Her devlet gibi Türkiye’nin de uluslararası ilişkilerinde iniş ve çıkışlar yaşanabilmektedir. Son yıllarda AB ve AB ülkeleriyle gerilimler yaşadık. Kimi Avrupa ülkelerinin ‘Türkiye karşıtlığını’ iç politika malzemesi yapması sıkıntılara neden oldu. Avrupa ile bu dönemi yavaş yavaş geride bırakıyoruz” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilisim