TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Türkiye Petrolleri Adıyaman Bölge Müdürlüğündeki toplantı salonunda, kentteki sivil toplum örgütü temsilcileriyle bir araya gelişinde yaptığı konuşmada, Adıyaman’ın adı gibi yaman bir kent olduğunu, vatanseverliğiyle öne çıktığını bildirdi.
Kahraman, 15 Temmuz’da Türk Silahlı Kuvvetlerinin kıyafetini giyen teröristlerin, haydutların bir darbeye kalkıştığını ancak milletin darbeyi mağlup ettiğini, demokratik Türkiye’yi tercih ettiğini ortaya koyduğunu vurguladı.
“Darbelere fatiha dedik”
Türk siyasi tarihinde 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra 16 darbe olduğuna işaret eden Kahraman, şöyle devam etti:
“Bu 17’incisiydi. Bununla darbelere fatiha dedik. Bundan sonra biznillah Türkiye’de darbe olmayacak, olamayacak. Şimdiye kadar millet bir mikrofondan bir bildiri okuyana ‘Eh ne yapalım’ diyordu. Şimdi demiyor. ‘Hayır’ diyor. ‘Ben demokrasiyi özümsedim, darbeyi istemiyorum. Darbeler birer ameliyattır. Vücutta iz bırakır. Ne kadar iyi denirse densin mutlaka iz bırakır ve bünyeye zararlıdır.”
“Mesele Türkiye’nin büyümesini önlemek”
Kahraman, darbe girişiminin ardından çeşitli ülkelerden, devletlerden kendisine geçmiş olsun ziyaretine gelenler olduğuna değinerek, şunları ifade etti:
“Ziyarete gelenler ikiye ayrılıyor. Birincisi bizim gönül coğrafyamızda olan, samimiyetle üzülenler. Bir de bu darbenin tahakkuk etmemesi dolayısıyla üzülenler. Bir Erzurumlu imam kalkacak da bu kadar büyük organizeyi yapacak. Uluslararası bir hadise. Türkiye ne zaman gelişmeye, ilerlemeye başlarsa önüne hemen bir darbe geliyor. Mesele Türkiye’nin büyümesini önlemek.”
“Kim varsa onla, hepten alakayı kessin, tövbe etsin”
Kahraman, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’e seslenerek, şunları kaydetti:
“Şimdi kalkmış, ‘Hollywood filmi izliyorum’ diyor. Halen zalim bir projeye alet oluyor. İslam böyle bir zillete girer mi? Ne olur kim varsa onla, hepten alakayı kessin, bir de tövbe etsin. Her cuma gece ‘tövbe yarabbi’ demeli. Aldananlar, ona yardım etmiş olanlar olabilir, yazık olsun onlara. Ama şimdi uyanmaları lazım ve ülkemizin geleceğini düşünmeleri gerekir. Evelallah çok iyi günlere gideceğiz”