Türkiye’de yaşayan Iraklı, Filistinli ve Suriyeliler de 15 Temmuz gecesi Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimine karşı sokaklara çıkarak darbeye karşı durdu.
Iraklı Selma Waad, “Erdoğan televizyonda ‘sokaklara çıkın’ deyince evde duramadım. Ağabeyimle birlikte havaalanına doğru yürümeye başladık. Belki hayatımda ilk defa bu kadar kalabalık görüyordum. Herkes dışarıdaydı. Araçla uzağa gidemedik ve biz de herkesle birlikte yürüdük. Bir süre sonra tanklar karşımıza çıktı. İnsanlarla birlikte tanklara karşı durduk.” dedi.
Atatürk Havalimanı’nda her şeyin halk tarafından kontrol altına alınmasının ardından kalabalıkla Kanal D televizyonunun önüne gittiklerini belirten Waad, binanın önünde üzerlerine ateş açılmasına rağmen geri dönmediklerini, ‘Irak’ta ölmedik ama burada ölebiliriz.’ düşüncesiyle en öne kadar ilerlediklerini dile getirdi.
“Ben sadece özgürlük ve demokrasi için sokağa çıktım. Özgür olmak o kadar önemli ki Irak’a gittiğinizde bunu çok iyi anlıyorsunuz. Ben Irak’taki savaşta ailemden birini kaybettim.” diyen Waad, şunları anlattı:
“Savaş Irak’ta her şeyimizi aldı ama bize özgürlüğümüzü vermedi. Biz Irak’ta savaşı gördük ve 15 Temmuz gecesi korkmadık ama Türkler hiç savaş görmeden nasıl bu kadar cesur olabildi inanamıyorum. Türkler özgürlüğünü geri kazandı. Türkiye muhalefeti de tüm dünyayı şaşırttı. Kimse bunu beklemiyordu. Ortadoğu’da insanların Türkiye’yi örnek almaları, zor zamanlarda bir arada olmayı öğrenmeleri gerekiyor.”
Filistinli gazeteci Muin Naim ise olayları sosyal medyadan öğrendiğini ve darbe görmemesine rağmen sokaklara çıkmaya karar verdiğini aktararak, “Türkiye’nin darbelerden neler çektiğini biliyorum. Bu insanlarla bir arada olmam lazım çünkü ben Türkiye’nin ekmeğini yedim, suyunu içtim, eğitimimi burada aldım. Türkiye’nin meselesi tüm İslam dünyasının ve özgürlüğüne düşkün insanların meselesi.” değerlendirmesinde bulundu.
Dönüp dönmeyeceğini bilmeyerek sokağa çıktığını dile getiren Naim, “Ölüme hazırdım. Havalimanına doğru yürüdüm. Mısır darbesinin sonuçlarını görünce Türk halkı için çok üzüldüm. Ancak kalabalığı görünce bu darbenin gerçekleşmeyeceğini anladım.” diye konuştu.
Türk halkının tankların karşısında bu kadar cesaretli olabileceklerini kimsenin düşünmediğine dikkati çeken Naim, şu bilgileri verdi:
“Silahsız bir şekilde darbeyi durdurmak takdire şayan. O sırada ben Arap basınına olayı canlı olarak anlattım. Arabistan, Lübnan, Irak, Filistin ve Mısır gibi ülkelerden sürekli telefon aldım. Bu darbe girişiminin başarısızlığa uğratılması sırasında yaşanan coşku, Arap ülkelerinde de yaşandı.” Muin Naim, gece boyunca Arap ülkelerindeki arkadaşlarından dua mesajları aldığını aktararak, “Suudi Arabistan’da hasta bir arkadaşım gece ailesini alıp Türkiye’ye dua etmek için Kabe’ye gidip umre yaptı. Lübnan’ın Trablus semtinde insanlar sokağa çıkıp Türkiye’ye destek oldular. Sabah namazını sokakta kılıp toplu dua ettiler. Bu mesele sadece Türkiye’nin meselesi değil. Bu kahramanlıktan çok sayıda film yapılmasını temenni ediyorum.” ifadesini kullandı.
“Suriyeli bir arkadaşım yaralandı”
Suriyeli Muhammed el Hac Hamed de Gaziosmanpaşa’da oturduğunu belirterek, “Cumhurbaşkanı’nın açıklamasını duyunca arkadaşlarla birlikte meydana indik. Suriyeli 10 arkadaş birlikte hareket ediyorduk. Gösterilere katılarak merkezlere doğru ilerledik.” diye konuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) önünde askerlerin olduğunu duyunca oraya doğru hareket ettiklerini söyleyen Hamed, İBB önüne geldiklerinde ateş açılması sonucu çok sayıda insanın yaralandığına şahit olduğunu kaydetti.
Hamed, polisin askere müdahale etmesiyle çatışmaların şiddetlendiğini belirterek, o sırada Suriyeli bir arkadaşının da yaralandığını aktardı.
Suriyelilerin Türk halkının yanında durmaktan başka bir seçeneklerinin olmadığına işaret eden Hamed, “Ben bir Suriyeli olarak Türkiye’nin bizim üzerimizde bir hakkı olduğunu düşünerek sokağa çıktım.” dedi.